Ninemin Gözleri Metni Etkinlik Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Ninemin Gözleri metni cevapları ve soruları, Meb Yayınları 7. Sınıf Türkçe Ders kitabı sayfa 152-153-154-155-156-157 (Erdemler Teması)

Ninemin Gözleri Metni Cevapları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 152 Cevapları

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Soru: Millî marşların ne amaçla yazıldığı ve ülkeler için neleri temsil ettiği ile ilgili yaptığınız araştırma sonucunda elde ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

• Cevap: Millî marşlar, bir ülkenin bağımsızlığını, birlik ve beraberliğini, tarihini ve değerlerini ifade etmek için yazılır. Ülkeler için özgürlük, vatan sevgisi ve ulusal kimliğin simgesidir. Millî marşlar, halkı ortak duygularda birleştirir ve uluslararası alanda ülkenin temsil edilmesinde önemli bir rol oynar. Aynı zamanda, geçmişte kazanılan zaferlerin ve bağımsızlık mücadelelerinin hatırlatıcısıdır.

Soru: Aile büyüklerinizden biriyle ilgili unutamadığınız bir anınızı anlatınız.

• Cevap: Bir gün dedemle birlikte köyde tarlaya gitmiştik. Tarlada çalışırken bir yandan bana eski zamanlardan hikâyeler anlatıyordu. O gün, dedemin çocukken zor şartlarda nasıl çalıştığını ve hayallerine nasıl ulaştığını öğrenmiştim. Özellikle “Hayatta ne olursa olsun pes etme, emek her zaman karşılığını verir” dediği anı hiç unutmuyorum. O sözler, benim için hayat boyunca bir rehber oldu.

NİNEMİN GÖZLERİ

Hayatım boyunca ninemin gözleri beni takip etti. O gözlere her zaman özlem duyuyorum. Küçükken onların anlamını kavrayamıyordum. Bir şekilde, geleceğe dair işaretler taşıdıklarını büyüdüğümde anlayacaktım. Kimi yakınlarımızın “Adiviye Hanım” diye seslendikleri benim ninem; az konuşan, sessiz, okyanusların maviliği kadar derin ve ilkbaharın gökyüzü kadar canlı mavi gözleriyle bakan minyon bir kadındı. İstanbul’da Debreli dedemle evlendikten ve Beşiktaş’ta yıllar boyunca yaşadıktan sonra Arnavutluk’a gelmişler, sınırların kapanıvermesiyle bir daha Türkiye’ye dönememişlerdi. Maalesef, ülkesi ve diline duyduğu hasretini sadece kendisine anlatabildiği bir ülkede yaşamak zorunda kalmıştı. Denilebilir ki bu hasreti, çoğu zaman kendisine bile gizlice anlatırdı. Çoğu zaman, özellikle Adriyatik kıyılarında olduğu zamanlarda, gözleri o parlaklığını yitirir veya uzaklarda kaybolur giderdi. Bazen öyle bir sulanırdı ki gözleri, ağlamaya başlarsa kimse durduramaz diye düşünürdüm. Her seferinde, dudaklarının kenarında kimsenin fark edemeyeceği bir gülümseme eşlik ederdi o dolan gözlerine. O anlarda, sanki biriyle konuşuyor gibi olurdu. Belki kendi kendine, belki İstanbul’daki yakınlarıyla, belki kaderiyle konuşurdu. Kiminle konuştuğunu kim bilebilirdi ki?
Canını kavuran bir özlem hissi, ölümüne kadar eşlik etmişti ona. Şimdi geçmişe ait hatırladığı her şey, hissettiği her acı; ruhunu kavuran özlemini azaltmasını sağlıyordu. Bu durumun onda ne zaman başladığını tam olarak bilemiyorum ama hatırlayabildiğim kadarıyla ben okula başlamadan önceydi. Yani, dört beş yaşında olmalıydım o zamanlar. Biz, bütün gün birlikte kalıyorduk. Herkesin kabullendiği gizli bir anlaşma vardı sanki. (…) İkimiz kanepeye otururduk ve ninem, anlamadığım bir dille, bana İstanbul’daki yakınlarını anlatmaya başlardı. Bunu, kullandığı kişi isimlerinden anlardım. O anlatırken devamlı ses tonu değişirdi. Bazen bir iç çekerdi, bazen acılı bir şekilde gülümserdi, bazen de gözlerinin içinde biriken gözyaşlarını durdurmak için ellerimi sımsıkı tutardı. (…)
Anlamayı ne de çok isterdim! Bu kelimelerin arkasında nelerin saklandığını nasıl bilebilirdim ki? Söylediği bu yabancı kelimelerin sesi kulaklarıma güzel bir melodi, ilkbahar poyrazı gibi gelirdi. Anlamlarını her sorduğumda saçlarımı okşar, ellerimi sımsıkı tutar, derin bir nefes alarak “Gözlerimin içine bak, onları orada bulacaksın.” derdi. Ben de ninemin masmavi gözlerine bakar ve onun bitmeyen sağanaklarını, özlemini, her şeyini görürdüm. Onun hasretini görür ve onun hasretiyle yaşardım. Benim ninem ülkesine, yakınlarına, diline ve onlarla ilgili olan her şeye hasret duyardı. Ben de onun hasretine hasret duymaya başlamıştım. O; geçmişine, bildiği şeylere hasret duyar; ben ise bilinmeyene… (…)

