![](/wp-content/uploads/2022/10/kitap-uygulama.gif)
Telmih Sanatı Nedir, Özellikleri ve Örnekler
![Söz Sanatları](/wp-content/uploads/2015/11/Edebi-Sanatlar.jpg)
![](/wp-content/uploads/2022/10/play-store-uygulama.gif)
TELMİH
Telmih Sanatı Nedir, Özellikleri ve Örnekleri
İnsanlar tarafından bilinen, geçmişteki bir olaya, ünlü bir kişiye, bir inanca, bir atasözüne veya bir şiire işaret etme sanatıdır. Daha çok hatırlatma amacına yöneliktir. Bu bir çağrışım sanatı sayılabilir. İşaret edilen şey uzun uzadıya açıklanmayıp kısaca değinilip geçilir. Cumhuriyet dönemi Türk şairleri klasik telmihleri aşarak telmih olayına yeni bir boyut getirmişler ve Divan şiirinde rastlanmayan bir biçimde kendilerinden önceki şairlerin şiirlerine telmihte bulunmuşlardır.
********************
Telmih Sanatına Örnekler
Tûti-i mu’cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyinesi saf değil
Nefi
Nef’î, yukarıdaki beytinde papağana ayna karşısında konuşma öğretilmesine telmih eder. Rivayetlere göre eskiden papağanlara ayna karşısında konuşma öğretilirmiş.
********************
Her sazdan içki içen bir kaside dinledim:
Bâki, şarap dururken and içen dîvâne der;
Bulur her gün işreti tabîatına Nedim
Nâil-i meyden zekat veren diyâra gider.
Faruk Nâfiz Çamlıbel, Akarsu
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in yukardaki şiirinin ilk iki dizesinde Bâkinin, ikinci dizesinde Nedim’in, üçüncü dizesinde ise Nailinin aşağıdaki meşhur beyitlerine telmihte bulunur.
********************
Bâkî yine mey içmeye and içti demişler
Dîvâne midir bâde dururken içe andı
Bâkî
********************
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in yukardaki şiirinin üçüncü dizesi Nedim’in aşağıdaki meşhur beyitine telmihte bulunur.
Bezm-i şarabdan geçemem doğrusu Nedim
İşret tabîatımca tarab meşrebimcedir
Nedim
********************
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in yukardaki şiirinin son dizesi Nâilinin aşağıdaki meşhur beyitine telmihte bulunur.
Pelâspâre-i rindi be-dûş u kâse be-kef
Zekât-ı mey verilir bir diyâre deh gideriz
Nâili
********************
bağdatlı Ruhi’yi bilirsin demek
yuf kârına delirin
gül û gülzârına hem yuf
ağyarına yuf
yâr-ı vekarına yuf
Attila İlhan, Divar
Attila İlhan, Cemşid Hun’la Hasbihal adlı şiirinden alıntılanan yukarıda parçada Bağdatlı Rûhinin aşağıdaki beyitine telmihte bulunur.
********************
Yûf kârına delirin gül ü gülzârına hem yûf
Ağyarına yûf yâr-ı cefâ-kârına hem yûf
Bağdatlı Rûhi
********************
Bir çağ gelir ki anarlar bu Galib’i demişsin
Neyi anmaktayız biz andığımız kadar seni
Turan Oflazoğlu, Güzellik ile Aşk
Turan Oflazoğlu yukarıdaki beyitiyle Şeyh Gâlib’in aşağıdaki beyitine telmihte bulunuyor:
Gele bir devir ki bu Gâlib’i yâd eyleyeler
Fırsat-ı sohbeti ahbâb ganimet bilsin
Şeyh Gâlib
********************
Neler doğurmuş neler…
Sor “Meşime-i şeb”e…
Gece: gündüzden gebe
Hikmet Kıvılcımlı, Türkiye Yazıları
********************
Telmih edilen mısra:
Gün doğmadan meşime-i şebden neler doğar
Ve aslı olmayan bir şeye,
Beni bunca yıl inandırdı diye,
Dargın öleceğim Fuzûlî’ye
Aşk, yoksun sen, seni biz uydurduk,
Saatleri unuttuk, aklımızca zamanı durdurduk
Hüsrev Hatemi, Bütün Şiirleri
Hüsrev Hatemi, Fuzûlinin aşağıdaki ünlü beyitine telmihte bulunurken, aşka kendisini inandırdığını ve dolayısıyla aldatıldığını, bu yüzden de Fuzuliye dargın öleceğini söyler.
