Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
7. Sınıf Türkçe Meb Yayınları

Köçürme (Mangala) Metni Etkinlik Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Köçürme (Mangala) metni cevapları ve soruları, Meb Yayınları 7. Sınıf Türkçe Ders kitabı sayfa 158-159-160-161-162-163 (Erdemler Teması)

Köçürme (Mangala) Metni Cevapları


7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 158 Cevapları

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Soru: Köçürme (mangala) oyununun nasıl oynandığını arkadaşlarınıza anlatınız.

  • Cevap:

Bugün size Köçürme, diğer adıyla Mangala oyununu anlatacağım. Bu oyun, iki kişiyle oynanan çok eski ve eğlenceli bir zeka oyunudur. Oyun, üzerinde 12 küçük kuyu ve her oyuncuya ait bir büyük hazine kuyusu olan bir tahta üzerinde oynanır. Her küçük kuyuda 4 taş bulunur ve oyunun amacı, hazine kuyunuzda en fazla taşı biriktirmektir.

Oyuncular sırayla kendi kuyularından bir taş alıp sağa doğru her kuyuya bir taş bırakır. Eğer son taş kendi hazine kuyunuza düşerse, tekrar oynama hakkı kazanırsınız. Rakibin taşlarını ele geçirmek için son taşınızı rakibin kuyusuna bırakmanız ve bu kuyuda 2 veya 4 taş olmasını sağlamanız gerekir. Tüm taşlar toplandığında, hazine kuyusunda en çok taş olan oyuncu oyunu kazanır.

Bu oyun, hem strateji hem de dikkat gerektirir. Eğer bir gün deneme fırsatınız olursa mutlaka oynamanızı tavsiye ederim! 😊

Soru: Oynamayı bildiğiniz zekâ oyunları nelerdir? Anlatınız.

  • Cevap: Satranç, mangala, sudoku.

KÖÇÜRME (MANGALA)

Bu metin, satranca benzeyen ve satrancın atası olan zekâ oyunlarımızdan köçürme oyunu hakkındadır. Binlerce yıllık bir Türk zekâ oyunudur. Türklerden Araplara geçen köçürme, oradan da dünyaya “mangala, mankala, mancala” adlarıyla dağılmıştır. Belli sayıdaki karşılıklı küçük kuyulara belli sayıdaki taşların birer birer sırayla göçürülmesi, dağıtılmasıyla oynanan ve eldeki son taşın bırakıldığı kuyudaki konumuyla üstünlük kazanılan bir oyundur. Kuyulardan taş göçürme, aktarma oyunları da denilebilecek köçürme oyunu, çok geniş bir oyun ailesidir. Yüzlerce değişik ad ve onlarca kuralla oynanan çeşitleri vardır. Dünyanın 17. yy.da Türklerden öğrendiği, uzun süre unutulmaya terk ettiğimiz, son yıllarda yeniden hatırlanmaya başlanan köçürme oyunları, her yaş ve seviyeden insanın zevkle oynadığı bir zekâ oyunudur. (…)
Köçürmenin Türk Zekâ Oyunları ve Satrançla Ortak Özellikleri
Türklere ait köçürme oyununun, ortak noktalarına bakıldığında, diğer Türk zekâ oyunları ve satranç ile akrabalığı olduğu görülmektedir. Bu da bizi, gelişmiş bir zekâ oyunu olan satrancın bir Türk oyunu olabileceği düşüncesine ulaştırmaktadır. (…)
Satranç ile köçürmenin şaşırtıcı derecede benzerlikleri görülür. Bu benzerlik bugüne kadar satrançla daha başka bir oyun arasında, mesela Eski Mısır’da oynanan ve satrancın atası olarak nitelenen “Senet Oyunu” arasında kurulamamıştır.
Köçürmedeki şu özellikler satrançta da vardır:

