Uluslararası İlişkiler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 47
Uluslararası İlişkiler Ders Kitabı Sayfa 47 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Uluslararası İlişkiler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 47
teknolojik alanlarda görülen çatışma durumudur. II. Dünya Savaşından sonra Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa’da SSCB’nin etkisinin artması sonucunda ABD ve İngiltere, Batı Avrupa’da Sovyet yanlısı komünist partilerin iktidara gelmemesi için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır (Görsel 3.15). Bu gelişmeler iki taraf arasında NATO (North Atlantic Treaty Organization-Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) 1949, Varşova Paktı 1955 gibi karşılıklı ittifakların ortaya çıkmasına ve gerginliğin giderek tırmanmasına yol açmıştır.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın bir güç merkezi olarak dünya politikası sahnesinden çekilmesinden sonra dünya, ABD ve Sovyetler Birliği’nin çevresinde “iki kutuplu” bir nitelik kazanmıştır. Soğuk Savaş Dönemi’nde Batı Bloku, NATO üyesi ve üyesi olmayan ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden; Doğu Bloku ise Varşova Paktı’na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku da desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloğu ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı. Kore ve Vietnam savaşları, Berlin Sorunu,1956-1959 yılları arasında Ortadoğu’daki çekişme, U-2 casus uçağı olayı, Küba Krizi gibi olaylar Soğuk Savaş’ın tırmanmasına neden olmuştur. Ancak Küba Krizi, Soğuk Savaş için bir dönüm noktası oluşturmuş ve nükleer savaş tehlikesinin ne kadar yakın olduğunu ortaya koymuştur.
1950’li yıllara damgasını vuran Soğuk Savaş 1963’te ABD ile SSCB arasında nükleer denemeleri durdurmaya ilişkin Moskova Antlaşması’nın imzalanmasıyla detanta (yumuşama) dönüşmeye başlamıştır. 1975 Helsinki Nihai Senedi’ni imzalanmasıyla siyasal düzeyde önemli bir başarıya ulaşmıştır. Fakat Asya ve Afrika’daki karışıklığın tırmanması bu süreci sona erdirmiş, 1980’lerin başında yeniden soğuk savaş dönemine girilmiştir.
Bu dönemde gerginlik hiçbir zaman taraflar arasında sıcak savaşa dönüşmemiştir, taraflar sürekli birbirlerini yıpratmaya çalışmışlardır. Berlin Duvarı’nın yıkılışı komünizmin çöküşüne zemin hazırlamış, Sovyetler Birliği’nin dağılması ile de Soğuk Savaş bitmiştir. Soğuk Savaş sonrasında ise Dünya politikasında yaşanan değişime paralel olarak küresel çapta yaygınlık kazanan çok kültürlü ve çok uluslu sanayi düzeni, Batılı ülkelerin ekonomik ve siyasi üstünlüklerini de sarsmış, özellikle sermaye ve sanayi ürünlerinin dolaşımının yaygınlaşması, ulus devletlerin sınırları içindeki kontrollerinin azalmasına yol açmıştır. Karşılıklı bağımlılığın artması, Batı dışı bölge ve aktörlerin etkinlik kazanması anlamına gelmiş, Avrupa ve Kuzey Amerika hâlâ çok önemli merkezler olmakla birlikte Çin, Hindistan ve Japonya ekseninde Asya ve Pasifik; Brezilya-Arjantin ekseninde Latin Amerika yeni merkezler olarak önem kazanmıştır.
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
Uluslararası İlişkiler Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 47 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.