Kaside Nedir, Özellikleri, Maddeler Halinde
KASİDE
Beyitler halinde yazılır, en az otuz bir, en çok doksan dokuz beyitten meydana gelir, Kafiyelenişi gazel gibidir, birinci beyit kendi arasında, diğer beyitlerin birinci dizeleri serbest, ikinci dizeleri birinci beyitle kafiyeli (aa-ba-ca-da-ea-…) nazım şeklidir. Ancak beyit sayısını sınırlamak zordur. Yüz beyti aşan kaside örnekleri de vardır.
Kasidenin ilk beytine matla, son beytine makta, en güzel beytine ‘beyt-ül kasid”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de ‘taç-beyt” adı verilir. Kasideler işledikleri konulara göre değişik isimler alır.
Matla beyti kasidenin her hangi bir yerinde yinelenebilir.
Kaside altı bölümden meydana gelir. Bunlar sırası ve özellikleriyle şöyledir:
Nesîb Veya Teşbib
Kasidenin ilk bölümüdür. Genellikle kasidelerin en uzun ve sanatlı bölümüdür. Şair bu bölümde mevsimleri, bayram günlerini, felsefî bir konuyu ve daha başka çeşitli konuları işleyebilir. Kasidelere ismini veren kısım bu bölümdür.
Girizgâh
Kasidenin ikinci bölümüdür. Şairin methini yapacağı, övgüye değer niteliklerini sıralayacağı kişiden bahsedebilmek için bir fırsat aradığı, bunu en iyi şekilde yapabilmek üzere uygun bir durum belirlediği tek veya iki beytin adıdır. Bu bölüme giriz de denir. Bu beyit veya beyitlerin ustaca yazılmış olması, nükteli bir söyleyişi ihtiva etmesi gerekir. Bu bölüm nesib bölümü ile methiye bölümünü birleştiren bağ vazifesini görür.
Methiye
Kasidenin üçüncü bölümüdür. Bu bölümde adına kaside yazılan kişi övülür.
Tegazzül
Kasidenin dördüncü bölümüdür.
Gazel tarzında şiir yazma demektir.
Şair genellikle methiye bölümünden sonra, bir fırsatını düşürüp aynı vezin ve kafiyede bir gazel söyler.
Bunu söylemeden gazele geçeceğini bildirir.
Fahriye
Kasidenin beşinci bölümüdür. Şairin, kendi kendisini övdüğü, sanatının diğer bütün şairlerden üstün olduğunu söylediği bölümdür.
Dua
Kasidelerin son bölümüdür. Bu bölümde, şair Allah’tan, övdüğü kimse için ikbal, saadet, uzun ömür ve başarı diler, kendisi de, kasidesini başarı ile bitirmesine imkân verdiği için Allah’a karşı şükran
duygularını dile getirir.
Bir kasideden bölümlere örnekler:
Teşbîb
Esdi nesîm-i nev-bahâr açıldı güller subh-dem
Açsın bizim de gönlümüz sâkî meded sun câm-ı Cem
Erdi yine ürd-i behişt oldı hevâ anber-sirişt
Âlem behişt-ender-behişt her kuşe bir Bâğ-ı İrem
Gül devri ayş eyyamıdır zevk ü safa hengâmıdır
Âşıkların bayramıdır bu mevsim-i ferhunde-dem
Tegazzül
Lütfeyle sâkî nâzı ko mey sun ki kalmaz böyle bu
Tolsun sürahi vü sebû boş durmasın peymâne hem
Her nev-resîde şâh-ı.gül aldı eline câm-ı mül
Lütfet açıl sen dahi gül ey serv-kadd ü gonca-fem
Girizgâh
Bir cam sun Allah için bir kâse de ol mâh için
Tâ medh-i şâhenşâh için alam ele levh ü kalem
Medhiye
Eblak-süvâr-ı rûzigâr âşûb-ı Rûm u Zengibâr
Leşker-şikâr-ı kâmkâr Behrâm-ı Efrîdûn-alem
Pîrâye-i mülk ü milel sermâye-i dîn ü düvel
Kolmuş nasibi tâ ezel tâc-ı Ferîdûn taht-ı Cem
Hâkan-ı Osmânî-neseb kim münderic zâtında hep
İslâm-ı Fârûk-ı Arab ikbâl-i Pervîz-i Acem
Fahriye
Ey Husrev-i âlî-nijâd v’ey dâver-ipâk-i’tikâd ?
Ey şâh-ı sâhib-adl ü dâd ey pâdişâh-ı muhterem
Beytü’l-kasîd
Sen bir şeh-i zî-şânsın şâhenşeh-i devrânsın
Ya’ni ki sen hakansın devrinde ben Hâkâni’yem
Ben gerçi bir bî-hâsılem şâkird-i ders-i müşkilem
Hem mekteb-i ehl-i dilem hak olmadan levh ü kalem
Tâc beyti
Nefîyeterda’vâyı ko dünya ilegavgâyı ko
Eflâke istiğnayı ko hâke yüzün sür lâcerem
Konularına Göre Kaside Türleri
Tevhit ve Münacât: Allah’ın birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere tevhit, Allah’a yapılan yalvarış ve yakarışları anlatan şiirlere ise münacaat denir.
Naat: Hz. Muhammed’i övmek için yazılan kasidelere denir.
Mersiye: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlerdir. (Bu türün konu bakımından Eski Türk edebiyatındaki karşılığı sagu, Halk edebiyatındaki karşılığı ise ağıttır.)
Methiye: Bir kimseyi övmek için yazılan kasidedir.
Hicviye: Bir kimseyi yermek için yazılan kasidedir.
Fahriye: Şairlerin kendilerini övmek amacıyla yazdıkları kasidelerdir.
Bundan ayrı olarak kasideler çoğunlukla nesib bölümlerinde ele alınan konulara göre isim alır. Padişahın tahta çıkışı için yazılanlara cülûsiyye, düğün törenlerini anlatanlara sûriyye, ramazan ayının gelişini kutlamak ve ramazanın faziletlerinden bahsetmek için yazılanlara ramazaniyye, bayramı konu alanlara bayramiyye veya iydiyye, muharrem ayını anlatanlara muharremiyye, yeni yılı kutlayanlara sâliyye, bahar mevsimini tasvir edenlere bahariyye veya rebîiy- ye, kış mevsimi için yazılanlara şitâiyye, yaz eğlencelerini anlatanlara sayfiyye veya temmuziyye, yeni yapılan bir bina için yazılmış olanlara dâriyye, hamam tasviri için yazılanlara hamamiyye, at tasvirleri ihtiva edenlere rahşiyye, nevruz dolayısıyla yazılanlara nevruziyye, bir ülkenin veya kalenin fethi dolayısıyla o yerin fatihine sunulanlara fethiyye, barış üzerine yazılanlara sulhiyye, gittiği yerden veya seferden dönen padişah veya kumandanlara takdim edilenlere kudûmiyye denir.
Bazı kasideler ise rediflerine göre güi, sünbül, lâle, menevşe, su, tig, kalem kasidesi gibi adlar alır.