
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 76


Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Sayfa 76 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 76
Özel Çekme Hakları olarak adlandırılan IMF kotası, üye ülkenin IMF’ye mali katkısını, IMF’den alacağı krediyi ve büyük oranda örgütteki oy gücünü ortaya koyar. Ülkeler, IMF’den kotalarının üzerinde kredi almak zorunda kalırlarsa stand-by anlaşması imzalamak zorunda kalırlar. 1945’te kurulan IMF’nin yönetim yapısında süreç içinde önemli bir değişim olmamıştır. Yapılan düzenlemelere rağmen örgüte gelişmiş ülkeler, özellikle de ABD ve Batı Avrupa ülkeleri hâkimdir. Bu ülkelerin sahip olduğu kotalar, toplamın yüzde 57,7’si, oy gücü ise yüzde 55,3’üdür. ABD tek başına kotalar toplamının yüzde 17,4’üne ve oy gücünün 16,5’ine sahip olduğundan veto hakkı olan tek devlettir.
IMF, küresel ekonomik krizlerde özellikle de gelişmekte olan ülkelere yönelik politikalarında toplam talebin kısılması ve piyasa mekanizmasının geliştirilmesini esas almaktadır. Amacı ekonomik açığa sebep olduğu düşünülen talebi düşürmektir. Talep kısmaya, dolayısıyla büyümeyi düşürmeye yönelik sıkı para ve maliye politikalarından oluşan istikrar programları, IMF tarafından ülkelere standart olarak sunulmaktadır.
Ekonomik çıkmaz içine giren ülkelere daraltıcı politikalar öneren IMF’nin standart reçeteleri genelde başarısızlık, kaos ve sosyal patlamalarla sonuçlanmaktadır. Bu uygulamaların etkilerini farklı ülkeler üzerinden görmek mümkündür. Arjantin’in IMF ile olan birlikteliği 1986 yılından 2006 yılına kadar kesintisiz bir biçimde devam ederken IMF, 1990’lı yılların başından itibaren sürekli bu ülkeyi yönlendirmiş ve ülkenin iflas etmesinde ana rolü oynamıştır. Endonezya, 1997’de Tayland’da yaşanan ve kısa sürede tüm Güneydoğu Asya ülkelerini etkileyen mali krizden olumsuz etkilenmiştir. 1997 krizi sonrasında Endonezya’daki ekonomik durgunluğa çözüm olarak IMF’nin dayattığı yüksek faiz politikası, krizin daha da derinleşmesine sebep olmuştur. Türkiye’de de 2000 yılı başlarında uygulanan IMF programı, aynı yılın Kasım ayında ve 2001 Şubat ayında olmak üzere iki büyük krizle sonuçlanmıştır. Türkiye ekonomisi, 2001 yılında yüzde 9,8’lik tarihî bir küçülmeyle karşı karşıya kalmıştır.
Ekonomisini IMF ile bütünleştiren ABD’nin gelişmekte olan ülkelere uygulanan ekonomi politikalarının tam tersi yönde uygulamaları olduğu dikkate değer bir noktadır. ABD her krizden talebi kamçılayarak, üretimi ve istihdamı artırarak çıkarken başka ülkeler krize girdiğinde IMF, bu ülkelere kamu harcamalarının azaltılması, vergilerin artırılması, tüketimin kısılması için faizlerin yükseltilmesi gibi politikaları tavsiye etmektedir. Bu açıdan bakıldığında ABD’de işler yavaşladığında FED (Amerikan Merkez Bankası), tüketici talebi artırılsın, yatırımlar ve istihdam genişlesin diye faizleri düşürüyor, hükümet de harcamaları genişletiyor. Kimse bunun karşıtı bir politikayı savunmuyor. Ancak, Japonya’daki, Arjantin’deki ve diğer ülkelerdeki krizleri önlemek için ABD, harcamaların kısılmasını, ekonominin küçültülerek dengeye getirilmesini öneriyor. ABD ekonomisi için yararlı görülenler, neden Japonya gibi büyük, Arjantin gibi küçük ekonomiler için iyi olmasın? Niçin onlara tam tersi politikalar içeren sıkı elbiseler giydirilme gayreti içine girilsin? (…)
Yukarıdaki metinden yola çıkarak aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
1. IMF’nin yapısında etkili olan devletleri yazınız.
- Cevap:
➢ ABD ve Batılı ülkeler etkili olmaktadır.
➢ Bu ülkelerin sahip olduğu kotalar toplamın yüzde 57,7’si, oy gücü ise yüzde 55,3’üdür.
➢ ABD tek başına kotalar toplamının yüzde 17,4’üne ve oy gücünün 16,5’ine sahip olduğundan veto hakkı olan tek devlettir
2. IMF politikalarının devletler üzerindeki etkilerine dair örnekleri tartışınız.
- Cevap:
➢ Arjantin, IMF ile anlaşmış. IMF sürekli yönlendirmiş ve ülkenin iflasına neden olmuştur.
➢ 1997 krizi sonrasında Endonezya’daki ekonomik durgunluğa çözüm olarak IMF’nin dayattığı yüksek faiz politikası, krizin daha
da derinleşmesine sebep olmuştur.
➢ Türkiye’de de 2000 yılı başlarında uygulanan IMF programı, aynı yılın Kasım ayında ve 2001 Şubat ayında olmak üzere iki büyük krizle sonuçlanmıştır. Türkiye ekonomisi, 2001 yılında yüzde ➢ 9,8’lik tarihî bir küçülmeyle karşı karşıya kalmıştır.
3. IMF politikalarının ABD’de ve gelişmekte olan ülkelerdeki farklılıklarını tartışınız.
- Cevap:
➢ IMF, ABD ve gelişmekte olan ülkelere farklı politikalar uygulamaktadır.
➢ Örneğin, ABD talebi artırmakta, üretimi ve istihdamı artırırken, diğer ülkeler krize girdiğinde IMF, kamu harcamalarının
azaltılması, vergilerin artırılması, tüketimin kısılması için faizlerin yükseltilmesini istemektedir. ABD’de FED fazileri düşürürken, hükümet de harcamaları artırıyor.
➢ Ancak gelişmekte olan ülkeler için IMF harcamaların kısılmasını, ekonominin küçülerek dengeye getirilmesini
öneriyor.
➢ ABD krizden çıkabilirken, diğer ülkeler kriz batağına daha çok batıyor.
12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 76 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.