Yer Altında Dünya Var Metni Etkinlik Cevapları (5-6-7-8. Sınıf)
Yer Altında Dünya Var metni cevapları ve soruları, MEB Yayınları 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar Masal ve Destanlarımız Ders kitabı sayfa 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47 (Masallarımız Ünitesi)
Yer Altında Dünya Var Metni Cevapları
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 36 Cevapları
METNE HAZIRLIK
Soru: Günlük yaşamınızda seçenekler arasında kararsız kaldığınızda seçiminizi doğru yapabilmek için nasıl bir yol izlersiniz? Anlatınız.
- Cevap: Kararsız kaldığımda öncelikle seçeneklerin avantajlarını ve dezavantajlarını düşünürüm. Sonra, hangisinin bana daha fazla fayda sağlayacağını ve uzun vadede daha iyi olacağını değerlendiririm. Bazen aileme veya arkadaşlarıma danışırım, onların fikirleri bana yardımcı olabilir.
YER ALTINDA DÜNYA VAR
Ülkenin birinde yaşlı mı yaşlı bir padişah varmış. Bu padişahın iki de oğlu varmış. İki kardeş birbiriyle hiç geçinemez, ne aynı sofraya oturur ne de aynı ağacın meyvesini yerlermiş. Padişah, oğullarının bu hâline çok üzülüyormuş. Bir gün padişahın veziri, bir çözüm önermiş:
— Sultanım, iki kardeşi birlikte yolculuğa gönderin. Yolculukta insanlar birbirlerini daha iyi tanır ve kaynaşırlar. Gidip size dipsiz kuyu otu toplasınlar, sağlığınıza da iyi gelir, demiş.
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 37 Cevapları
Ot deyip geçmeyin, bu ot, yaşlıları gençleştirirmiş. Her kim bu ottan bir tutam yerse on yıl gençleşirmiş. Tabi bu otu bulmak çok zormuş. Her kuyunun dibindeki ot da aynı değilmiş, doğru kuyuyu bulmak gerekiyormuş.
Bu yolculuk fikri, padişahın da hoşuna gitmiş. Kuyu dibi otuna da ihtiyacı varmış doğrusu. “Otu bulurlarsa ne âlâ.” diye düşünmüş padişah. “Bulamazlarsa da canları sağ olsun. Birbirlerine yoldaşlık etmiş olurlar.”
İki kardeş, babalarının emriyle yola koyulmuşlar. Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler… Biri diyormuş ki, ben senin ayak bastığın yerden yürümem. Diğeri de diyormuş ki ben de senin bindiğin ata binmem. Üç günde alınacak yolu birbirleriyle didişe didişe otuz günde ancak almışlar. Bakmışlar ki böyle olmayacak. Yollarını ayırmışlar.
Büyük kardeşin kendini yormaya pek niyeti yokmuş, gidip bir hana yerleşmiş, otuz gün burada yatıp sonra da babasına gidecek, “Bulamadım.” diyecekmiş. Küçük kardeş ise babasının ömrünün uzamasını her şeyden çok istiyormuş, böyle böyle kuyuyu bulmuş.
Hiç düşünmeden beline ip bağlayıp kuyunun dibine inmiş. Bu esnada ne olduysa olmuş, ip kopuvermiş. Küçük kardeş de kuyunun dibinde ellerinde kuyu dibi otları, belinde iple ka- lıvermiş. Dipsiz kuyuda kalakalan küçük kardeş çok üzgünmüş. O sırada kapkara kuyuda bembeyaz sakallı bir ihtiyar belirivermiş. Çocuğa sormuş:
— Senin burada ne işin var evladım? Bilmiyor musun bu kuyuya inersen çıkmak çok zordur… Oğlan çaresiz, başından geçenleri anlatmış. İhtiyar, oğlanın hâline üzülmüş.
— Seni buradan kurtaracağım delikanlı, diyerek sakalından biri ak biri kara iki tel kopa- rıvermiş.
