Ateş Almaya mı Geldin Deyiminin Çıkış Hikayesi
Ateş Almaya mı Geldin Deyiminin Çıkış Hikayesi
Gezmeyi, misafirliğe gitmeyi, misafir kabul etmeyi severim. İnsanın değişik yerleri görmesi, sevdikleriyle birlikte olması güzeldir. Ama bazen gittiğimiz yerlerde fazla kalmaz, acilen geri döneriz. Neden mi?
Ne bileyim ben?
Bir sürü sebebi olabilir.
İşte bu tür kısa ziyaretlerde, çabucak kalkıp giden insanlar için bir deyim söylenir.
Bu deyim, ziyaretini çok kısa tutanlar için söylenir. Yani kapıdan girer, Selam verir, Söyleyeceğini Söyler ve hiç beklemez.
Eskiden bakkal, market yoktu; komşuluk vardı. Hani derler ya “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” diye, işte aynen öyle. Neler istenmezdi ki komşudan? Yağ, salça, ekmek, yumurta, kahve, tuz, kül… Akla gelecek birçok şey ve ateş.
Evet evet yanlış anlamadınız, ateş diyorum.
Kibrit çok önceleri yoktu. Kibriti 1809 yılında İngiliz bilim insanları icat ettiler. 1930’lu yıllara kadar bizler, kibriti Avrupa’dan satın alıyorduk.
Ateş Almaya mı Geldin Deyiminin Hikâyesi
Zamanın birinde, adı sanı pek duyulmamış bir köy vardı. Bu köy bir dağ köyüydü. Kış mevsimi geldi mi insanlar evlerine çekilirlerdi. Arı kovanları kapalı yerlere alınır, şekerle beslenir; koyun ve keçiler ise ahırlarda yazdan kalma kuru otlarla beslenirdi.
Çok çok eski yıllar…
Evlerde elektriğin, suyun, doğalgazın olmadığı yıllar…
Hasan, üç kardeşin en küçüğüydü. Kendinden başka iki de ablası vardı. Evde herkesin olduğu gibi onun da görevleri vardı: Tavukları ve koyunları yemlemek, yumurta toplamak ve sobayı yakmak…
Bunlardan en zoru neydi biliyor musunuz?
Sobayı yakmak.
O zamanlar ne kâğıt vardı ne de kibrit. Gel de yak yakabilirsen. Ama Hasan bunu çok kolay hallediyordu. Nasıl mı?
Hasan’ın köyde çok sevdiği bir arkadaşı vardı. Arkadaşının annesi, her sabah taze ekmek yapmak için ateş yakardı. Bizim Hasan her sabah erkenden gider, odun kovasına biraz kor doldurur, vakit kaybetmeden evlerine dönerdi.
Bu durumdan arkadaşının annesinin çok sonra haberi oldu. Bir gün oğluna “Senin bu arkadaşın çoğu sabah geliyor, sonra bir dakika bile durmadan geri dönüyor. Nedendir?” diye sordu.
Arkadaşı da annesine şöyle cevap verdi: “Hasan sabahları ateş almaya geliyor anneciğim, aldığı ateş Sönmesin diye çabucak evlerine dönüyor.” İşte böyle… “Ateş Almaya mı Geldin Deyiminin Çıkış Hikâyesi“ni sizinle paylaştık, umarım beğenmişsinizdir.