Ygs Lys Sınavlarında Çıkmış Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam Soruları ve Çözümleri
Ygs Lys Sınavlarında Çıkmış Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam Soruları ve Çözümleri
Üniversite Sınavlarında Çıkmış Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam Soruları ve Çözümleri
Sınavlarda Çıkmış Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam Soruları ve Çözümleri
Çıkmış Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam Soruları ve Çöz
2010 YGS
Bilimsel bir yazı, dile getirdiği düşünce ne olursa olsun her türlü duyguyla, duygusallıkla İlgisini kesmiştir. Söyleşi yazılarda bilim adamı, kendini mümkün olduğu kadar paranteze almalıdır. Bu yazılar, ‘Nesneler kendisi konuşuyor.” diyenleri haklı çıkarmalıdır.
1. Bu parçada geçen “kendini paranteze almak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
- Anlama çabası içinde olmak
- Konu dışına çıkmamak
- Farklı görüşlere saygı duymak
- Kişisel değerlendirmelerini yansıtmamak
- Özgün bir bakış açısına sahip olmak
Cevap D
2010 YGS
Sanatta ve edebiyatta etkilenme doğaldır. Çünkü sanatçının en önemli özelliği, sürekli arayış içinde olması, kendini yeterli görmemesidir. Nitekim yazar Andre Gide, kendine yettiğini söyleyen sanatçıyı “zekâsına diyet yaptıran insan”a benzetir.
2. Bu parçada geçen “zekâsına diyet yaptırmak” sözüyle sanatçılara özgü hangi özellik belirtilmek istenmiştir?
- Düşünce ve duygu dünyasını besleyerek geliştirmeme
- Öz eleştiri yapma alışkanlığı olmama
- Görüşlerini başkalarıyla paylaşmak istememe
- Başkalarını taklitten kaçınma
- Yaratıları üzerinde gerektiği ölçüde çalışmama
Cevap A
2010 YGS
Kırk yılı aşan yazarlık çabamda ne anlatmak istemiştim? Bu, kurşun bir kütle gibi çökmüştü üstüme. Oysa yaşamım boyunca nice insanlar tanımıştım; nice bağlılıklara, vefalara, öfkelere tanık olmuştum. İnsanların iyiliklerini, ihanetlerini görmüştüm. Kalıcı bir sevginin olamayacağını öğrenmiştim. Aşk, kâğıt üzerinde güzeldi; mutlu sonlar, romanlara özgüydü.
3. Böyle diyen yazar altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
- Yazdıklarının anlaşamamasına üzüldüğünü
- Soruyu yanıtlamada güçlük çektiğini
- Eskiden yazdıklarını artık beğenmediğini
- Yaşadıklarını anlatmaktan kaçındığını
- Duygu dünyasına sınırlar çizdiğini
Cevap B
Hayatta iki tir insan vardır Birinci gruptakiler, hayata eldivenle dokunanlar; ikinci gruptakiler, hayata eldivensiz dokunanlar. Hayata eldivenle dokunanların hiç yıpranmamak gibi br ayrıcalıkları vardır. Eldivensiz dokunmaya görün acır, yanar canınız. Ama her şeyi daha derinliğin e duyumsar, daha yoğun yaşarsınız. Sanatçının bunlardan birini seçme lüksü yoktur. O, hayata eldivensiz dokunanlardandır.
4. Bu parçada geçen “sanatçının hayata eldivensiz dokunması” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
- Ümitlendirici ortamlar yaratma
- Yaşamdaki güçlükleri doğrudan anlatma
- Yaşanılanları br değerlendirmeden geçirme
- Olayları düş gücüyle yeniden yaratma
- Yaşama yeni anlamlar yükleme
Cevap B
2010 LYS
Özellikleri yönünden hiçbir akım içinde yer almayan şairler var. Bunlar, kendi kuşağından olanların yazdıklarına da benzemeyen bir şiir yazıyorlar. Bir kuşak ya da gruba katılmadıkları için şiirlerinin bulutsu bir görünüşü var. Bunları yazanlar, kendilerine özgü bu şiirlerle şiirin bir mozaik olduğunu önümüzdeki birkaç yıl içinde gösterecekler.
5. Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
- Özellikleri ve sınırları belirgin olmayan – çeşitlilik içeren
- Düş gücüne ağırlık veren – teknik açıdan kusursuz
- Duyguları devindiren – sanat değeri taşıyan
- Belirli konular üzerinde yoğunlaşan – birçok öğesi olan
- Kendinden öncekileri yadsıyan – okur duyarlığına seslenen
Cevap A
2011 YGS
Yahya Kemal’i ve Nazım Hikmeti ayrı tutarsak küçük mutluluklar Türk şiirine Garip döneminde hır uğrayıp geçmiştir, diyebiliriz. Biraz 3ya Osman, çok az Cahit Sıtkı… Onun dışında “Hüzün ki en çok yakışandır bize.” anlayışı egemendir. Cemal Süreya’nın, Garip- çilerin izine basarak yürüdüğü kimi şiirlerinde de bu anlayışın yansımalarını görürüz. Ne var ki onun şiirlerinde genel olarak ince bir hüzün söz konusudur.