1. Zekâ oyunudur.
2. Taktik, gelecek oyunları ve uzağı görme, rakibi takip etme, oyununu bozma, şaşırtma gibi unsurları içeren bir savaş oyunudur.
3. Evlerde ve ortak sosyal mekânlarda oynanır.
4. Oynayanlarda zekâ gelişimi sağlar.
5. Avuca saklanan taşı bilen, oyuna başlar.
6. Oyuna ilk başlayan, oyun kurucu olarak daha iyi bir konum elde eder.
7. Taşlar renklidir.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 159 Cevapları

8. Özel güçleri olan taşlar vardır: Köçürmedeki dede taşının olduğu kuyuya kimse dokunamaz.
9. Sıradan güçteki taşlar, bazı durumlarda özel taş hâline gelir.
10. Taşların ve kuyuların satrançta olduğu gibi özel adları vardır. (…)
Köçürmenin Önemi
(…) Şansa yer olmaması; oyuncuya oyunun hamlelerini, birkaç hamle sonrasını, rakip oyuncunun hamlelerine göre hamle yapmayı düşündürtmesi; matematik ve sayı sayma bilgisi gerektirmesi şüphesiz ki köçürme oyununun dama ve satranç gibi gelişmiş bir zekâ oyunu olduğunu göstermektedir. Hayatın her alanında köçürme oyununun farklı yönlerini yaşarız. Planlama, strateji, taktik gibi unsurları gerçekleştirmeye çalışırız. Köçürme oyununun özellikle çocuklarda oyun tahtasına odaklanabilme, olayları gözünde canlandırabilme, gelecekte olabilecekleri düşünerek ileriyi görebilme, yapabileceği birçok hamle içinden en iyisini seçebilme ve değerlendirme, hedefe ulaşmak için sabırlı ve temkinli davranma, planlama, rakibinin davranışlarını değerlendirebilme, tek başına zorluklarla mücadele ve karar verme açısından kişilik gelişimi, sosyal ortamlarda bulunması açısından da sosyal yönünün gelişmesi gibi konularda olumlu etkileri vardır. Kişisel değerleri güçlendirmesi, başkalarına saygılı olma, farklı bakış açılarını kabullenme gibi sosyal davranışların üzerinde de etkisi büyüktür. Kavrama yeteneğinin gelişmesi ile bilgiye ve mantığa dayalı çıkarımlarda, varsayımlarda bulunabilme, çok boyut ve derinlikte düşünebilme, mantık ve geleceği kurgulama ve karar verme gibi alanların gelişiminde önemli faydaları görülmüştür. (…)


7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 160 Cevapları

1. ETKİNLİK

Soru: Okuduğunuz metinde geçen, anlamını bilmediğiniz kelime veya kelime gruplarını belirleyiniz. Bunların anlamlarını tahmin ederek aşağıya yazınız.

  • Cevap:

Göçürme (Tahmin): Taşların bir yerden başka bir yere aktarılması ya da taşınması.

Dede Taşı (Tahmin): Köçürme oyununda özel bir taş ya da diğer taşlardan farklı kurallara sahip olan bir taş.

Varsayım (Tahmin): Gerçek olmadığı hâlde doğru kabul edilen bir düşünce ya da tahmin.

Soru: Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz.

  • Cevap:

Göçürme: Bir şeyi bir yerden başka bir yere taşıma.

Dede taşı: Köçürme oyunundaki özel taşlardan biri.

Varsayım: Bir olayın ya da durumun doğruluğu kabul edilerek yapılan tahmin.

2. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.

  • Cevap:

Soru: Köçürmenin dünyaya yayılışı ne zaman ve nasıl olmuştur? Açıklayınız.

  • Cevap: Köçürme, binlerce yıl önce Türklerden Araplara geçmiş ve oradan da “mangala, mankala, mancala” adlarıyla dünyaya yayılmıştır.

Soru: Köçürme ve satrancın ortak özellikleri nelerdir? Örnekler veriniz.

