İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 33

“İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Sayfa 33 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 33

Gelecekte Bizi Nasıl Bir Dünya Bekliyor?

Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 2007 raporuna göre Kyoto Protokolü’ne uygun olarak atmosferdeki sera gazı ve aerosol miktarları 2000 yılı düzeyinde tutulsa bile sera gazlarının atmosferdeki kalış sürelerinin uzun olması nedeniyle ısınma eğiliminin her on yıl için 0,1 oC düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
Bilim insanları tarafından yapılan iklim modellemeleri- nin tümünde Kuzey Amerika’nın ve Orta Asya’nın kuzey kesimlerinin yeryüzünde en çok ısınan bölgeler olacağı belirtilmektedir. Aynı iklim modellemelerinde Türkiye ve çevresinin 2071-2080 yılları arasındaki sıcaklık ortalamasının 1961-1990 yılları arasındaki sıcaklık ortalamasından yaklaşık 4-5 °C daha fazla olacağı ifade edilmektedir.
Sıcaklık ortalamalarının artması, buharlaşmanın ve atmosferdeki nem miktarının artmasına neden olacaktır. Bu da küresel çapta ortalama yağışların artmasını beraberinde getirecektir. Ancak ortalama yağışlar için artışın öngörüldüğü pek çok alanda yıllara göre değişkenliğin daha çok olması beklenmektedir. Özellikle, sıcak iklim bölgelerinde şiddetli yağışların sıklığında bir artış olacağı öngörülmektedir. Çeşitli iklim modellemelerinde, 2080 yılına kadar Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında yağış miktarının azalacağı buna karşın Karadeniz kıyılarında artacağı belirtilmektedir. Ayrıca ülke genelinde yaz mevsiminde düşen yağış miktarında belirgin bir değişim olmayacağı ve sonbahar mevsiminde düşen yağış miktarında ise az da olsa artmanın yaşanacağı öngörülmektedir.
21. yüzyılda okyanusların termal genişlemesi ve eriyen buzullar nedeniyle küresel deniz seviyesinin hızla yükseleceği öngörülmektedir. Farklı iklim senaryolarına göre küresel deniz seviyesinin 2100 yılına kadar 28 santimetre ila 2 metre arasında, 2150 yılına kadar ise 5 metre yükselebileceği öngörülmektedir.
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporuna göre 2080 yılında Afrika kıtasındaki kurak ve yarı kurak bölgelerin %5 ila %8 arasında genişleyeceği ve kurak dönemlerin yoğunluğunun ve sıklığının artacağı ifade edilmektedir. Bu durum bazı bölgelerde yaprak dökmeyen ağaçların ortadan kalkmasına, bunların yerine yaprak döken ağaçların ve sıcaklığa dayanıklı otların artmasına neden olabilecektir. Bitki örtüsünde görülen bu değişim, su kaynaklarının akışını ve hacmini dolayısıyla da ekosis- temlerin işleyişini de etkileyecektir.
Sıcak hava dalgaları, kuraklık, şiddetli yağışlar, taşkınlar ve fırtınalar gibi ekstrem olayların meydana gelme sıklığında ve şiddetinde yaşanan artışlar insan sağlığı üzerine doğrudan ve dolaylı pek çok etkide bulunmaktadır(Görsel 1.9).

Özellikle yaşanan iklim değişiklikleri nedeniyle hastalık taşıyan böcek, sinek, sivrisinek ve kemirgenler eskiye oranla daha geniş alanlara dağılmaktadır. Bu da bu canlıların etkisiyle ortaya çıkan hastalıklarla insanların daha kolay karşılaşabilmesine sebep olmaktadır. Örneğin artan sıcaklık değerleri, sivrisineklerin eskiden yaşam alanı bulamadığı Afrika kıtasının ve Endonezya’nın yüksek kesimlerine yayılmasına ve buralarda yaşayan milyonlarca insanın sıtma hastalığına yakalanmasına neden olmuştur.

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

Meb Yayınları İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Sayfa 33 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.