— Bunları birbirine sürttüğün zaman biri ak biri kara iki at gelecek. Ak ata binersen yedi kat yukarıya çıkarsın.
— Ya kara ata binersem, diye sormuş oğlan korkuyla…
— O zaman yedi kat daha yerin altına inersin, demiş ihtiyar. Sonra da gözden kaybolmuş.
Oğlan, ak ve kara telleri birbirine değdirmiş. Gerçekten de biri ak biri kara iki at çıkagelmiş. Ama kuyu o kadar karanlıkmış ki zaten iyice korkmuş olan çocukcağız ak at yerine telaşla kara ata binivermiş. Gün ışığına tekrar kavuşmayı beklerken yerin yedi kat daha altına da inivermiş. Burası kapkara bir ülkeymiş. Ne bir nehir, ne de bir ağaç varmış. Oğlan, ülkede dolaşıp kendine yardım edecek birisini arıyormuş. Dolaşa dolaşa karnı acıkmış. Bir kapıyı çalmış, karşısına belki yüz yaşında bir ihtiyar nine çıkmış.
— Nineciğim, ben Tanrı misafiriyim. Bana bir gecelik kalacak yer bir öğünlük yiyecek bir şey verir misin, demiş. Nine, oğlanı içeri buyur etmiş. Ona bir yatak bir de bir somun ekmek vermiş. Oğlan:
— Nineciğim, çok uzun yoldan geldim, dilim damağım kurudu, bir yudum da su verir misin, demiş. Nine, ellerini iki yana açmış:
— Ah yavrum, boşuna kara ülke dememişler ki buraya. Bir yudum bile suyumuz kalmadı. Bir kara dev var. Suyun başını bekler, hiç kalkmaz. Biz bir hafta boyunca yemekler, tatlılar, börekler, çörekler hazırlayıp deve götürürüz. Dev, onları yemek için yerinden kalktığında da alabildiğimiz kadar su alırız. Şimdi hiç suyumuz kalmadı. Yarın yemekleri götürüp ancak öyle su alacağız, demiş. Oğlanın aklına bir fikir gelmiş:
— İzin ver yemekleri ben götüreyim yarın nine, demiş. Ninenin canına minnet, devi görmek hiç de içinden gelmiyormuş doğrusu. Ertesi gün oğlan yemekleri sepete doldurup devin başını tuttuğu suya gitmiş. Burası hiç de kara ülke gibi değilmiş. Her yerde
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 38 Cevapları
ağaçlar, çiçekler ve hayvanlar varmış. Yanına aldığı dipsiz kuyu otlarını da yemeklere bol bol katmayı ihmal etmemiş. Bir tutamı insanı on yıl gençleştiren ottan belki iki avuç koymuş yemeklere. Dev, yemekleri yedikçe gençleşmiş, gençleşmiş, en sonunda küçücük bir yavru dev olmuş. Suyun başını bırakıp uçuşan kelebeklerin peşinden koşmaya başlamış. Bir süre sonra da gözden kaybolmuş. Ülkedekiler bu duruma çok sevinmişler. Delikanlıya kırk tulum et, kırk tulum da su vermişler, teşekkür etmek için. Delikanlının yiyeceği de içeceği de varmış artık ama çok yorgunmuş. Yorgunluğunu atmak için bir ağacın altına uzanıvermiş. Bu esnada ağacın üstündeki kuş yuvasından bir yavru kuş, yuvadan düşüvermiş. Oğlan, kuşu alıp yuvaya çıkarıyormuş ki anne kuş gelmiş. Anne kuş bakmış ki bir insan, yuvasının içine elini daldırmış, yavrularına bir şey yapacak sanmış. Şehzadeye saldırmak üzereymiş. Bu esnada yavru kuşlar dile gelmiş:
— Bu insanoğlu kardeşimizi kurtardı, demişler. Meğer bu kuş, Zümrüdüanka kuşuymuş Şehzadenin iyi bir insan olduğunu anlamış.