  • Cevap:

Ortak özellikleri:

  • İkisi de zekâ oyunudur.
  • Taktik, strateji ve rakibin hamlelerini takip etme gibi unsurlar içerir.
  • Evlerde ve sosyal alanlarda oynanır.
  • Zekâ gelişimini destekler.
  • Her ikisinde de taşlar ve oyun elemanlarının özel adları vardır.

Soru: Köçürmenin hangi özellikleri onun dama ve satranç gibi bir zekâ oyunu olduğunu göstermektedir? Açıklayınız.

  • Cevap: Hamle planlama, birkaç hamle sonrasını tahmin etme gerektirir. Matematik ve sayı bilgisi kullanılır. Rakibin davranışlarını değerlendirme ve strateji geliştirme yeteneği kazandırır.

Soru: Metinde köçürmenin hangi önemli özelliklerine vurgu yapılmıştır? Açıklayınız.

  • Cevap:

Metinde köçürmenin şu özellikleri vurgulanmıştır:

  • Zekâ gelişimini desteklemesi.
  • Stratejik düşünmeyi, plan yapmayı ve sabırlı olmayı öğretmesi.
  • Sosyal becerileri ve kişisel değerleri geliştirmesi.
  • Kavrama, mantık yürütme ve geleceği planlama yeteneklerini güçlendirmesi.

Soru: Eğitimde oyunların kullanılması ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Açıklayınız.

  • Cevap: Oyunlar, öğrenmeyi eğlenceli hale getirir ve kalıcılığı artırır. Çocukların analitik düşünme, problem çözme ve strateji geliştirme becerilerini geliştirmede etkilidir. Ayrıca sosyal etkileşim sağlayarak iletişim becerilerini güçlendirir.

Soru: Daha önce Türkçe derslerinde ya da diğer derslerde oyunla öğrendiğiniz bir bilgi var mı? Anlatınız.

  • Cevap: Evet, Türkçe dersinde kelime türetme oyunları oynayarak yeni kelimeler öğrenmiştim. Matematik dersinde ise sayı bulmacalarıyla dört işlem pratikleri yapmıştım.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 161 Cevapları

3. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda geleneksel oyunlarımızdan bazıları tanıtılmıştır. Bu oyunları inceleyiniz.

Dokuz Kiremit

Oyuncular iki gruba ayrılır. Dokuz tane kiremit, bir daire çizilerek dairenin içine üst üste dizilir. Yazı tura atılarak oyunu hangi grubun başlatacağı belirlenir. Oyunu başlatacak olan grup sırayla kiremitlere doğru topu hızlıca yuvarlarken karşı grubun oyuncuları top ile onları kovalamaya başlar. Topa vurulmadan kaçan oyuncular kiremitleri üst üste dizmeye çalışır. Eğer dizerse puan alır ve oyunu ikinci kez oynama hakkı kazanır. Dizerken vurulursa hiç vurulmayan oyuncu kalmadığında oyun sırası diğer gruba geçer.

Çelik Çomak Oyunu

Bu oyun en az ikişer kişiden oluşan iki grup arasında oynanır. Oyunda biri 30 santimetre diğeri ise 70 santimetrelik iki sopa kullanılır. Düz bir zemine çizgi biçiminde küçük bir çukur açılır. Çukurun 20 adım uzağına bir çizgi çizilir. Oyunda ebe yoktur. Oyuna önce hangi grubun başlayacağı belirlenir. Belirlenen grup, oyuna başlamak için hazırdır. Karşı gruptan bir kişi, elindeki uzun sopayı önceden açılan çukurun üzerine yatay şekilde koyar. Oyuna ilk başlayan kişi, önceden çizilen çizgiden elindeki küçük sopayı çukur üzerindeki sopaya atar. Vurursa oyuna başlar. Elindeki büyük sopa ile küçük sopayı havaya kaldırır ve vurur. Küçük sopanın düştüğü yere kadar oyunu kaybeden grubun oyuncuları sekerek gider. Oyun bu şekilde devam eder.

