Kapalı İstiare Nedir, Özellikleri ve Örnekler
Kapalı İstiâre
Kapalı İstiare Nedir, Özellikleri ve Örnekler
Benzetme öğelerinden yalnız benzeyenle yapılan istiaredir. Kapalı istiarede benzetilen söylenmeyerek gizli tutulur. Mitoloji, bilim ve metafizik gibi pekçok disiplin, kapalı istiareler yoluyla dünya edebiyatının epistemolojik altyapını oluşturmuştur. Geçmişten günümüze uzanan çizgide modern boyutlarda değişime uğrayarak günümüze kadar gelmiş bir edebi sanattır.
********************
Kapalı İstiare sanatına örnekler
Eşcâr-ı bağ lurka-i tecride girdiler.
Bâd-ı hazan çemende el aldı çenardan
Bakî
Bâkî, eşcâr-ı bağ ve bâd-ı hazan kavramlarıyla bir tarikata mensup olan mutasavvıfları/dervişleri kastetmektedir. Eşcâr-ı bağın / dervişlerin tecrid hırkalarını giymeleri inzivaya çekilmeleri nedeniyledir. Bâd-ı hazanın / dervişin şeyhten el alması ise ayrı bir istiaredir. Çınar ise, şeyh anlamında kullanılarak üçüncü bir istiare sanatı oluşturulmuştur. Zira dervişler şeyhten el alarak tasavvuf yolunda seyr ü sülük ederler.
********************
Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa
Mehmet Âkif Ersoy, Safahat
Mehmet Akif, önce düşman ordularını mahşere benzeterek açık istiare yapmakla birlikte, sonradan benzetilen / kudurmak fiilini söyleyip, benzeyeni / köpeği söylememekle kapalı istiare sanatı yapar. Mahşerin kudurması/düşman ordularının kudurmasıyla ilgilidir.
********************
Gök nura gark olur nice yüz bin minaren
Şehbâl açınca rûh-ı revan-ı Muhammedi
Yahya Kemal Beyatlı, Eski Şiirin Rüzgarıyla
Yahya Kemal, benzetileni / kuş kanadını söyleyip (şehbâl)/kuşu / benzeyeni söylemeyerek, yani Hz. Muhammed’in ruhunu kanatlanmış bir kuşa benzeterek kapalı istiare sanatı yapar.
********************
Havada bir dost eli okşuyor derimizi;
Boynu bükük adalar tanıyor sanki bizi
Kemâlettin Kamu, Hayatı, Sanatı ve Şiirleri
Kemalettin Kamu, benzeyeni / boynu bükük adaları söyleyip benzetileni / öksüz ve yetim çocukları söylemeyerek kapalı istiare sanatı yapar. Boynu büküklük genelde öksüz ve yetim çocuklara ait bir imajdır.
********************
Çamlar hüzünlü, yollara düşmüş söğüt, çınar.
Yaprak döküp huzura kapanmıştı sonbahar.
Alaattiıı Gövsa Batı Tesirinde Türk Şiirii Antolojisi
İbrahim Alaattin Gövsa, benzetileni / söğüt, çınar, çamlar, ve sonbaharı söylediği halde benzeyeni / insanı söylemeyerek kapalı bir istiare oluşturmuştur. Çünkü hüzünlü olma hali, yollara düşmek eylemi, huzura kapanma deyimi insanlarla ilgili imgelerdir ve bu yönüyle aynı zamanda teşhis sanatı yapılmaktadır.
********************
Kalbim, yırtılıyor her nefesinde,
Kulağım, ruhumun ayak sesinde;
Eserim duvarın her köşesinde;
Çıkamaz göğsümden başka bir sedâ…
Necip Fazıl Kısakürek, Çile
Necip Fazıl, benzetileni / ruhun ayak seslerini söyleyip benzeyeni / ölümü söylemeyerek kapalı istiare sanatı yapar. Bunun yanında “kalp yırtılması” deyimini de ölüm anlamında kullanarak ayrı bir kapalı istiare sanatı yapar.
********************
Siyah servi divan durur
Baş ucunda bütün gece.
Orhan Seyfi Orhon, Şiirler
Orhan Seyfi, benzetileni / siyah serviyi söylediği halde benzeyeni / mezar taşını söylemeyerek kapalı istiare sanatı yapar. Mezar taşı sürekli olarak insanın başında bekleyen siyah bir serviye benzetilmiştir.
********************
Ufukta günün boynu büküldü
Ali Canip Yöntem, Örneklerle Edebiyat Bilgileri
Ali Canip, benzetileni / boynu büküleni söylediği halde benzeyeni / yoksulları söylemeyerek kapalı istiare sanatı yapar. Çünkü günün sonunda boynu bükük kalanlar genelde hep fakir fukaradır.
********************
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor,
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor…
Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları
Faruk Nafiz, tekerlekleri yollara birşeyler anlatan insana benzetir. Burada benzeyen / tekerlekler ve benzetme yönü / anlatmak söylendiği halde İnsan / benzetilen söylenmemiştir.
********************
Siyah bir gece, orman sükun içinde uyur
Hüseyin Siret Özsever, Edebiyat Bilgileri
Hüseyin Siret, ormanın sessizliğini karanlık bir gecede uyuyan insana benzeterek kapalı istiare sanatı yapar. Bu istiarede kendisine benzetilen öğe yoktur.
********************
Ezelden beridir o ücrâ yere
Ninniler söylermiş bir serin dere
Sırrını bana da açtı meşcere
Gençliğim ot ada medfundur sandım
Rıza Tevfik Bölükbaşı, Hayatı, Hatıraları, Şiirleri
Rıza Tevfik, dereyi ninniler söyleyen insana benzeterek kapalı istiare sanatı yapar. Yine bu istiarede kendisine benzetilen insan unsuru yoktur. Derenin ninniler söylemesi kişileştirmeyle birlikte yapılmıştır.
********************
Ne zaman gülüm solar ne zaman deniz ne zaman akşam
Ne zaman gemilerdi ne zamandı paşa kocam
Turgut Uyar, Büyük Saat
Turgut Uyar, gülün solmasını/benzetileni söyleyip insan ömrünü / benzeyeni söylemeyerek kapalı istiare sanatı yapar. Gülün, klasik geleneğin dışında ömür olarak kurgulanması, oldukça özgün, yeni ve modern bir imgedir. İnsanın ömrü ve ölümü modern şiir düzleminde ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
********************
Bu ölmüş sulara ağlayan sular
Ali Mümtaz Arolat Örneklerle Edebiyat Bilgileri
Ali Mümtaz Arolat, benzetileni / suları söyleyip insanı/benzeyeni söylemeyerek kapalı istiare sanatı yapar. Zira ölmek ve ağlamak eylemleri insanlarla ilgili eylemlerdir. Ayrıca suların ağlaması ve ölmesi insanlarla ilgili unsurlar olduğundan bir teşhis sanatı vardır.
********************
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Ahmet Muhip Dırauas, Şiirler
Ahmet Muhip, karın yağışını dörtnala koşan bir ata benzeterek kapalı istiare sanatı yapar. Dörtnala koşmak deyimi atlarla ilgili bir deyimdir. Burada atın bir özelliği dörtnala koşması/benzetilen söylenmiş benzeyen / at söylenmemiştir.