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 39 Cevapları
— Ey insanoğlu, dile benden ne dilersen, demiş.
— Yeryüzüne çıkmak, babamın yanına gitmek isterim, demiş oğlan.
— O kolay, demiş Zümrüdüanka. Ama yolumuz uzun. Yol boyunca ben “Gak” dedikçe yemek, “Guk” dedikçe su vereceksin.
Şehzadenin bu isteği karşılayacak yiyeceği de varmış suyu da. Zümrüdüanka, delikanlıyı kanadına bindirmiş. Gerçekten de “Gak” dedikçe yemek, “Guk” dedikçe de su vermiş kuşa. Yedi gün yedi gece sonra saraya varmışlar. Padişah, küçük oğlunun kaybolmasına o kadar üzülmüş ki hastalanmış, yatıyormuş. Oğlan, cebinde kalan son kuyu dibi otu tutamını babasına yedirmiş. Ot, babasının sağlığına kavuşacak kadar gençleşmesine yetmiş. Ülkesinin yönetimini de oğluna bırakmış. Büyük oğlanı ise bir daha gören olmamış. Kim bilir, belki de kara ata binmiş, gitmiştir.
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 40 Cevapları
1. ETKİNLİK
Soru: Yer Altında Dünya Var masalında diğerlerinden farklı yazılan kelime ve kelime grupları bulunmaktadır. Geri dönmeksizin bu kelimelerin neler olduğunu hatırlamaya çalışınız ve aşağıdaki boşluklara yazınız. Sizce, masal yazarı bu kelimeleri neden seçmiştir? Seçilen bu kelime ve kelime grupları, masal türünün hangi özelliklerini ön plana çıkarmaktadır? Yazınız.
- Cevap: Ülkenin birinde, padişah, dipsiz kuyu otu, az gitmiş uz gitmişler dere tepe düz gitmişler, bembeyaz sakallı bir ihtiyar, yedi kat daha yerin altı, Tanrı misafiri, kara ülke, kara dev, kırk tulum et, kırk tulum su, şehzade, Zümrüdüanka
Soru: Okuduğunuz masalın döşeme bölümünde tekerleme bulunmamaktadır. Aşağıda ilk kısmı verilen tekerlemeyi okuduğunuz masalın döşeme bölümüne uygun gelecek şekilde devam ettirip yazınız.
- Cevap:
Bir varmış, bir yokmuş,
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Develer tellal iken, pireler berber iken,
Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken,
Güzel mi güzel bir ülke varmış.
Bu ülkede yaşlı bir padişah ve iki oğlu yaşarmış.
Bir gün padişah, oğullarının aralarındaki geçimsizliğe son vermek için onlara birlikte bir yolculuğa çıkmalarını emretmiş.
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 41 Cevapları
2. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz masalı aşağıdaki duygu ifadelerinden birini seçerek anlatınız. Vurgu ve tonlamaya dikkat ediniz.
- Cevap: Okuduğum masalda meraklı duygu ifadesini seçtim.
Bir varmış, bir yokmuş… Çok uzak diyarlarda yaşlı bir padişah varmış. İki oğlu varmış ama bu kardeşler bir türlü geçinemezmiş. Padişah çaresizce düşünürken, bir gün veziri ona ilginç bir çözüm sunmuş. “Onları birlikte bir yolculuğa gönderelim! Hem kaynaşırlar hem de sihirli bir ot bulup size getirirler,” demiş. Peki bu yolculuk nasıl geçecekti? İki kardeş yola çıkmış ama işler hiç de beklenildiği gibi gitmemiş… Küçük kardeş, bir kuyu bulmuş ve ipin kopmasıyla dipsiz kuyunun dibine düşmüş! Peki şimdi ne olacak? İşte tam bu sırada, ak sakallı bir ihtiyar çıkagelmiş ve oğlana iki sihirli tel vermiş. Acaba oğlan hangi atı seçecek ve nasıl bir macera yaşayacak?
3. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz masalın konusunu bulabilmek için soruları cevaplayınız.
