
Fırat Kenarının İnce Dumanı Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları


Fırat Kenarının İnce Dumanı Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Fırat Kenarının İnce Dumanı Türküsünün Hikayesi
Urfa’nın Bozova kazasına yakın Fırat kenarında iki köy varmış ve birbirlerine komşumuş. Bu köyler ağa|ara mahsustur. Bi ağanın bi oğlu var öteki ağanın da bi kızı varmış. Bu kızda, oğlan da anasının babasının bi tanesilermiş. Oğlan ve kız evlenmağ çağına gelmişler, köylerinin yakın olmasından birbirlerine gidip gelirlermiş. Kız da oğlan da birbirlerini görmüşler ve sevmişler. Günün birinde oğlanın babası avradına (kansına), oğluya sor:’eğer evlenmağ istiyse (istiyorsa) onu everim. Oğlanın anası oğlunun babasının meramını aynatmış. Oğlanda kabul etmiş. Anası gece olunca oğlanın fikrini herifine (kocasına) aynatmış. Herifi de başka bi gece oda da yağın (yakın) akrabalarına ve köyün ihtiyarlarıynan muşavere (danışma) yapnuş, oğlunun evlenmağ isteğini söylemiş. Bu oğlana kimin kızını alağ (alalm). Cemaat ve akrabaları hemen tereddüt etmezden köy komşumuz olan filan ağanın kızını oğluya al, bu memlekette bu kızdan terbiyeli ve münasip bi kız göremiyığ (göremiyoruz) demişler. Bunun üzerine vağıt (vakit) geçmezden iki üç gün soyna bi kaç tane münasıp adamlannan beraber kızın babasına düğürçü olarak getmşler. Biz de öteden beri başlıg ve hal’et adeti vardır. Başlığı kızın babası hal’eti de krzın en yağını olan emmisi veya emmisi oğlu veyahut dayısına verirler. Bazrsr iki hal’et bazısı bi hal’et keser. Örf ve adet üzre aralarındaki kesim neysa konuşulur ve oğlan evi tarafindan kabul edilir. Kız istemağa gittiğları zaman mevsim güzdür. Kızın babası, bahar gelsin iki genci baş göz ederiğ inşallah. Düğün dernek hazırlığına girişirler. Bahar mevsimi çatar (gelir). İki terefti hazırlığını yapmıştır. Gelini getiracağlan günü tespit ederler herkes kendi kövünde düğüne başlar. Bizde kövlerde gelin tarafı ve güveği tarafı atlara binereğ cınt oynarlar hem uğurlayanlaı hem karşılayanlar silah atarlar. Bazı köylerde güvegi de gelin getirmağa giden alaya katılır. Gelinin ata binmağını veya deveye binmağını seyreder. Güveyi olan gençte gelini getirmağa giden kafileye (topluluğa) katılır ve gelini seyreder. Bazrsr deve üzerinde geline toda (Deve üzerinde etrafı kapalı bir tahteravan) yapar. Bazısı da ata bindirir. Bu geline de deve üzerinde bir toda yaparlar ve gelini bindirirler. Bu düğün alayında nağara atılır ve zurnalar çalınır. Bu şekilde gelin hareket eder. Her iki terefte şadımanlık üçün mavzerlemen (tüfeklerden) atış yaparlar. İkinci köyün hududuna girerken serseri bi kurşun kızın deve üzerindeki todasını delip gelinin kalbine saplanır. Gelin cansız olarak düşer ölür. O düğün alayı bir anda şivan (matem) yerine döner. Herkes hüzün içersinde gelini techiz ve tekfin ederek mezanna gömerler. Bu halde güveği çok üzülür ve deliye döner. Gelinin köyünde taziye (başsağlığı) üç gün katılırlar. Bu üç gün içinde oğlanın gözünün yaşı dinmez. Her gece kızın mezarına gidip sebehlere keder ağlar ve bu türküyü dile getirir, Gece yansı Fırat nehrinden yükselen su buharını seyrederağ bülbüllerin ölüşünün hüznünden de türküyü söylemağa başlar. Bu macerada bu şekilde sona erer.
Fırat Kenarının İnce Dumanı Türküsünün Sözleri
Fırat kenarının ince dumanı
Dağlara yaylır seher zamanı
Ben yarimden kestim artık gümanı
**************
Bülbül bülbül ne ağlarsın yuvan mı yoktur
Bülbül bülbül yoksa benim gibi sızlar yaran mı çoktur
Bülbül şu dağlardan aşalım
Di gel gel ağlaşalım karşı karşıya
**************
Fırat kenarında koyunlar kuzular
Yanıma gelmiyor gelinler kızlar
Değmeyin yarama derindir sızlar