Kös Dinlemiş Deve Gibi Deyiminin Hikayesi ve Anlamı

Anlamı:

Bir çok sıkıntılar görüp yaşamış olduğundan artık buna benzer şeylere aldırış etmeyen.

Hikayesi:

Önceleri mehter takımlarında kös adı verilen çok büyük ve ağır bir davul varmış. Bunlar çok büyük boyutlu oldukları için yürüyüşlerde at ya da deve sırtında taşınırlarmış. Tabii sesleri de diğer davullara nazaran çok gürmüş. Vaktiyle Osmanlı ordusunun mehter takım­larında senelerce kös taşımış bir deve ihtiyar­lamış, vazifeden azat edilmiş. Tabii yıllarca devlete hizmet vermiş bu deve, öyle başıboş bırakılacak değil ya. Boynuna bir ferman asılmış. Fermanda bu devenin istediği bağa bahçeye girip çıkmakta serbest olduğu, ona zarar vereceklerin cezalandıracağı yazılmış.

Fermanlı deve, memlekette kafasına göre dolaşmaya başlamış. İstediği bahçeye girip çıkıyor, istediğini yiyip içiyormuş. Tabii torpili yüksek yerden olduğu için kimse de ses çıkaramıyormuş. Günün birinde deve, yoksul bir adamcağı­zın bahçesine dadanmış. Adam yiyecekle falan kandırıp çıkarmaya çalışmış deveyi ama nafile. Biri görür de bir şey der diye daha ileri de gidemiyormuş. En sonunda eline bir tencere almış. Tahta kaşıkla tencereye vurup takır tukur ses yaparak deveyi ürkütüp kaçırmaya çalışmış. Ama deve hiç oralı olmamış. Kılı bile kıpırdamamış. Bir süredir onu uzaktan izleyen bahçe kom­şusu dayanamamış, “Yahu komşu, boşuna uğraşıyorsun. Yıllarca kös dinlemiş bu deve, senin iki takırtınla rahatsız olacak değil ya!” demiş.

***************

İşte böyle, tecrübeli, feleğin çemberinden geçmiş, kaçın kurası kişiler için kullanılır bu deyim.