********************
Aşk imiş her ne var âlemde
İlm bir kil ü hâl imiş ancak
Fuzûli
En kaslarla kasılarak enkazlarda
Gelir geçer ve bakar yânımızdan
Yabancı bir yazı
Tırmanırken yokuşu gelecek
Devr ile nevbet bekleriz.
Behçet Necâtigil, Bütün Eserleri II
********************
Behçet Necâtigil, Fuzûlinin aşağıdaki ünlü beyitine telmihte bulunur.
Kârvân-ı râh-ı tecridüz hatar havfın çeküp
Gâh mecnun gâh men devr ile nevbet beklerüz
Fuzülî
********************
YÜN
Tutar bir ah âhûyu yâhûlarda
Kim atar kemendi kalkar divandan
Bir çağ günümüzde
Aynalarda çok şey görülüptür
Yokken söylenmiş, olmadan görülmüşse
Gitmiş hepsi cümle / ten.
Düşe halka haste-i gam
O hangi yollardan gelir yânımıza
Her ayrılışta en az hüzün vardır
Ellerinde bir şairin
Parlar bu ne zamandır
Karışmış yünümüze.
Behçet Necâtigil, Bütün Şiirleri II
Behçet Necatigil, Şeyh Galib’in aşağıdaki beyitlerine telmihte bulunur. Aynca “Yün” şiirinde cinas ve tevriye sanatının yoğun örnekleriyle karşılaşıyoruz.
********************
Gehi zîri serde desti gelı ayağı koltuğunda
Düşe halita haste-i gam der-i lutf-ı yâre düştü
Süzülüp o çeşm-i âllü dedi zevlt-i vasla yâhû
Bu değildi neyleyim bu yolun intizâre düştü
Şeyh Galib
********************
çöl kırıldı, kum usanır, müjdeler olsun!
tellimdir, akıyor gibi yaparak…
giyinmek, yalnızlığa iyi gelir
bir sarı fanus, âfitab-ı temmuz
giysiler soyunmuştur ve çıplak
tek tip yalnızlıklar kuşandı şimdi
Hilmi Yavuz, Şiir Atı, Kitap
Hilmi Yavuz, “çöl” şiirinden alıntılanan yukarıdaki parçada Şeyh Galib”in Hüsn ü Aşk mesnevisinde bulunan aşağıdaki beyitine telmihte bulunur.
********************
Giydikleri âftâb-ı temmuz
İçtikleri şu’le-i cihân-sûz
Şeyh Galib
********************
Canandaki kirpikleri tır eylersin
Ceylân gibi insanları şir eylersin
iklimlere hükmetmiş olan sultanı
Bir gözleri âhüya esir eylersin
Nâil Memik, Neslimizin Masalı
Nâil Memik, Yavuz Sultan Selim’in kendisine göndermede ve aşağıdaki ünlü beyitine de telmihte bulunur. Ayrıca, “tîr” ve “şîr” sözcükleriyle cinas-ı lahık sanatı yapılmıştır. Ceylanla arslan/şîr arasında güç bakımından tezat sanatı mevcuttur.
********************
Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri âlıûya zebûn etti felek
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan Selim, kahır pençesiyle arslanları titrettiğini söylerken mübalağa sanatı yapar. Arslanlann kendisinden titremesine rağmen kendisinin yine bir hayvan olan ceylan karşısında güçsüz kalması güçlü bir tezat sanatıdır. Ayrıca “âhû”dan kastedilen sevgili olduğu için açık istiare sanatı vardır.