- Cevap:
• Metnin Adı: Yer Altında Dünya Var
• Anahtar Kelimeler: Padişah, şehzade, ihtiyar, Zümrüdüanka, dipsiz kuyu otu, kara dev
• Masalın görsellerinde yer alan ögeler: Şehzade, ak at, kara at, ağaç, dev, kuş, kelebek, çiçek, bulut, salyangoz, sepet dolusu yiyecek, keçi.
• Konu: Padişahın iki oğlunun dipsiz kuyu otunu bulmak için çıktıkları yolculukta başlarına gelen olaylar.
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 42 Cevapları
4. ETKİNLİK
Soru: Masalda en çok dikkatinizi çeken gerçeküstü öge hangisidir?
- Cevap: Masalda en çok dikkatimi çeken gerçeküstü öge, ihtiyarın sakalından kopardığı ak ve kara tellerin sihirli atlara dönüşmesidir.
Soru: Gerçeküstü öğelerin kullanılmasının masallara katkısını değerlendiriniz.
- Cevap: Gerçeküstü öğeler masallara büyülü bir atmosfer katar ve okuyucunun hayal gücünü harekete geçirir. Aynı zamanda masalın ders verici yönünü güçlendirir, zorluklar karşısında çözüm bulunabileceğini ve her şeyin mümkün olabileceğini gösterir.
5. ETKİNLİK
Soru: Okuduğunuz masalda aşağıdaki değerlere karşılık gelecek olayları veya durumları tespit ederek uygun boşluklara yazınız.
- Cevap:
• sevgi: Küçük kardeşin babasına sevgisi
• yardımseverlik: Küçük çocuğun ülkedekilere ve kuşa yardımı, ihtiyarın ve ninenin küçük çocuğa yardımı, Zümrüdüanka’nın şehzadeye yardımı
• adalet: Padişahın yönetimi dürüst ve yardımsever oğluna bırakması
• sorumluluk: Küçük çocuğun babasının verdiği görevi yerine getirmek için sonuna kadar çabalaması
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 43 Cevapları
Soru: Okuduğunuz masalda delikanlı, yavru kuşa yardım etmiştir. Karşınıza yuvasını kaybetmiş bir yavru kuş çıksaydı ona yardım edebilmek için siz neler yapardınız? Yazınız.
- Cevap: Karşıma yuvasını kaybetmiş bir yavru kuş çıksaydı, öncelikle onu güvenli bir yere alır ve zarar görmemesi için korurdum. Eğer yuvasını bulabilirsem onu geri yerine koyardım. Bulamazsam, bir veterinerden veya hayvan barınağından yardım alarak ona yeni bir yuva sağlardım.
6. ETKİNLİK
Soru: Masalda geçen olayları ipuçlarından hareketle kronolojik olarak yazınız.
- Cevap:
1. Padişahın oğullarının haline üzülmesi ve onlara görev vermesi.
2. İki kardeşin yola çıkması.
3. Küçük kardeşin kuyunun dibine düşmesi
4. Bembeyaz sakallı ihtiyarın çocuğa yardım etmesi.
5. Çocuğun telaşla kara ata binmesi
6. Çocuğun yerin yedi kat daha altına inmesi.
7. Ninenin oğlana yardım etmesi
8. Oğlanın deve yemek götürmesi.
9. Şehzadenin düşen kuşu yuvasına yerleştirmesi
10. Zümrüdüankanın şehzadeyi ülkesine götürmesi.
11. Şehzadenin ülkenin yönetimine geçmesi
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 44 Cevapları
7. ETKİNLİK
Soru: Çakıl Taşı masalını kahraman, gerçeküstü ögeler, konu ve verilmek istenen mesaj açısından karşılaştırınız.
- Cevap:
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 45 Cevapları
8. ETKİNLİK
Okuduğunuz masalda padişahın iki oğlu birbiriyLe hiç geçinemez, ne aynı sofraya oturur ne de aynı ağacın meyvesini yerlermiş.
