İktibas Sanatı Nedir, Özellikleri ve Örnekler
İKTİBAS
İktibas Sanatı Nedir, Özellikleri ve Örnekler
Ödünç alma. Bir ayeti, bir hadisi ya da bir sözü tam veya yarım olarak anlamlı bir biçimde aktarma sanatıdır. İktibaslar bu yönleriyle irsâl-i mesele benzerler. Kelâm ı kibar ve diğer şairlerin sözleri de iktibâs için önemli birer malzemedirler. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde de bu iktibâslara yeterince yer verildiğini görüyoruz.
********************
İktibas Sanatı Örnekleri
Sanma şem’-i meclisi devletden eyler iktibâs
Re’yini o işrâk-ı hikmetden eyler iktibâsı
Keçecizâde İzzet Molla
Keçecizâde İzzet Molla, muhatabına âşıklar meclisinin mumunun ışığını devletten aldığını /iktibas etmediğini ve işrak felsefesinden iktibas ettiğini söyleyerek bir anlamda iktibas sanatının gerçekleşmesi olayını örneklendirir.
********************
Yüzün gününde ey kamer eııvâre düşmüşem
Anestü nâren olmuşam ol nâra düşmüşem
Seyyid Nesimi
Seyyid Nesimi, Kur’an-ı Kerim’deki “benim gözümü bir ateş ilişti, ondan size bir haber getireceğim”.mealindeki “Anestü Nâren” şeklindeki terminolojik bir alıntısıyla iktibas sanatı yapar.
********************
Cihan kanûn-i sa’yin, bak, nasıl bir hisle mûnkadı!
Ne yaptın? “Leyse li’l-insâni illâ ma-se’â” vardı!…
Mehmet Akif Ersoy, Safahat
Mehmet Akif, Kur’an-ı Kerim’de Necm Suresi’nde geçen “sizin için çalışmaktan başka birşey yoktur” mealindeki “leyse li’l-insâni illâ mâseâ” ayetini aynen alarak iktibas sanatı yapar.
********************
Aşkın irşâdiyle girdik mânevi bir gülşene
Dolmasını bîhüde sâgar açmasını bîhûde gül
Câm-ı Cem bir lahzâ devdetmez bu zevkabâdda
“Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sakidir gönül”
Yahya Kemâl Beyatlı, Eslıi Şiirin Rüzgarıyla
Yahya Kemal, XVII. Yüzyıl Divan şairi Nef’nin ünlü bir beytinin bir mısraını alıp tazmin yaparken aynı zamanda iktibas sanatını da gerçekleştirmiş olmaktadır. Ayrıca bu dizede “kadeh”, “bâde”, “şûh” ve “sâki sözcükleriyle güzel bir tenasüp sanatı istif edilmiştir.
Nef’i’nin beyti şudur:
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sakidir gönül
Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül
Nef’i
********************
O diyor ki bana:
– Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem
gibi
yana
yana…
“Deeeert
çok,
hemdert yok”
Nazım Hikmet, Kerem Gibi
Nazım Hikmet, Türk halk hikayesinin kahramanı Kerem’in yanmasına telmihte bulunurken, bir yandan da Fuzûli’nin de aşağıdaki beytine hem telmihte bulunur, hem de onu alıntılayarak iktibas sanatı şapar.
********************
Dost bi-pervâ felek bi-rahm devrân bi-sükûn
Derd çok hem-der yok düşmen kavi tâli’ zebun
Fuzulî
Fuzûlî’nin iktibas edilen yukardaki beyti mükemmel tezatlıklar üzerine kurulmuş bir beyittir. Kavram olarak dost ve düşman arasında, ayrıca anlamsal olarak, dostun korkak olması, derdin çok ve dert ortağının olmaması, düşmanın güçlü olması ve ona karşı koyacak gücün olmaması hepsi ayrı ayrı tezatlıklar içerir.
********************
Bir şarkı dökülüyor sokağa
Unutulmuş bir pencereden…
“Geçtim yine dün eski hazân bahçelerinden.’’
Baki Süha Edipoglu, Türk Şiir Sanatı
Baki Süha Edipoğlu, Yahya Kemal’in hem aşağıdaki şarkısına telmihte bulunur, hem de şarkıdan bir mısrayı aynen alıntılayarak iktibas sanatı yapar.
********************
Kalbim yine üzgün seni andım da derinden,
Geçtim yine dün eski lıazâıı bahçelerinden!
Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Geçtim yine dün eski hazân bahçelerinden!
Kemal Beyatlı, Eski Şiirin Rüzgârıyla
Yahya Kemal’in sadece bir beyti iktibas edilen yukarıdaki şiirinin ikinci dizesinin dördüncü dizede de nakarat olarak tekrarlanması bir tekrir sanatıdır. Anlatı tekniği açısından düşünecek olursak bir leitmotivdir.