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 153 Cevapları

Bir de bana söylediği bir şarkısı vardı ninemin. Bu şarkıyı ben de öğrendikten sonra birlikte söylemeye başladık. Hayatımda tam olarak ezberlediğim ilk şarkı bu olmalı. Sözlerini hiç anlamıyordum ama ninem için çok önemli olduğunu bildiğimden isteyerek kolay bir şekilde öğrenmiştim. Söylediğimizde birdenbire ciddileşir ve ayağa kalkıp düzgün durmamı isterdi. Bunu neden istediğini bilemezdim. Keşke bilebilseydim. Tam kırk dört yıl önce tanışarak ezberlediğim bu şarkıyı, ne olduğunu bilmeden ninemle birlikte sevgi ve istekle söylüyordum.
Yaklaşık 20 yıl sonra ilk defa İstanbul’a geldiğimde, bir mayıs günü Beşiktaş’ta dolaşırken ninemin şarkısını duydum. Nefesim durdu. Kulaklarımda sanki onun güzel sesi çınlıyordu. Ayaklarım tutmaz oldu ve şarkının geldiği okulun demir parmaklıklarına zor varabildim. Aman Allah’ım! Harika bir şeydi. (…) Okulun bahçesine girip bütün gücümle söylemeye başladım. Bahçede bulunan öğretmenler kim bilir ne kadar şaşırmıştır! O an benden çıkan ses, ninemin de sesiydi. Orada anladım Türk İstiklal Marşı’nı söylüyor olduğumu. Orada anladım benim duyduğum hasretin, ninemin bir zamanlar duyduğu hasret kadar olduğunu. Bir marşın ne kadar önemli olduğunu o zaman anladım. Ne kadar uzakta olsan, hangi şartlarda olsan İstiklal Marşı’nın deri altına girip gönlünün ayrılmaz bir parçası hâline geldiğini o zaman anladım. (…)

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 154 Cevapları

1. ETKİNLİK

Soru: Aşağıdaki kelimeleri anlamlarıyla örnekteki gibi eşleştiriniz.

• Cevap:

2. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.

• Cevap:

Soru: Yazarın ninesi nasıl bir kadındır? Anlatınız.

• Cevap: Yazarın ninesi sessiz, az konuşan, duygularını içinde yaşayan, derin bir özlemle vatanına ve diline bağlı bir kadındır. Mavi gözleriyle tüm hislerini anlatan, geçmişine duyduğu özlemle yaşayan bir kişidir.

Soru: Yazar, ninesinin söylediği yabancı kelimeleri neye benzetmiştir? Açıklayınız.

• Cevap: Yazar, ninesinin söylediği yabancı kelimeleri bir melodiye, ilkbahar poyrazına benzetmiştir. Bu kelimelerin anlamlarını bilmediği hâlde onları ahenkli ve duygusal bulmaktadır.

Soru: Yazarın ninesi nelere ve kimlere hasret duymaktadır? Açıklayınız.

• Cevap: Yazarın ninesi, vatanına, diline, İstanbul’daki yakınlarına ve geçmişte yaşadığı anılarına hasret duymaktadır.

Soru: Yazarın ninesinin Millî Marş’ımıza duyduğu saygıyı metindeki hangi ifadelerden anlıyorsunuz? Örneklerle açıklayınız.

• Cevap: Ninesinin İstiklal Marşı’nı ciddiyetle söylemesi, bu sırada ayağa kalkıp düzgün durmasını istemesi ve marşa büyük bir değer atfetmesi onun Millî Marş’a duyduğu saygıyı gösterir.

Soru: Millî Marş’ımızı söylerken nasıl davranmalıyız? Nedenleriyle açıklayınız.

• Cevap: Millî Marş’ımızı söylerken saygılı ve ciddiyetle davranmalıyız. Çünkü bu marş, milletimizin bağımsızlığını ve birliğini simgeler. Onu söylerken düzgün durmalı ve duygularımızı ifade etmeliyiz.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 155 Cevapları

3. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki cümle, metinden çıkarılabilecek bir yargıdır. Siz de metinden çıkarılabilecek yargılara örnekler yazınız.

• Cevap:

→ Yazarın ninesi vatanını ve ana dilini seven bir insandır.
→ İstiklal Marşı, milletimizin gönlünde özel bir yere sahiptir.
→ Hasret, insanı derinden etkileyen bir duygudur.
→ Geçmişe duyulan özlem, insanı hayata bağlayabilir.
→ Dil ve kültür, kimlik ve aidiyetin temel unsurlarıdır.
→ Milli değerler, uzaklarda bile insanın hayatında önemini korur.