********************
Bir okşamaydı koca gözlü Akdeniz’in rûzgarı
zeytinleri karartırdı bir celâlinin hassas topukları
Turgut Uyar, Büyük Saat
Turgut Uyar, XVI. yüzyıldaki meşhur Celâlî tsyanlan’na13 telmihte bulunur. Ayrıca bu isyanların çok şiddetli olduğunu da onların topuklarının zeytinleri karartması şeklinde ifade eder.
********************
Gel etme karınca kardeş,
Ağustos böceğine acı;
Kabahat onun mu sanki
Şarkı söylediyse bütün yaz?
Muzaffer Tayyib Uslu, 100 Soruda Edebiyat Bilgilen
Muzaffer Tayyib Uslu, ağustos böceği ile karıncanın ünlü hikayesine göndermede bulunur.
********************
Fazla viraj alıyorsun ağır ol
Eşekten düşmüş karpuza dönersin sonra
Aheste çek kürekleri kendine gel
Suat Taşer, Türk Şiir Sanatı
Suat Taşer Yahya Kemal’in aşağıdaki ünlü beyitine mizahi bir üslupla telmihte bulunur.
********************
Aheste çek kürekleri mehtâb uyanmasın
Bir âlem-i hayâle dalan âb uyanmasın
Yahya Kemal Beyatlı, Eski Şiirin Rüzgarıyla
Yahya Kemal’in telmihte bulunulan yukarıdaki beyitinde “mehtâb” ve “âb” sözcüklerinden cinas vardır. Ayrıca “mehtâb” sözcüğü hem gökteki ay hem de sevgili yerine tevriyeli olarak kullanılmıştır. “Mehtâb” sevgiliyle direkt olarak ilgili bir imge olduğu için açık istiare sanatı vardır.
********************
KUTLU ÖRÜMCEK
Kör baykuş uçar korkulu rüyâ görerek
Atlar baş eğer son geceden ürpererek
Peygamberi çağlar boyu kurtardıkça
Kutsaldır örümcek yeni ağlar örerek
Talat Sait Halman
Yukardaki şiirde telmih edilen olay, Hz. Muhammed’in (SAS) Hz. Ebubekir ile birlikte Hira mağrasına sığınışlarını ve onları Kureyşlilerin saldırısından bir örümcek ağının koruduğudur.
********************
Dağı bırak artık Ferhat
Kendini kazmada kullan külüngünû
Şirini değil dağı seviyorsun sen
Yeter aldattığın kendini
Kurtul öykünden
İsmail üyaroğlu, Ateşin içinden
İsmail Üyaroğlu, Ferhat’ın Şirin’e kavuşmak için dağlan delme olayına göndermede bulunur. Ayrıca Ferhat ile Şirin aynı aşk öyküsünün iki kahramanı olduğu için tenasüp sanatı vardır.
********************
Ünlü Su Kasidesi’nde deryalar sunan ozan
Gönül verenler derdiyle Kerbela denli susuz
Osman Numan Baranus, Türkiye Yazıları
Osman Numan Baranus, FuzûlTnin ünlü Su Kasidesi ile birlikte Hz. Hüseyin’in şehit edildiği belde olan Kerbela’ya telmihte bulunur.
********************
Çalan saatin rengini alır geçmiş:
Çırılçıplak asmışlar
ve kefensiz gömmüşlerdi seni,
post yapıp üzerine geçemezsin denizi
Özdemir lnce, Tohum Ölürse
Özdemir İnce, ikinci ve üçüncü dizelerde Şeyh Bedreddin’in idamına, dördüncü dizede ise hem Saru Saltuk simgesiyle XIII. Yüzyıl Anadolusuna (Postlarını deryaya salıp tef ve kudüm çalarak Avrupa kıyılarına varan Rum erenlerine) hem de Yahya Kemal’in aşağıdaki beyitine göndermede bulunur. (Özdemir lnce, Tabula Rasa, s. 86)
********************
Geldikti bir zaman San Saltuk’la Asya’dan
Bir bir diyâr-ı Rum’a dağıldık Sakarya’dan
Yahya Kemal Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz
Yahya Kemal’in telmihte bulunulan yukandaki beytinde de Türklerin Ortaasya’dan Anadolu’ya göç etmelerine telmih vardır.