  • Cevap: Bu oyunları inceledim.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 162 Cevapları

Soru: Siz de oynamayı bildiğiniz geleneksel oyunlarımızdan birini arkadaşlarınıza tanıtınız. Sınıfta tanıtılan oyunlardan beğendiğiniz birini sınıfta ya da okul bahçesinde arkadaşlarınızla oynayınız.

  • Cevap: Oynamayı bildiğim geleneksel oyunlardan biri Seksektir. Seksek, yere çizilen kareler üzerinden tek ayakla zıplayarak oynanan bir oyundur. İlk olarak, yerde tebeşirle ya da çubukla 1’den 8’e kadar numaralandırılmış kareler çizilir. Oyuncu, küçük bir taşı birinci kareye atarak oyuna başlar. Taşın olduğu kareye basmadan tek ayakla zıplayarak tüm kareleri dolaşır ve geri döner. Taşı alıp sıradaki kareye geçerek oyunu sürdürür. Taşı yanlış kareye atan ya da çizgilere basan kişi, sırasını kaybeder. Arkadaşlarımla bu oyunu oynayarak hem eğleniyor hem de geleneklerimizi yaşatıyoruz. 😊

4. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıda, atasözlerimizden birinin hikâyesi verilmiştir. Hikâyeyi noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz.

LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ

İstanbul’da yaşayan Aksi Yusuf, peynir işiyle uğraşmaktadır. Trakya’dan aldığı peynirlerin bir kısmını İstanbul’da satar, bir kısmını da deniz yolu ile İzmir’e göndermektedir. Eli sıkıdır. Taşımacıların paralarını geç ödemek için bin dereden su getirdiğinden adı Aksi Yusuf’a çıkmıştı. Onu tanıyan gemiciler, İzmir’e hareket etmeden önce paralarının hiç değilse bir kısmını almak istedikleri zaman “Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazlasıyla alırsın.” der ve peynirler yerine vardıktan sonra da “Kaçmıyoruz ya, bugün yarın öderiz” diye oyalamaya devam ederdi.
Onun bu huyunu bilen kaptanlardan biri, işi baştan sıkı tutmaya karar verir. Gemiye peynirleri yükledikten sonra Aksi Yusuf’un karşısına çıkıp “Yusuf Efendi, bana biraz ödeme yap, tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masrafım var.” der. Aksi Yusuf her zamanki gibi “Hele peynirler sağ salim varsın..” diye söze başlayınca işin nereye varacağını bilen kaptan hemen araya girerek “Efendi, lafla peynir gemisi yürümez. Buna kömür lazım, yağ lazım. Parayı peşin ödemezsen Sarayburnu’nu bile dönemem!” der. Kaptanın bu lafı Aksi Yusuf’un o kadar hoşuna gider ki kahkahalarla gülmeye başlar. Sonra da çıkarıp paranın tamamını öder oracıkta.

Soru: Okuduğunuz hikâyeyi göz önünde bulundurarak anlamını bildiğiniz bir atasözünün hikâyesini kurgulayıp aşağıya yazınız. Yazınızın içeriğine uygun bir başlık belirleyiniz.

  • Cevap:

AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR

Bir zamanlar küçük bir köyde yaşayan Mehmet Ağa, ağaç işçiliğiyle uğraşırmış. Ormandan getirdiği odunları işleyerek köy halkına satarmış. Bir gün, oğlu Ali’ye işi öğretmek istemiş. Ali, babasına “Baba, bu işi öğrenmek için daha çok küçüğüm, büyüyünce öğrenirim.” demiş. Mehmet Ağa ise ona kocaman bir kütük ve ince bir dal göstererek, “Bak oğlum, bu kütüğü eğmeye çalışalım.” demiş. İkisi de kütüğü eğmeye çalışmış ama başaramamışlar. Sonra Mehmet Ağa ince dalı alarak kolayca eğip şekil vermiş.