********************
Güzel demiş diyen şair, Mesihı
“Kim bilir olbir bahâra kim ölüp kim hala sağ”
Bu can bize temelli verilmedi,
Alır bir gün yalan dünya
Behçet Necatigil, Bütün Şiirleri I
Behçet Necatigil, şair Mesîhfnin şiirinden alıntıladığı bir dizeyle iktibas sanatı yaparken bir taraftan da dünyanın gelip geçiciliğine işaret eder. Aynı zamanda yine dünyanın faniliğini örnek vererek irsal-i mesel sanatı yapar.
********************
Ayvaz çıkar, Hoylu çıkar,
Bir yandan Köroğlu çıkar:
“Hemen Mevlâ ile sana dayandım,
Arkam sensin, kalem sensin, dağlar hey!”
Orhan Veli Kanılı, Bütün Şiirleri / 130
Orhan Veli, Köroğlu’ndan aldığı iki dizeyle iktibas sanatı yapar. Şair ayrıca güçsüzlüğünü bertaraf edebilmek için Köroğlu’na sığınır.
********************
Bir elinde telefon, bir elinde kesesi
“Uyyy!.. Yesun oni nenesi
Yesun oni nenesi.”
Bedri Rahmi Eyuboğlu, Dol Karabakır Dol
Bedri Rahmi, Karadeniz Bölgesinin yerel şivesiyle konuşan halka ait bir günlük konuşmayı, ya da türküyü olduğu gibi şiirine taşıyarak iktibas sanatı yapar.
********************
Annemin bana öğrettiği ilk kelime
Allah, şahdamarımdan yakın bana benim içimde
Sezai Karahoç, Gûn Doğmadan
Sezai Karakoç, Kur’an-ı Kerim’in bir ayeti olan “Allah, size şahdamarınızdan daha yakındır” mealindeki ayeti aynen alıntılayarak iktibas sanatı yapar.
********************
Hilmi elbet sürersin günleri bir yangına
‘Ateş kesilir geçse saba gelişenimizden’
Hilmi Yavuz, Bakış Kuşu
Hilmi Yavuz, Divan şairi İkinci Selim’e ait bir beytin ikinci dizesini aynen alıntı yaparak iktibas sanatı yapar. Beyit şudur:
Biz bülbül-i muhrik-dem-i gülzâr-ı firâkız
Ateş kesilür geçse sabâ gülşenimizden
İkinci Selim
İkinci Selim’in beytinde gülşen-gülzâr-sabâ-bülbül arasında tenasüp sanatı vardır. Bülbül, âşığın yerine kullanıldığından istiaredir. Sabâ rüzgârının gülşenden geçerken âteş kesilmesi mübalağadır. Ayrıca ateş, geçme özelliği ile teşhis olarak belirir. Ateş kesilmek, bir mecazdır.
********************
Renklerin, sesletin, sözlerin anlamı, ağırlığı,
Kendileriyle ve öbürleriyle duyarlığı, uyarlığı,
Bir de uymazlığı, duymazlığı, sağırlığı vardır.
“Bir şulesi vur hi şem-i cân’in
Fanusuna sığmaz asumanın. ”
Çok şimdilerde Şeyh Galib’in malıdır.
Özdemir Asaf, Yalnızlık Paylaşılmaz
Özdemir Asaf, Şeyh Galib’e ait bir beyti aynen alıntı yaparak iktibas sanatının kendi üslubuna has bir örneğini vermekle kalmaz, Şeyh Galib’in şiir poetikasmı da över.
********************
İnsan
Eşref-i mahlûkattır, derdi babam
Bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
Ama bir eylül günü bilek damarlanmı kestiğim zaman
Bu söz nasıl anlamını kavradı
İsmet Özel, Erbain
İsmet Özel, Kur’an-ı Kerim’deki “insan yaratılmışların en şereflesidir” anlamındaki bir ayeti babasından naklen alarak iktibas sanatı yapar.
********************
Şimdi Istanbul üzerinde, benim göğümün üzerinde
“Bîmârım ey ecel bekle yânım al”
Ûçüncü Murad’ı titreten bu beste,
Komşunun pikapnıda yayılan seste boğuluyor.
Hüsrev Hatemi, Bütün Şiirleri
Hüsrev Hatemi, Divan şairi Yahya Bey’in Kanuni’nin şehzâdesi Mustafa’nın öldürülüşü üzerine yazdığı meşhur mersiyeden bir mısra alıntı yaparak iktibas sanatının en güzel ve ince örneklerinden birini verir. Yahya Bey’in mersiyesi aşağıdadır.
