Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar Atasözünün Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar Atasözünün Açıklaması
Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar Atasözünün Anlamı
Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar Atasözünün Hikayesi Kısa
Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar Atasözünün Öyküsü
YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR ATASÖZÜNÜN ANLAMI
- Hiçbir yalan sonuna kadar gizlenemez; mutlaka ortaya çıkar.
YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR ATASÖZÜNÜN HİKAYESİ
Eskiden, çok eskiden… Bir medresenin odasında, dört öğrenci birlikte kalıyordu. Dört arkadaş, bütün ihtiyaçlarını birlikte karşılıyor, yemek yapmaktan, bulaşıkları yıkamaya kadar her şeylerini paylaşarak yapıyorlardı.
Geceleri ders çalışmak için yaktıkları mumun parasını da aralarında toplayıp o gecenin sorumlusu olan arkadaşlarına veriyor, mumu onun almasını sağlıyorlardı.
Bir süre sonra, bazı geceler mumun erkenden bittiğini fark ettiler.
“Niye, böyle oluyor acaba?” diye birbirlerini gözetlemeye başladılar. Bir süre sonra gördüler ki mumun çabucak yanıp bittiği geceler, hep belli bir arkadaşlarının sorumlu olduğu gecelerdi.
Diğer üç arkadaş kendi aralarında konuşup dördüncü arkadaşlarını daha dikkatli izlemeye başladılar. Gördüler ki o arkadaşları, kendisine verilen parayla gidip mum almıyordu. Bunun yerine, daha önceki gecelerden, şamdanın altında eriyip, birikmiş mumları toplayıp yeniden mum haline getiriyordu. Bu mum da daha önce kullanıldığı için kısa zamanda yanıp tükeniyordu. Ayrıca çok da az ışık veriyordu.
Bu durumu gören üç arkadaş, sonunda onu karşılarına alıp: “Biz sana para veriyoruz. Niye yeni mum almayıp, bizi kullanılmış mumun sönük ışığında çalışmak zorunda bırakıyorsun?” diye sordular.
Açıkgözlük yapmak isteyen arkadaşları:
“Eski mumları kullandığımı da nereden çıkarıyorsunuz? Yeni mum alıyorum ama mumlar küçülmüş, çabucak tükeniyor,” diye, yalan söyleyerek kendini savunmaya çalıştı.
İşin iç yüzünü çok iyi bilen arkadaşları:
“Hayır, mumların küçüldüğü filan yok,” dediler. “Sen yalan söylüyorsun, yalancının mumu da işte böyle yatsıya kadar yanar!”