İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 186
“İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Sayfa 186 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 186
Amasya Orman Fidanlığından tüpler hâlinde gelen ağaçları biz dikmeye başladık. Orada en büyük sorun suydu. Trenlere su vermek için Ruslardan kalma pompa binası kullanılıyordu. Biz ağaçları dikince mecburen onu da faaliyete geçirmek durumunda kaldık. Pompadan aldığımız su ile bu fidanların sulamasına başladık. Toprağı güzel bir memlekettir orası, o yüzden fidanlara sadece bakım gerekiyordu. Kuruyan yerler ağaçlar oldu elbet ama hemen yenilerini ilave ettik. 1971 yılına geldiğimizde de biz Benliahmet İstasyonunun tamamını ağaçlandırdık. Bu istasyonda iş olumlu sonuç verince ondan sonra Selim İstasyonuna geldik. 1972 yılında da Selim İstasyonunu ağaçlandırdık. Selimiye İstasyonuna 6-7 bin kadar Benliahmet İstasyonuna da yaklaşık 10 bin fidan diktik. Toplamda da 16-17 bin fidan dikildi.
Selim İstasyonunu ağaçlandırırken neler yaşadınız?
Selim İstasyonuna yakın bir köy var, Kırkpınar Köyü. Ağaçların bugüne gelmesinde elbette oradaki köylülerin de emekleri var. Amasyadan bu fidanı yükleyeninde ilk can suyunu verenin de bu ağaçlandırma işinde büyük emeği vardır. Onlar da en az bizim kadar oraları korumuş ve kollamışlardır. Yoksa bugün bu hâle gelemezdi oralar. Mesela çam ağaçlarının alt dallarını budamışlar. Bu da ağaçların daha çok gürleşmelerinde önemli bir etken olmuştur.
Selim İstasyonuna belki daha az ekildi. Çünkü gelen ağaçların bir kısmı bu bölgedeki başka iş yerlerine de dikildi. Mesela biz ağaçları dikince Benliahmet İstasyonunda o dönem akşama kadar beşi gündüz beşi gece on tane tren geçerdi. Trenlerin bu bölgeden bir istasyondan çıkıp diğer istasyona varması en fazla bir saat alır. Bu diğer boş zamanlarında istasyondakiler verilen ağaçları sulasalardı hat üzerindeki her istasyon yemyeşil olurdu. Zaten genelde de ağacı diken korurdu. Bu emirle olmaz içten gelirdi.
2008 yılında emekli oldum. Kars’ta vefat eden emekli bir arkadaşımın öğretmen bir oğlu vardı Asım Çavuş (Asım Gültekin), aramış bulmuş beni. Asım bana “Şefim bu ağaçlara kimse bakmıyor. Şefim şunlara bir el at.” deyince ben de ona emekli olduğumu söyledim. “Şefim emekli olsan da senin sözün geçer” dedi. Ben 1975 yılında oradan ayrıldım ama orayla irtibatımızı hiç kesmedik biz. Oraya gidenlerle devamlı irtibat hâlindeydik. Hatır için beni kırmazlardı, bunu içtenlikle söylüyorum. O zaman böyle cep telefonları falan yoktu telefon açıp sorardık yine de bu ağaçlar ne oldu diye. Her arayışımda telefonu “Şefim yine ağaçları soracaksın herhalde” diye açarlardı.
Göreviniz bittikten sonra istasyonlara geri döndünüz mü o tarihlerde, döndüğünüzde sizi ağaçları eken kişi olarak tanımışlar mıydı?
Elbette döndüm. Ben müdür yardımcısı olduktan seneler sonra turne görevi kapsamında ağaçlandırdığımız istasyonlara gittik. Yener Bozkurt diye orada bir istasyon şefi vardı. Benim zamanında Selim Bölgesinde makasçıydı. Benliahmet İstasyon Şefliği görevini bu arkadaşa vermişler. Gece vardık istasyona, elektrik yine yok bir tane gaz lambası var, masasının üzerinde çalışmalarını yapıyor. Bölge Müdürümüz Ahmet Bey, Yener Beye “Yener bu ağaçları kime sorsak herkes ben diktim diyor. Ne diyorsun?” diye sordu.
Bölge müdürümüz ağaçlar ile ilgili konuşuyor ama Yener Bey hiç cevap vermiyor, bizim aracımızın sevk işleri ile meşgul. Ben de bu esnada Yener Bey’in yanına yaklaşarak “Yener Bey ne haber?” dedim. Sorduğum soru üzerine beni tanımak amacıyla gaz lambasını yüzüme tutunca bir anda çok duygulandı ve başladı ağlamaya ve sarıldı bana. Sonra bölge müdürüne dedi ki “Müdür Bey ağacı dikeni sormuştunuz işte Turgut Abim burada.” dedi.
Yani ağaçların üzerinden emekliliğimizden sonra elimizi çekmek durumunda kalsak da oradaki arkadaşlarımıza rica ederek işte bakımında vesile olduk diyebilirim. Elbette istasyonda çalışmış arkadaşlarımızın da aynı duyarlılığı gösterdiğine eminim…
Turgut Abi’nin bize aktardıklarına ilave olarak; Selim ve Benliahmet İstasyonlarının ağaçlandırılmasına ilişkin aradan geçen yaklaşık 50 yılın ardından, bozkır bir bölgede bulunan istasyonların çevresi bu demiryolcular tarafından adeta birer ormana dönüştürülmüştür. 50 yıllık bu sürede istasyonda görev yapmış olan tüm demiryolcular, istasyon çevresindeki ağaçlara ayrı bir özen göstererek günümüze kadar ulaşmalarına vesile olmuşlardır.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
Meb Yayınları İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Sayfa 186 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.