
İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 59


“İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Sayfa 59 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 59
Ekolojik Ayak İzi ve Biyolojik Kapasite Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?
Ekolojik ayak izi ile biyolojik kapasite yakından ilişkili iki kavramdır. Ekolojik ayak izi, doğal kaynakları ne kadar kullandığımızla ilişkilidir. Toplumun ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyi ile tüketim alışkanlıkları, ekolojik ayak izini belirleyen başlıca faktörlerdir. Biyolojik kapasite ise kişi başına düşen üretken alanın kaç hektar olduğunu, bu alanın ne kadar verimli olduğunu ve kaç kişi tarafından paylaşıldığı bilgisi ile belirlenir.
İstatistiki veriler hem nüfusun hem de kişi başına düşen tüketim miktarının arttığını göstermektedir. Her iki durum da ekolojik ayak izini artırmaktadır. Buna karşın dünyanın mevcut biyolojik kapasitesi artmamaktadır. Örneğin bir ormanda her yıl yetişen ağaçlardan daha fazla ağaç kesilmesi, denizlerde her yıl üreyen balık miktarından daha fazla balık tutulması, CO2 emisyonlarının ormanların ve diğer eko- sistemlerin tutabileceği miktarı aşması doğal kaynakların daha hızlı tüketilmesine yol açmaktadır. Bu durum ekolojik ayak izinin biyolojik kapasiteyi geçmesine neden olmaktadır. Ekolojik ayak izi ile biyolojik kapasite arasında ortaya çıkan bu fark ekolojik açık olarak ifade edilir (Görsel 2.3).
Ülkelerin nüfus, biyolojik kapasite, ekonomik gelişmişlik düzeyinde ve o ülkede yaşayan insanların tüketim alışkanlıklarında görülen farklılıklar ekolojik ayak izi ve ekolojik açık değerlerinin de farklı olmasına neden olur. Bazı ülkelerde ekolojik açık görülürken bazı ülkelerde bu açık görülmemektedir. Ekolojik açık, biyolojik kapasiteden ekolojik ayak izinin çıkarılmasıyla hesaplanır. Ekolojik açığın negatif değerle ifade edilmesi ekolojik ayak izinin biyolojik kapasiteyi geçtiğini gösterir.
Ekolojik açık ilk olarak 1970’li yıllarda küresel ekolojik ayak izinin dünyanın yıllık biyolojik kapasitesini geçmesiyle ortaya çıkmıştır. İnsanlığın biyolojik kapasiteyi yenilenme hızından daha fazla tüketmesi ve ekosistemlerin tutabileceğinden daha fazla karbondioksit üretmesiyle ekolojik açık zamanla artmış ve bu durum “Ekolojik Limit Aşımı” kavramını ortaya çıkarmıştır. Her yıl Dünya Limit Aşım Günü’ne bir önceki yıldan daha erken ulaşılmaktadır. Küçük değişikliklerle Dünya Limit Aşım Günü tarihi ötelenebilir. Küresel Ayak İzi Ağı tarafından yapılan hesaplara göre alınabilecek en etkili önlemlerden biri otomobil kullanımını azaltmaktır. Otomobil kullanımı kaynaklı karbon ayak izi %50 azaltılıp bu mesafenin üçte biri toplu taşıma, kalanı da yürüyerek veya bisikletle kat edilirse Dünya Limit Aşım Günü 13 gün ötelenebilir. Ayrıca tüm dünyada gıda israfı yarı yarıya azaltılırsa Dünya Limit Aşım Günü bir 13 gün daha, 350 milyon hektar orman alanı geri kazanılırsa da bu tarih 8 gün daha ileri taşınabilir.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
Meb Yayınları İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Sayfa 59 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.