Soru: Aşağıdaki ayakkabı görsellerinin renklerini ve belirttikleri ifadeleri inceleyiniz. Padişahın veziri olduğunuzu hayal ediniz. iki kardeş arasındaki anlaşmazlığı çözmek için padişaha aşağıdaki ayakkabıların belirttiği ifadelere göre cümleler yazınız.
- Cevap:
Resmî:
“Sultanım, iki kardeşin aralarındaki sorunları resmî bir şekilde ele alarak birlikte vakit geçirmelerini sağlayabiliriz. Belirli kurallar ve düzenlemeler koyarak bu sorunu çözebiliriz.”
Araştırmacı:
“Padişahım, iki kardeşi farklı sorumluluklara yönlendirip ortak bir hedef belirlemelerini sağlayabiliriz. Araştırmacı bir yaklaşım izleyerek birbirlerini anlamalarına yardımcı olabiliriz.”
Pratik:
“Sultanım, iki kardeşin anlaşmazlığını gidermek için onlara pratik bir görev verelim. Ortak bir iş yapmaları, iş birliği içinde olmalarını sağlayabilir.”
Aceleci:
“Sultanım, iki kardeşi hemen bir yolculuğa çıkararak sorunlarını hızlı bir şekilde çözmelerini teşvik edebiliriz. Böylece, birbirlerine destek olup olmayacaklarını görebiliriz.”
Duygusal:
“Padişahım, kardeşlere birlikte vakit geçirecekleri duygusal bir deneyim yaşatarak aralarındaki bağı güçlendirebiliriz. Birbirlerini daha iyi anlamaları için bu yaklaşım etkili olabilir.”
Otoriter:
“Sultanım, iki kardeşe kesin kurallar koyarak ve bu kuralların otoriter bir şekilde uygulanmasını sağlayarak anlaşmazlıklarını sona erdirebiliriz.”
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 46 Cevapları
9. ETKİNLİK
Soru: Küçük oğlanın kuyunun dibindeyken kara ata değil de ak ata binip uzaya gittiğini hayal edin. Küçük oğlanın uzayda neler yaşayabileceğini ve görebileceğini tasarlayarak masalın devamını yazınız.
- Cevap:
Küçük oğlan, ak ata bindiğinde hızla yukarıya doğru çıkmaya başladı. Ancak beklediği gibi yer yüzüne değil, sonsuz yıldızların parladığı karanlık bir boşluğa, uzaya çıktı. Etrafına baktığında, kocaman gezegenler, parlayan yıldızlar ve kuyruklu yıldızların süzüldüğünü gördü. Ak at onu bir gezegenden diğerine taşırken oğlan, hiç görmediği varlıklarla tanıştı.
İlk durakları parlak halkaları olan bir gezegen oldu. Burada barışçıl uzaylılar yaşıyordu. Küçük oğlan, bu uzaylılardan yıldız tozunun hayatı nasıl beslediğini öğrendi. Yıldız tozunu bir araya getirdiklerinde, tıpkı babasının aradığı dipsiz kuyu otu gibi, bu tozun yaşlanmayı durdurduğunu fark etti. Uzaylılar ona bu sihirli tozdan bir miktar verdiler.
Daha sonra, ak at onu ay yüzeyine götürdü. Ayda devasa kraterler ve parıldayan kaya parçaları gördü. Bir süre sonra, parlak bir ışık hüzmesi oğlanın dikkatini çekti. Bu ışık hüzmesi, ayın kalbindeki bir kristalden geliyordu. Kristal, sadece cesur ve iyi niyetli insanlara parlardı. Oğlan, bu kristali bulmanın ona sonsuz bilgelik kazandıracağını öğrendi.
Oğlan, uzaydaki bu maceralarından sonra, ak atla geri dönmeye karar verdi. Kristal ve yıldız tozunu yanına alarak dünyaya döndü. Babasının yanına varınca, yıldız tozunu babasına verdi ve onu iyileştirdi. Padişah bu olaydan sonra oğluna daha da hayran kaldı ve krallığın yönetimini ona bıraktı.
