İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 68

“İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Sayfa 68 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 68

Mutlu Köyün Mutsuz İnsanları
1950’li yıllarda Toros Dağları’nın meşe ve çam ormanlarıyla kaplı tepeleri arasında uzanan yemyeşil bir vadinin ortasında Mutlu Köy ve Mutlu Dere yer alıyordu. Dere boylarında ılgınlar, zakkumlar, çınarlar gelişirken vadi yamaçlarını çam ve sandal ağaçları kaplardı. Sarmaşıklar ve yaban asmaları ağaçlara sarılırlar, onlarla iç içe yaşarlardı. Mevsimi gelince erguvanlar, ladenler, fundalar, kekikler ve meyve ağaçları çiçekler açardı. Mutlu Vadi’nin ormanlarında alageyikler, karacalar, tavşanlar dolaşır; yamaçlarında keklikler, yaban güvercinleri uçar; derelerinde sazanlar, sirazlar ve alabalıklar yüzerdi. Tilkiler, ekin tarlalarına saldıran yaban domuzları, kurtlar, ayılar, sırtlanlar ve öteki etoburlar bölgede yaşayan başlıca hayvanlardı. Mutlu Vadi’de yüzyıllardır yaşam mücadelesi veren Mutlu Köy’ün halkı da vardı. Vadi tabanındaki bereketli toprakları ekip biçerler; tarım, hayvancılık ve arıcılıkla geçinirlerdi. Avcılık yaparken av hayvanlarını mevsiminde avlamaya dikkat ederlerdi.
Mutlu Köy’e 1960’lı yıllarda ilk orman yolu ulaştı. Orman ürünleri değerlendirilecek, ülke ve köy ekonomisi canlanacaktı. Mutlu Köy’ün sakinleri çiftçiliğin yanı sıra orman işçiliği de yapmaya başladılar. Ağaçların kesildiği orman yolu, ilk açıldığı yıllarda Mutlu Köy’de “uygarlığa doğru açılan bir pencere” olarak kabul edildi. Vadinin av hayvanları çevrede ün yaptığı için ova köylerinden ve kentlerden Mutlu Vadi’ye akın akın avcılar gelmeye başladı. Gelen avcılar, bu hayvanları kitleler hâlinde ve insafsızca avlıyordu. Ayrıca bu avcılar, yangın çıkmasına neden oluyorlardı.
Bu arada, Mutlu Köy’deki bolluk ve berekete bağlı olarak köyde nüfus da artmaya başladı. Vadi tabanındaki tarlalar yetmiyor, vadi yamaçlarındaki ormanlardan yeni yeni tarlalar açılıyordu. Bir yandan her yıl olan yangınlar, öte yandan da eğimli yamaçlarda tarla açma işlemi araziyi çoraklaştırıyor; toprağın verimli üst tabakasının taşınmasına (toprak erozyonuna) yol açıyordu. Beklenmedik zamanlarda yağan düzensiz yağmurlar, seller oluşturmaya başladı.
Köylüler topraklarını kaybettikçe ürünlerini artırmanın yeni yollarını aradılar. Bu sebeple tarlalara bol azotlu, fosforlu gübreler atıldı. Elde edilen ürünler birkaç yıl içinde birkaç kat artmıştı. Gübrelerin getirdiği mutlu günler uzun sürmedi. Daha önce vadide hiç görülmeyen, bilinmeyen türde böcekler türemiş; ürünler yeniden azalmaya başlamıştı. Böceklere karşı, bol bol “böcek ilacı” serpildi. İlacın etkilediği böceklerin çoğu öldü. Ancak bazıları hayatta kaldı. Ayrıca tarlalarda biriken hasat artıkları ateşe verilip yakılmaya başlandı. Toprağa faydalı canlılar, bu sefer de yakılarak öldürülüyordu. Artık tümüyle örtüsüz ve böceksiz kalan toprak, bir toz ve kül yığınından başka bir şey değildi.
Toroslar’ın bu gizli köşesinde dereler artık durmuştu. Mutlu Dere, 1980’li yıllarda artık “mutlu dere” olmaktan çıkmıştı. Eskiden her mevsim temiz akan dere, şimdi kış ve bahar aylarında bulanık şekilde akıyordu. Yaz aylarında ise hiç akmıyordu artık. Deredeki doğal beslenme zinciri yer yer bozulmuştu. Birçok yararlı su yosunu ve su altı bitkileri yetişemez hâle gelmişti. Dere; teneke ve plastik kutu parçaları, plastik torbalar, şişe kırıkları, eski lastik tekerlekler, lastik borularla dolmuştu. Mutlu Dere, şimdi bir çöplük olmuştu. Mutlu Köy’de meyve ağaçları eskisi gibi yine çiçek açıyor ama eskisi kadar bol meyve veremiyordu. Mutlu Vadi’de keklik alayları ve şafak bülbülleri kalmamıştı. Mutlu Köy’ün dağlarını ormanlar kaplamıyor, yamaçlarda alageyikler koşmuyor, karacalar zıplamıyordu. Zehirlenerek ölen kuşları ve diğer hayvanları yiyen kediler ve köpekler tek tek kayboluyor, ölüyorlardı. Pınarlar çekildikten ve dereler kuruduktan sonra Mutlu Köy’ün halkı, içme sularını tarla ve köy aralarında kazdıkları kuyulardan sağlamaya başladılar. Ancak bu kuyular çevreden süzülüp gelen ilaçlı, pis sularla kirleniyordu. Bu kirlenmiş suları içtikleri, ilaçlı sebze ve meyveleri rastgele ve yıkamadan yedikleri için Mutlu Köy’de bilinmedik, görülmedik hastalıklar ortaya çıkmaya başladı. Mutlu Köy, otuz yılda mutsuz köye dönmüş; Mutlu Vadi, dertli vadi oluvermişti.

Soru: Mutlu Köy’ün insanları hangi beşerî faaliyetlerden nasıl etkilenmiştir?

• Cevap:

Meb Yayınları İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Sayfa 68 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.