Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner Atasözünün Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner Atasözünün Açıklaması
Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner Atasözünün Anlamı
Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner Atasözünün Hikayesi Kısa
Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner Atasözünün Öyküsü
YANLIŞ HESAP BAĞDAT’TAN DÖNER ATASÖZÜNÜN ANLAMI
- Bir işin yanlışlığı eninde sonunda anlaşılır. Yanlışlığın ortaya çıkartılması için, Bağdat’tan bile dönüp gelinebilir.
YANLIŞ HESAP BAĞDAT’TAN DÖNER ATASÖZÜNÜN ÖYKÜSÜ
Yıllar, yıllar önce… Ülkenin dört bir yanından gelen kervanlar, İstanbul’da Kapalı Çarşı’ya inmektedir. Tüccarların kumaş, kürk, baharat siparişleri burada teslim edilmekte; malların bedelleri ise daha sonra toplanmaktadır.
Kurnaz tüccarlardan biri, böyle para toplama anlarının birinde, kervancının dalgınlığından yararlanıp ona 400 altın eksik ödeme yapar.
Eksik ödemenin farkına varmayan kervancı, Şam, Bağdat üzerinden Mısır’a doğru yola çıkar.
Bağdat’a yaklaştıkları sırada yapılan bir hesaplamada, kervancı, eksik ödemenin farkına varır. Tüccarın kendisine oynadığı oyunu anlar.
Kervandaki en güvendiği adamı yanına çağırıp:
“Kervan sana emanet… Benim İstanbul’a kadar gidip gelmem lazım, siz beni Bağdat’ta bekleyin,” der.
İyi koşan bir Arap atına atlayıp İstanbul’a doğru yol almaya başlar.
Bir yandan da tüccarın eksik ödeme yaptığını kabul etmeyeceğini düşünerek bir plan kurar. Planını uygulayabilmek için İstanbul’a gelir gelmez dostlarından yardım ister.
Bu plana uygun olarak, ertesi gün tüccarın dükkânına iki kadın gelir. Tüccara:
“Sorup soruşturduk, buralarda en dürüst, en güvenilir kişi siz- mişsiniz. Biz Hicaz’a gideceğiz. Dönünceye kadar size bu iki çantayı emanet etmek istiyoruz,” derler.
Çantaları açıp içindeki altın, pırlanta ve incileri gösterdikten sonra:
“Olur da gelemezsek bunlar size helali hoş olsun; bize bir dua okutur, belki bir hayrat yaptırırsın,” diye de eklerler.
Bunları duyan tüccar sevinçten uçar. Büyük bir hevesle çantaları almak için uzandığında, içeri kervancı girer.
Kervancının girişinden, onun ne için geldiğini hemen anlar tüccar. Yaptığının, kadınların önünde anlaşılmaması için onu ayakta karşılayarak:
“Aman efendim, ben de arkanızdan haber göndermiştim. Bizim hesapta bir yanlışlık olmuş, paranızı ayırdım buraya… Çocuklara da tembih ettim; kervancı gelmeden Hakk’ın rahmetine filan kavuşacak olursam mutlaka parasını verin diye… Bende kul hakkı kalmaz kardeşim,” der.
Hemen kasasını açıp 400 altını geri verir.
Altınların geri verildiğini gören kadınlar, ayağa kalkarak:
“Biz bu sene Hicaz’a gitmekten vazgeçtik; kısmetse gelecek seneye artık,” deyip çantalarını alarak dükkândan çıkarlar.
Oyuna geldiğini anlayan tüccar, şaşkınlık ve öfke içinde kervancıya dönüp:
“Hani sen Mısır’a gidecektin,-nerden çıktın şimdi böyle?” diye bağırır.
Kervancı, hakkı olan altınları kolayca geri almaktan memnun, atına atlar:
“Yanlış hesap Bağdat’tan döner tüccar efendi,” der ve yoluna devam eder.