Ali şaşkınlıkla babasına bakmış. Mehmet Ağa da gülümseyerek, “Oğlum, işte hayat da böyle. İnsan küçükken öğrenir ve eğilir. Büyüdüğünde şekil almak zor olur. Bu yüzden bir işi öğrenmek için küçüklüğünden başlamak gerek.” demiş.

Bu olaydan sonra Ali, babasının her dediğini can kulağıyla dinleyip öğrenmeye başlamış. İşte bu olaydan sonra “Ağaç yaşken eğilir.” sözü herkesin diline dolanmış.


7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 163 Cevapları

5. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıdaki ifadelerde boş bırakılan yerleri duygu ve düşüncelerinize uygun şekilde tamamlayınız.

  • Cevap:

Halk oyunları bir masal gibidir. Çünkü kültürümüzün hikâyelerini hareketlerle anlatır.

Misafirperverlik Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Hatta “Misafir kısmetiyle gelir.” gibi atasözlerimiz bunu destekler.

Türk kültürünü tanıtmak için uluslararası bir festival düzenlemek isterdim. Ayrıca geleneksel yemeklerimizi ve el sanatlarımızı paylaşmak isterdim.

Kültürümüzde sünnet düğünü, kına gecesi gibi geleneklerimiz vardır.

Bayramlarda ailenin tüm üyeleri çocuklar gibi sevinç duyar.

6. ETKİNLİK 

Soru: Aşağıya, tartışmacı anlatım biçimiyle “misafirperverlik” konulu bir paragraf yazınız. Yazınızda farklı yapıda fiiller kullanınız. Kullandığınız fiilleri yazı alanının altındaki kutulara yerleştiriniz.

  • Cevap:

Misafirperverlik Konulu Paragraf:

Misafirperverlik, Türk kültüründe her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Bir misafir kapınızı çaldığında onu geri çevirmek yerine içeri davet etmek, gönlünü mutlu etmek için yemek hazırlamak bizim geleneklerimizdendir. Evimize gelen misafiri en güzel yere koymak, ona sıcacık bir ortam sunmak ve sohbet etmek, bizi birbirimize daha çok yaklaştırır. Günümüzde bu güzel gelenek şehirlerde biraz eskimek tehlikesiyle karşı karşıya kalsa da köylerde hâlâ yaşatılmaktadır. Misafirlerin getirdiği neşeyle evimizdeki huzur artar ve sevilmek duygusunu hissederiz. Bu güzel geleneği gelecek nesillere taşımak, misafirlerimizi kabul etmek ve bu kültürü yaşatmak hepimizin sorumluluğudur.

Basit Fiiller: çevirmek, koymak, eskimek, sevmek

Türemiş Fiiller: sevilmek, çıkarmak, açılmak

Birleşik Fiiller: yardım etmek, mutlu etmek, kabul etmek

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Soru: Halk ozanlarımızın biriyle ilgili araştırma yapınız.

  • Cevap:

AŞIK VEYSEL

Aşık Veysel, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğmuş bir halk ozanıdır. Çocukluğunda geçirdiği çiçek hastalığı nedeniyle gözlerini kaybetmiştir. Ancak bu durum, onun sanata olan ilgisini azaltmamış, tam tersine bağlama çalmayı öğrenerek şiirlerini halk müziğiyle buluşturmuştur.

Aşık Veysel’in şiirlerinde genellikle doğa sevgisi, insanlık, dostluk ve hoşgörü temaları işlenir. En bilinen eserlerinden biri olan “Uzun İnce Bir Yoldayım”, hayatın zorluklarını ve anlamını sade bir dille ifade eder. 1973 yılında vefat eden Aşık Veysel, halk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir.


7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Erdemler Teması Sayfa 158-159-160-161-162-163 Köçürme (Mangala) Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!