********************
Bîmârım ey ecel bu gece bekle yânım al
Rüz-ı firâk-ı dilberi gösterme cânım al
Çok çok cefam çektim azırganma canımı
Mülk-ifenâ misafiriyem armağanım al
Yahya Bey
ilk bayrağı çekti Ulubatlı Hasan!
“İNNÂ fetehna LEKE FETHAN MÜBÎNA”,
Bir âyet yükseldi binlerce dudaktan…
Bekir Sıtkı Erdoğan, Dostlar Başına
Bekir Sıtkı Erdoğan Kur’an-ı Kerim’in Fetih Suresi’ııin ilk ayetini aynen şiirine alarak iktibas sanatı yapar. Ayrıca İstanbul’un Fethi’ne ve bayrağı Topkapı Surları’na ilk olarak diken Ulubatlı Hasan’a da telmih vardır. Bunların dışında Osmanlı askerlerinin Fetih Suresi’nin ilk ayetini okuyarak fethi gerçekleştirdiğine dair ayrı bir telmih sanatı da sözkonusudur.
********************
“Ey ateş soğu ve selâmet ol”
Ateş soğur
Oğul, halkının gözleri önünde
Ateşe
Atlas döşeklere iner gibi iner.
Gülten Akın, İbrahim İçin Söylence
Gülten Akın, Kutsal kitaplardaki Hz. İbrahim’in ateşe atılma söylencesine telmihte bulunurken, Kur’an-ı Kerim’deki “Ey ateş, soğu ve selamet ol” mealindeki ayetini de aynen alarak iktibas sanatı yapar.
********************
Bir ağaç yakamaz mıyız, bir çığ, bir dağ (huğ)
“Gül-i handânı değil, serv-i hıramanı bile.”
-Böyle.
Mehmet Taner, Küflü Şimşek
Mehmet Taner Neşatinin aşağıdaki oldukça ünlü olan mısrasını aynen alarak iktibas sanatı yapmakla birlikte, aynı beyite işaret ederek telmih sanatı da yapar.
********************
Bağa sensiz bahamam çeşmime âteş görünür
Gül-i handânı değil serv-i hırâmânı bile
Neşâti
Neşâtî, “gül-i handan” ile hem gül çiçeğini hem de sevgiliyi kastettiğinden tevriye sanatı yapar. Ayrıca, aynı tamlama sevgiliyle ilgili bir mazmun olduğundan açık istiare sanatı vardır. Bunların dışında gül, servi ve bağ arasında tenasüp sanatı da mevcuttur.
********************
Mutluluk dediğimiz gülle gelen yüzündür,
“Hangisin alsam gülü yahut ki camı, ya seni?”
Seyfettin Başçıllar, Unutulmasın
Seyfettin Başçıllar, Nedim’in aşağıdaki ünlü beytine telmihte bulunurken onun ikinci mısrasını da aynen alıntılayarak iktibas sanatı yapar.
********************
Bir elinde gül bir elde cam geldin sûkiyâ
Hangisin alsam gülü yâhud hi câmı ya seni
Nedim
Nedim, sevgiliyi bir elinde gül, bir elinde kadeh olarak geldiğini tasavvur ederken gülü mü, kadehi mi, yoksa sevgiliyi mi alacağından tereddütlüdür. Bu terüddüt içerisinde istifham sanatı yapar. Ayrıca hangisini alacağını bildiği halde bilmemezlikten gelerek tecahül-i arif sanatı yapar. Ayrıca gül-cam-saki arasında tenasüp sanatı vardır.
********************
“Sakiyâ” şeklindeki seslenişinde nida vardır.
Ayrıca gül-gül , câm-câm ve Sâki-sen arasında leffü neşir vardır.
ayırır ürünü irinden, bir zamir tartar da
tartıda tartılmazı, şadol ey Enis
Seng üzre gösterir zer-i kâmil ayarım
Enis Batur, Kandil
Enis Batur,
“hitâb-ı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim”
anlarsa şair anlar onunla söyleşelim
Süleyman Çelik, Düşler ve Aynalar
Süleyman Çelik, Leskofçalı Galib’e ait bir dizeyi aynen alıntılayarak iktibas sanatı yapmakla kalmaz, onun “kiminle söyleşelim” şeklinde sormuş olduğu soruya da “âşıkların/şairlerin halinden şairler ve âşıklar anlar, onlarla söyleşelim” şeklinde cevap verir. Leskofçalı Galib’ın beytinin tamamı şöyledir:
Hitâb-ı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim
Cevâb-ı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim
Leskofçalı Galib
Leskofçalı Galib, “… aşkı kim anlar kiminle söyleşelim” derken istifham sanatıyla birlikte tekrir sanatı yapar. Ayrıca kiminle söyleşip söyleşemeyeceğini bildiği halde bilmemezlikten gelerek tecahül-i arif sanatı yapar.