Masal bu ya, küçük oğlanın uzaydaki maceraları bitmedi, o günden sonra sık sık yıldızlara bakarak yeni keşifler için yola çıkacağı günleri hayal etmeye devam etti.
Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı 2. Modül Sayfa 47 Cevapları
10. ETKİNLİK
Soru: Aşağıdaki bulmacada okuduğunuz masalda geçen sayılar gizlenmiştir. Sayıları bulmacada bulup işaretleyiniz ve masalda hangi kelimeyi nitelediyse boşluklara yazınız.
- Cevap:
Soru: Masalda sayıların kullanılması masala ne gibi katkılarda bulunmuştur? Masal türünün özelliklerinden yararlanarak açıklayınız. Sayıların kullanıldığı farklı masallardan örnekler veriniz.
- Cevap:
Masalda sayıların kullanılması, anlatımı zenginleştirir ve masalın akılda kalıcılığını artırır. Sayılar, masallarda ritim ve düzen sağlarken, olay örgüsüne belirli bir yapı kazandırır. Örneğin, “yedi kat yerin altına inmek” veya “üç gün yolculuk yapmak” gibi ifadeler, masaldaki olayların belirli bir sıraya göre geliştiğini vurgular. Masal türünün özelliklerinden biri olan tekrarlanan kalıplar, sayılarla daha da güçlendirilir ve anlatıya mistik bir hava katar.
Sayıların kullanıldığı farklı masallara örnek olarak:
- Kırk Haramiler: Masalda “kırk” sayısı, hırsızların sayısını belirtir ve onların birliğini simgeler.
- Yedi Cüceler: “Yedi” sayısı, cücelerin sayısını vurgular ve olay örgüsünde belirgin bir yer tutar.
- Üç Elma Masalı: Bu masalda da “üç” sayısı olayların dönüm noktalarını belirleyen önemli bir unsurdur.
Sayıların kullanımı, masala bir düzen, ritim ve sihirli bir hava katarak masalın etkileyiciliğini artırır.
Gelecek Derse Hazırlık
Soru: Bir sonraki ders için sevdiğiniz bir masalı yazınız.
- Cevap:
Bir zamanlar fakir bir köyde Keloğlan adında bir delikanlı yaşarmış. Annesiyle birlikte zor bir hayat sürermiş, ama Keloğlan her zaman cesur ve iyimsermiş. Bir gün köyde, ormanda yaşayan bir devin zengin hazinelerinin olduğu söylentisini duymuş. Keloğlan, devden korkmadan ormana gitmeye karar vermiş. Annesi ona karşı çıksa da Keloğlan kararlılıkla yola koyulmuş.
Keloğlan günlerce yürüyerek devin yaşadığı mağaraya ulaşmış. Kocaman mağaranın içine girdiğinde dev ile karşılaşmış. Dev, Keloğlan’ı görünce şaşırmış ama Keloğlan korkmadan devle konuşmuş. Cesaretine hayran kalan dev, ona bir hazine sandığı vermeye karar vermiş. Ancak bir şartı varmış: Keloğlan bu zenginliği iyi işler için kullanmalıymış.
Keloğlan, sandığı alarak köyüne geri dönmüş. Annesi onu görünce çok sevinmiş. Artık zengin oldukları halde, Keloğlan her zaman dürüst ve yardımsever biri olarak kalmış. Köydeki insanlara yardım etmeye devam etmiş ve herkes onu çok sevmiş.
Masal bu ya, Keloğlan ve annesi mutlu bir hayat yaşamışlar. Gökten üç elma düşmüş: Biri masalı anlatana, biri dinleyene, biri de iyilik yapana.
5, 6, 7 ve 8. Sınıf Masal ve Destanlarımız Ders Kitabı MEB Yayınları Masallarımız Ünitesi Sayfa 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47 Yer Altında Dünya Var Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.