
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 216


Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Sayfa 216 Cevapları Meb Yayınları ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 216
1991’de sona erdi. Bu savaş ile Kuveyt’in egemenliği yeniden tesis edildi. Savaş sonrası Irak’a ekonomik ve askerî yaptırımlar öngörüldü. ABD, Irak’ın sahip olduğu petrol kaynaklarının Irak tarafından değil, BM’nin denetiminde olması gerektiğini savunuyordu. ABD yaptırımlara riayet etmediği gerekçesiyle Irak’a 1993, 1996, 1998 ve 2001 yıllarında askerî müdahalelerde bulundu. 1998’de Çöl Tilkisi Operasyonu’yla Irak’ta rejimi değiştirme siyasetini takip etmeye başladı. Irak, Körfez Savaşı ile büyük bir yenilgiye uğratılarak bölgede ön plana çıkmak isteyen diğer devletlere de gözdağı verildi. Amerika, Orta Doğu’da özellikle petrol kaynağı olan Basra Körfezi’nde tam ve tartışmasız bir kontrol kurdu. Ayrıca ABD’nin belirlediği ilkelerle Orta Doğu’da yeni bir yapılanma başladı.
ABD, 11 Eylül 2001 saldırıları sonrası dış politikasında kendi egemenliğine rakip olabilecek güçleri engellemeyi ve uluslararası sisteme mutlak hâkimiyetini kabullendirmeyi esas almıştır. 11 Eylül sonrasında ABD’nin Orta Doğu ve Afrika’ya yönelik politikalarının merkezinde enerji kaynaklarına hâkim olma düşüncesi vardır. ABD, Irak işgalini haklı göstermek için Saddam Hüseyin’in kitle imha silahları ürettiği, El Kaide’nin Irak’ta mevzilendiği ve Irak’ın BM kararlarına uymadığı gibi gerekçeler öne sürmüştür. Irak’ın elindeki kitle imha silahlarının ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini savunmuştur. Birleşmiş Milletlerin kitle imha silahları olmadığı yönündeki raporuna rağmen ABD ve İngiltere, Mart 2003’te Irak’ı işgal etmiştir. İşgal sonrası ülkede kitle imha silahları bulunamaması, Irak işgali sonrası Amerikan petrol şirketlerinin büyük kârlar elde etmesi ve ABD askerlerinin müzelerle millî arşivlerin yağmalanmasına göz yumduğu hâlde Petrol Bakanlığını koruma altına alması işgalin nedenlerini sorgulanır hâle getirmiştir.
5.3.3. 11 Eylül Sonrası ABD Dış Politikası
Dünya tarihinin en önemli terör saldırılarından biri olan 11 Eylül saldırıları, El Kaide tarafından gerçekleştirilmiştir. El Kaide üyeleri, kaçırdıkları uçaklarla New York’ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi binalarına (İkiz Kuleler) ve Washington’da bulunan ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) aynı anda saldırmıştır (Görsel 5.10). Bu ana kadar Amerika’yı hedef alan saldırılar ülke dışındaki üslere ve personele yapılmaktaydı. 11 Eylül saldırılarının ABD’nin merkezine yapılması, terörist grupların ABD’yi doğrudan vurma gücüne sahip olduğunu göstermiştir. Saldırılar sonrası ABD, terörizme karşı Görsei 5.1°: mz Kulelere yapıian saldırı savaş adı altında daha saldırgan bir dış politikaya yönelmiştir. ABD yönetiminin uluslararası olaylara bakışı “Ya bizimlesiniz ya karşımızdasın.” şeklinde olmuştur.
ABD, 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirdiği gerekçesiyle Taliban’dan Afganistan’da bulunan El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in teslimini istemiştir. Taliban’ın Bin Ladin’i teslim etmemesi üzerine ABD ve İngiltere ordusuna ait savaş uçakları, 7 Ekim 2001’de Taliban ve El Kaide hedeflerini bombalamıştır. ABD, Afganistan’daki Taliban ve El Kaide karşıtı grupları kullanarak karadan da müdahalede bulunmuş ve 13 Kasım 2001’de başkent Kabil’e girmiştir. ABD, Afganistan’ın işgali sürecinde ulusal ve uluslararası alanda kendisini terör mağduru göstererek koşulları lehine çevirmiştir. Irak’ın işgaline giden süreçte de benzer bir durum yaşanmıştır.
Pakistan, 11 Eylül saldırıları sonrası terörle mücadelede ABD’nin yanında yer aldığını ve ABD’nin müttefiki olduğunu bildirmiştir. Ancak yaşanan gelişmeler ve Bin Ladin’in Pakistan’da öldürülmesi, bu desteği kuşkulu hâle getirmiştir.
ABD’nin Afganistan’ı işgalinin öncesinde ve işgal sırasında Afganlı yetkililer, terörün kaynağının kendileri değil, Pakistan olduğunu ifade etmiştir. ABD ise sorunun Pakistan ve Afganistan kaynaklı olduğunu düşünerek Afganistan’ı işgal edip
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Meb Yayınları Ders Kitabı Sayfa 216 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.