İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 162
“İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Sayfa 162 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 162
Uluslararası Çevre Anlaşmaları Nasıl Başladı?
Çevreyi korumaya yönelik getirilen kurallar ve yasalar, 20. yüzyıla kadar yerel veya ulusal boyutta olmuştur. 20. yüzyılın başından itibaren dünyada nüfus ve tüketimin artmasıyla sanayi faaliyetleri yaygınlaşmış, doğal kaynak kullanımı hızla artmıştır. Bu durum denizler, göller ve akarsulardaki biyoçeşitlilik rezervleri gibi birden çok ülkenin yararlandığı doğal varlıkların kullanımı, paylaşımı ve korunması konusunda belirli kurallar ve kısıtlamalar getirilmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Nitekim 20. yüzyılın başında bu amaçla ilk uluslararası anlaşmalar yapılmıştır. Bunlardan bazıları
• 12 Avrupa ülkesinin taraf olduğu Tarıma Yararlı Kuşların Korunması Sözleşmesi (1902),
• ABD, Japonya, Rusya ve İngiltere arasında imzalanan Kürklü Fokların Korunması Sözleşmesi (1911),
• ABD ve İngiltere arasında imzalanan ve daha sonra Meksika’nın katıldığı Göçmen Kuşların Korunması Sözleşmesi’dir (1916).
1970’e gelinceye kadar çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi için uluslararası çalışma, toplantı ve konferanslar düzenlenmiştir. Bunlar, daha çok doğal ve kültürel varlıkların korunmasına yönelik olmuştur. 1972’de Stockholm’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İnsan ve Çevre Konferansı çevre için uluslararası iş birliği konusunda milat olmuştur. Bu konferansta alınan kararlar doğrultusunda birkaç yıl içinde birçok uluslararası çevre anlaşması imzalanmıştır. Konferans sonrası dünyanın başlıca uluslararası çevre örgütü olan Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kurulmuştur. UNEP; günümüzde çevre sorunlarını takip etme, uluslararası anlaşmalarda alınan kararları denetleme, çevreyi koruma ve geliştirmeye yönelik projeleri destekleme görevlerini yürütmektedir. Benzer şekilde Rio Konferansı (1992), New York Milenyum Zirvesi (2000), Johannesburg Zirvesi (2002), Rio BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (2012), New York Gündem 30 Zirvesi (2015) gerçekleştirilmiş ve bu zirvelerde pek çok karar alınmıştır. Alınan kararlar doğrultusunda ülkeler arasında birçok anlaşma imzalanmıştır. Uluslararası zirve, konferans, toplantı ve anlaşmalar sadece çevreye değil ülkeler arasındaki ilişkilerin ve dostluğun gelişmesine dolayısıyla dünya barışına da önemli katkılar sağlamaktadır.
Uluslararası Çevre Anlaşmalarının İşleyişi Nasıldır?
Uluslararası çevre anlaşmalarının yapılması ve hayata geçirilmesi iki aşamada gerçekleşmektedir. Birinci aşama, uluslararası düzeyde sözleşmelerin yapılması ve sözleşme çerçevesinde protokollerin imzalanmasıdır. Bu süreçte öncelikle uluslararası öneme sahip çevre sorunları BM öncülüğünde düzenlenen uluslararası zirveler ve konferanslarda ele alınır. Ülkelerin çoğunlukla devlet başkanları düzeyinde katıldıkları bu zirve ve konferanslarda önemli kararlar alınır. Alınan kararlar doğrultusunda katılımcı ülkeler arasında, ele alınan konu ile ilgili sözleşmeler imzalanır. Katılan ülkeler arasında ilerleyen süreçte, sözleşme çerçevesinde bağlayıcı protokoller imzalanır. Örneğin 1992’deki Rio Konferansı’nda küresel ısınma ve iklim değişikliği sorunu ile ilgili kararlar alınmış ve bu kararlar doğrultusunda aynı yıl “İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi” imzalanmıştır. Bu sözleşme çerçevesinde katılan ülkeler arasında 1997 yılında “Kyoto Protokolü” imzalanmıştır.
Uluslararası çevre anlaşmalarında ikinci aşama ise devletlerin imzaladığı sözleşme ve protokolleri kendi ülkesinde hayata geçirmesidir. Uluslararası çevre anlaşmaları öncelikle taraf olan ülkelerin kendi yasama organlarında onaylanır. Onay sonrası ilgili sözleşme ve protokol çerçevesinde yeni yasalar ve yönetmelikler çıkarılır veya mevcut yasa ve yönetmelikler bu anlaşmalara uyumlu hâle gelecek şekilde düzenlenir. Böylece uluslararası çevre anlaşmalarının getirdiği kısıtlamalar ve kurallar yerel yasalara ve yönetmeliklere yansıtılarak hukuki süreç tamamlanmış olur. Bu anlaşmaların uygulanmasının, takibinin, denetlenmesinin ve yaptırımlarının nasıl olacağı her anlaşmanın kendi özelinde karara bağlanmaktadır. Türkiye de birçok uluslararası çevre anlaşmasına taraf olmuş ve bunların birçoğu TBMM’de onaylanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu anlaşmalardan bazıları “İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması” gibi küresel düzeyde, bir kısmı ise “Barcelona Sözleşmesi (Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması)” gibi bölgesel düzeydeki anlaşmalardır.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
Meb Yayınları İklim, Çevre ve Yenilikçi Çözümler Ders Kitabı Sayfa 162 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.