Modern Cinâs Nedir, Türleri, Özellikleri ve Örnekleri
MODERN CİNÂSLAR
Modern Cinâs Nedir, Türleri, Özellikleri ve Örnekleri
Bütün bunlardan daha ayrı ve özgün cinâs örneklerine de rastlamak mümkündür. Bu tür cinaslar klasik niteliklerinin parçalandığı/kırıldığı ve yeniden inşa edildiği cinaslardır.
********************
Modern Cinas Örnekleri
Çoktan bilirim kabımı, lâkin şunu bilmem
Gül rengi yüzün benli de göğsün neye bensiz
Ömer B. Uşaklı, Hayatı, Sanatı ve Şahsiyeti/54
Ömer Bedrettin Uşaklı, “benli” ve “bensiz sözcükleriyle cinas sanatı yaparken tezat sanatı da yapar. Ayrıca tecahül-i arif ile istifham sanatından da söz edilebilir. Bununla birlikte yüz, güle benzetilerek teşbih sanatı da yapılır.
********************
Nâme yazdım..”Gül” okunmuş, anladım, nâmemde “Gel”
Gelmedin, Kays’ım, gelip latyîb-i cânân etmedin
Arif Nihat Asya, Ses ve Toprak/65
Yukarıdaki şiirde şair mektubuna sevgilisi için iltifatta bulunarak “Gül” sıfatını kullanmış, fakat mektup eski yazıyla yazıldığı için aynı biçimde yazılan “gel” ile “gül” kelimeleri birbirine karıştırılmış ve “gül” kelimesi “gel” diye okunmuş. Buna rağmen şairin sevgilisi yine gelmemiş. Şair burada Osmanlıca’da cinâs sanatının kullanma imkanının daha geniş olduğunu da göstermiş oluyor. Bugünkü latin alfabesine göre bu iki kelimeyle cinâs sanatı yapmamız mümkün değildir.
********************
Cimri: hiç düşünmeyen o son cemre
Talat Sâit Halman, Canevi/51
Talat Sait Halman, “cimri” ve “cemre” sözcüklerini aynı dize içerisinde kullanarak, bir anlamda bir cinası/cimri başka bir cinasla /cemreyle açıklayarak şimdiye kadar alışılmamış bir cinas örneği sergiler.
********************
Gam çektiğimiz belki bıı devran değişir,
Gûndüz gece olmaz nice kervan değişir.
Azmi Güleç, Rübailer/24
Azmi Güleç, “devran” ve “kervan” sözcüklerini aynı beyit içerisinde kullanarak geleneğin dışında bir cinas sanatı yapar.
********************
Felek seni de beni de düğer Gül gülleleriyle gül gülleleriyle
Kâmil Eşfak Berki, Ay Işığı ve Kervan/50
Kâmil Eşfak Berki, “gül” ve “gülle” sözcükleriyle oynayarak klasik şiirde pek kullanılmayan değişik ve ilginç bir cinas sanatı örneği verirken tekrir sanatının imkanlarından da yararlanır.
********************
Lâl, lâleye durdu, boynum lâlede. Bir kuş
uçtu yeis içinde, adı Sîreng. O kuş
benmişim meğer, câm içinde can vermişim
bu yedi elif boyu aldı! için. O lâle
cehenneminden vurmuş beni, gözlerimi
bağlamış bir gözleri agu imiş, bir ca
– düüü Ona meşk kazımak ile geçmiş ömnim.
Seyhan Erözçelik, Kır Agı
Seyhan Erözçelik yoğun bir arkaizm içinde klasik cinas sanatı örneklerini o kadar başkalaştırır ki, modern şiirler içerisinde en marjinal örneklerden birini verir. Şair; “lâl-lâle”, “câm- can” ve “ahû-ağû” örnekleriyle cinas sanatını modern söylemler doğrultusunda iyice genişletir. Özellikle “cadûûû” şeklendeki ünlemesiyle nida sanatınmda alanını da genişletir. Sanatçı aynı zamanda kendisini kuşla özdeşleştirerek rutin dünyanın herşeyine dil ve söylemiyle başkaldıran aykırı bir kimlik sergiler.