4. ETKİNLİK 

Soru: Okuduğunuz metni özetleyerek aşağıya yazınız.

• Cevap: Yazar, ninesinin vatanına, diline ve İstanbul’daki yakınlarına duyduğu özlemi anlatmaktadır. Ninesi, az konuşan ve duygularını gözleriyle ifade eden, vatanına derin bir bağlılık hisseden bir kadındır. Ninesiyle birlikte söylediği bir şarkının aslında İstiklal Marşı olduğunu yıllar sonra İstanbul’a geldiğinde fark eder. Bu olay, İstiklal Marşı’nın bir insanın kimliği ve vatan sevgisi üzerindeki derin etkisini yazarın anlamasını sağlar. Metin, vatan sevgisi ve millî değerlere olan bağlılığı vurgulamaktadır.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 156 Cevapları

5. ETKİNLİK 

Soru: Başka bir ülkede yaşasaydınız ülkemizin en çok hangi yönlerini özlerdiniz?” sorusundan hareketle bir konuşma yapınız. Konuşmanızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanınız.

• Cevap:

Eğer başka bir ülkede yaşasaydım, ülkemizin en çok insan sıcaklığını ve samimiyetini özlerdim. Çünkü bizim insanımızın misafirperverliği ve yardımseverliği her zaman farklıdır. Bununla birlikte, Türk mutfağının zengin lezzetlerini, özellikle ev yemeklerini özleyeceğimi düşünüyorum. Ayrıca ülkemizin doğal güzellikleri, denizleri, dağları ve tarihi yerleri de benim için büyük bir hasret kaynağı olurdu. Özellikle bayramlarda ailemle geçirdiğim o sıcak ve keyifli anları başka bir yerde bulmam mümkün olmazdı. Son olarak, Türk kültürünü yansıtan geleneklerimiz ve milletimizin birlik duygusu, başka bir ülkede yaşarken eksikliğini en çok hissedeceğim değerler olurdu. Kısacası, ülkemizin hem insanına hem de değerlerine duyduğum sevgi ve bağlılık, her zaman kalbimde olurdu.

6. ETKİNLİK 

Soru: Şehrinizin kültürel özelliklerini tanıtmak amacıyla bir festival düzenleneceğini hayal ediniz. Bu festival için şehrinizle ilgili bilgiler topladıktan sonra aşağıdaki alana bir afiş tasarlayarak afişinizi arkadaşlarınıza tanıtınız.

• Cevap:

Hayalimizdeki festivalin adı “İstanbul Kültür Festivali” olsun. Bu festivalde İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliklerini tanıtmayı amaçlıyoruz. Festival boyunca Boğaz turları düzenlenecek, Topkapı Sarayı ve Ayasofya gibi tarihi yerlerin minyatürleri sergilenecek. İstanbul mutfağından simit, balık ekmek ve geleneksel tatlılar ikram edilecek. Ayrıca mehter takımı gösterileri ve halk oyunları ile şehrin kültürel dokusu yansıtılacak.

Bu festival, İstanbul’un tarihini, doğal güzelliklerini ve misafirperverliğini herkese tanıtmak için harika bir fırsat olacak. İstanbul’un eşsiz kültürünü bu şekilde paylaşmak, şehri daha da özel kılacak.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 157 Cevapları

7. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki bilgileri okuyunuz. Önemli gördüğünüz yerlerin altını çiziniz.

• Cevap:

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Soru: Köçürme (mangala) oyununun nasıl oynandığını araştırınız.

• Cevap:

Köçürme, diğer adıyla Mangala, iki kişiyle oynanan geleneksel bir zeka oyunudur. Oyun şu şekilde oynanır:

• Oyun Alanı: Tahta üzerinde 12 küçük kuyu ve her oyuncuya ait 1 büyük hazine kuyusu vardır. Her küçük kuyuda başlangıçta 4 taş bulunur.
• Amaç: Oyuncular, kendi taşlarını toplarken rakibin taşlarını da ele geçirerek hazine kuyularında en fazla taşı biriktirmeyi hedefler.
• Oyun Sırası: Oyuncu, kendi kuyularından birindeki taşları alır ve sağa doğru her kuyuya bir taş bırakır. Eğer son taş kendi hazine kuyusuna düşerse tekrar oynama hakkı kazanır.
• Taş Ele Geçirme: Oyuncu, son taşı rakibin kuyusuna bıraktığında ve bu kuyu iki veya dört taş içeriyorsa, o taşları hazine kuyusuna alır.
• Oyun Sonu: Tüm taşlar toplandığında oyun biter. Hazine kuyusunda en çok taş biriktiren oyuncu oyunu kazanır.

Köçürme, strateji ve dikkat gerektiren, keyifli bir oyundur. 😊

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Erdemler Teması Sayfa 152-153-154-155-156-157 Ninemin Gözleri Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.