Mecaz-ı Mürsel Nedir, Özellikleri ve Örnekler
MECÂZ-I MÜRSEL/DÜZ DEĞİŞMECE / METONYMİE
Mecaz-ı Mürsel Nedir, Özellikleri ve Örnekler
Klasik Türk şiirinde bir sözü benzetme amacı gütmeden gerçek anlamı dışında başka bir anlamda kullanma sanatıdır. Günlük konuşmalarda daha çok kullanılan bu sanatta atasözü ve deyimlerde bol bol rastlanır. Modern şiirde en çok kullanılan sanatlardan biridir.
********************
Mecaz-ı Mürsel Sanatına Örnekler
Levh-i çehremde okumağa hikâyât-ı gamı
Geceler subha değin şem’ tutar âh sana
Necati Bey
Necati Bey, “gam hikayesini okumak” ve “mum tutmak” deyimleriyle mecaz-ı mürsel sanatı yapmıştır. Çehrenin levhasında gam hikayesini okumak için gecelerin sabaha kadar sevgiliye mum tutması teşhis sanatıyla birlikte kurgulanmış bir mübalağa sanatıdır. Aynı zamanda hüsn-i talil sanatı da sözkonusudur.
********************
Nedir üç dört alın? Bir yurdun alnından boşansın ter.
Mehmet Akif Ersoy, Örneklerle Edebiyat Bilgileri 1
Mehmet Akif, ”ter boşanması” ifadesiyle / deyimiyle mecaz-ı mürsel sanatı yapmış. Yurdun alnından terin boşanması, çok çalışmak ve iktisadi bakımdan kalkınmayla ilgilidir.
********************
Ateş ve kanla siler bir gün ordumuz lekeyi
Bu insan oğluna bir şeyn olatı mütarekeyi
Yahya Kemal Beyatli, Kendi Gök Kubbemiz
Yahya Kemal, “ateş” ve “kan” sözcüklerini aynı beyit içerisinde kullanarak mecaz-ı mürsel sanatı yapmaktadır. Çünkü “ateş” ve “kan” sözcükleri savaşla ilgili sözcüklerdir. Metinde savaş, en çok bu özellikleri nedeniyle ön plana çıkmakta olup diğer özellikler arka planda kalmaktadır.
********************
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı
Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları
Faruk Nafiz, “gurbet çeken gönüller” ve “ocağı kuşatmak” deyimleriyle mecaz-ı mürsel sanatı yapmaktadır ki, burada herhangi bir benzetme unsuru yoktur. Sadece iki ayrı deyim bir beyit içerisinde güzel bir bağdaşıklıkla kurgulanmıştır.
********************
Marmara’da her yelken
Uçar gibi neş’eli
Fazıl Ahmet Ay haç, Örnekleriyle Türkçe ve*Edebıyat Bilgileri
Fazıl Ahmet Aykaç, “yelken” sözcüğünü kullanmakla gerçekte yelkenliyi kastederek mecaz-ı mürsel sanatı yapar. “Yelken” sözcüğü burada mecaz anlamda yelkenlinin bir parçası olarak kullanılmıştır. Kastedilen gerçek anlam yelkenlinin bütünüdür.
********************
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için
Bu kış yolculuk var diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!..
Necip Fazıl Kısakürek , Çile
Necip Fazıl, “ölüm” olayını “yolculuk” kavramıyla anlatmış. Burada benzetme olmadan bir ad aktarması söz konusudur. Ölüm genelde sonsuzluğa yapılan bir son yolculuk olarak ifade edilmiştir.
********************
Koştu, yokuş aşağı, rengi atmış bir şapka,
Çanta, gözlük,
Bir eski atkı, adımları yavaş;
Uçar gibi hafif bir küçük önlük.
Behçet Necâtigil, Örneklerle Edebiyat Bilgileri
Behçet Necâtigil, “rengi atmak” deyimiyle mecazı mürsel sanatı yapmaktadır. Günlük konuşmalarda “rengi atmak” deyimi oldukça sık kullanılır. “Rengi atmak” deyiminin anlamı, mecazi anlamın dışında gerçekte bir nesnenin solması anlamına gelir.
********************
Ve böylece, bin dereden su getirdi İstanbul’a gelen zevat,
Sivas mandayı Itabııl etmedi fakat,
“Hey gidi deli gönlüm,”
dedi,
“Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm,
ya İSTİKLAL, YA ölüm”
dedi.
Nâzım Flikmet, Kuva-yı Milliye
Nazım Hikmet, “bin dereden su getirmek” deyimiyle İstanbul’a gelen kişilerin zorluklar çıkardığına işaret eder. “Bin dereden su getirilme”si gerçek anlamı dışında mecazi anlamda kullanıldığı için mecaz-ı mürsel sanatı yapılmıştır.
********************
ne kadar su içinde yattım ne kadar kulak verdim
ne kadar umdum umutlandım, o büyük o güzel şehir geliyor
Turgut Uyar, Büyük Saat
Turgut Uyar, “su içinde yatmak” ve “kulak vermek”, deyimlerini herhangi bir benzetmeye gitmeden gerçek anlamının dışında anlam sapmasına uğratarak mecaz-ı mürsel sanatı yapar.
********************
Ard arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım
Kaç leylim bahar
Hasretinden prangalar eskittim
Saçlarına kan gülleri takayım
Bir o yana,
Bir bu yana…
Ahmet Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim
Ahmet Arif, “prangalar eskitmek” ve “kan gülleri takmak” deyimleriyle mecaz-ı mürsel sanatı yaparken, ömrünün uzun yıllarını pranga cezasını çekmekle geçiren bir insanın duygularını ve çektiği acıları dile getirir.
********************
Benim de çökmeye yüz tutmuş
Şu can kafesimde
Kadim sevgilim Güler’e sevgim
ÛSKÜDARA GİDELİM diyor hâlâ
ÜSKÛDARA GİDELİM
Can Yücel
Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi
Can Yücel, bu şiirinde “can kafesi” tamlamasını “vücut” anlamında kullanarak mecaz-ı mürsel sanatı yapar.