6. Bu parçada geçen izine basarak yürüme” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
- Herkesçe anlaşılmama
- Yeni biçimler arama
- Kalıcı olmayı amaçlama
- Benzer duyguları işleme
- Karamsarlığı yeğleme
Cevap D
2011 YGS
Kim bilir kaç kere karar verip de başlayamadığım bir işi bu yıl da ertelemek zorunda kaldım. Türkçe Sözlük’ü alıp baştan sona okuma düşüncem yine hayal oldu. Oysa sözcüklerin kuytulara yatmış, öteki yüzleriyle karşılaşmak tadına doyulmaz bir eğlence olacaktı benim için.
7. Bu parçadaki altı çizili sözle, sözcüklere yönelik olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
- İlk anda akla gelmeyen anlamlarını öğrenmek
- Yapısal özelliklerini tanımak
- Yenilerini esklerinden ayırabilmek
- Gündelik dilde kullanılanları araştırmak
- Yeni bir sözlük oluşturmak
Cevap A
2011 YGS
Bir sanatçımız şöyle diyor: “Dergiler, edebiyatın yeraltı haritasıdır” Nitekim bu dergilerde ilk ürünleri yayımlanan genç şairlerin çoğu, bir süre sonra çalışmalarını kitaplaştırarak şairliklerinin ilk kilometre taşlarını koyarlar.
8. Bu parçada geçen “edebiyatın yeraltı haritası olma” sözüyle, dergilerin hangi özelliği belirtilmek istenmiştir?
- Sanatçıları, farklı algılama kalıpları içinde düşündürme
- Gizli yeteneklerin gün ışığına çıkmasına olanak sağlama
- Yazarları, yeni yazınsal türlere yönlendirme
- Şiiri öteki türlerin önüne geçirme
- Sanatçıların birbirlerinden hazırlama
Cevap B
2011 YGS
Turgut Uyar’ın “Şiir çıkmazda çünkü insan çıkmazda.” sözüne katılmadığımı belirtmek isterim. Bu iki durum arasında karşıtlık ilişkisi var bence. Yani insan çıkmazdaysa şiir çıkmazda olamaz. Aksine, şiir çıkmazdan beslenir. Bu, zaman zaman varoluşsaI, bireysel çıkmazlar olur; zaman zaman da savaşlar, felaketler gibi toplumsal çıkmazlar… Peki bu hep böyle olmak zorunda mıdır? Tabii ki değildir. Çıkmazlar olmadan da yazılabilir çok iyi şiirler.
9. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen “Şiir çıkmazdan beslenir.”sözüne anlamca en yakındır?
- Büyük ve eskimeyen şiirler, insanın dış dünyasıyla iç dünyasını kaynaştırarak anlatanlardır.
- Şiirin evrenselliği insanın duygu dünyasına odaklanmasına bağlıdır.
- Çözümsüz durumlar şiire kaynaklık eder.
- Yeni şiir türlerinin oluşturulmasında, yaşananların payı vardır.
- İyi şiirler, şairlerinden zengin bir birikim ister.
Cevap C
2011 YGS
10. Aşağıdaki lerin hangisinde verilen cümle, ayraç içindeki sözün anlamını içermemektedir?
- Öykünüzdeki bilinmeyenlerden kurtulmak için öyküdeki kadının kim olduğunu, nasıl bir yaşam sürdüğünü, ne iş yaptığını görünür kılın, (belirginlik kazandırmak)
- Sizin yaptığınız gibi, bir dönemi küçük bir öyküye sığdırmak herkesin üstesinden gelebileceği bir iş değildir.(zorluğu yenmek)
- Öykünüzün kahramanı olan kadını, içimizden biri gibi gösterebilmişsiniz, (inandırıcı olmak)
- Öykünüzü, yaşamın akışını düşündüren bir doğallıkla yazın, bunu yapabilecek güçlü bir kaleminiz var. (yazarlık yeteneği olmak)
- Öykülerinizde ayrıntılardan kaçınmanızı, yalınlığa bağlı kalmanızı çok beğendim; bu, sizin yoğunluğa verdiğiniz önemi gösterir, (çığır açıcı olmak)
Cevap E
2011 LYS
11. Aşağıdakilerin hangisinde anlatılanlar ayraç içinde verilenlerle uyuşmamaktadır?
- Okurun ilgisini canlı tutacak ilginç her türlü eylem ve durumun olduğu gibi aktarılmadığı, özetlenerek kolayca başkasına anlatılmayacak bir düzen içinde işlendiği öyküler yazmayı denedim, (anlatımda kapalılığı yeğleme)
- Öykülerimde birtakım resimler çizmeyi, bu yolla, anlatılanları okurun gözünde canlandırarak görünür kılmayı, okuru bunların içine çekmeyi amaçladım, (betimlemelere yer verme)
- Öykülerimi, okurun elinden bırakamayacağı kadar çekici bir biçimde yazmayı, heyecanlandırıcı bir kurgulamaya ağırlık vererek sürükleyici kılmayı amaçladım, (düşünsel bir derinlik kazandırma)
- Okurun, belli bir zamana ve yere, gerçek kişilere bağlayamayacağı, kendi düş gücüyle tamamlayıp boyutlandıracağı öyküler yazmayı düşledim, (okuru etkin kılma)
- Öykülerimi kurgularken, okurların ayrımına varamayacağı geriye dönüşler yaparak öykünün bütünselliği bozulmadan okunmasını istedim-(durumveolayları oluş sırasına göre vermeme)
Cevap C
2011 LYS
12. Bizde hâlâ halk şiiri geleneğine gereğinden fazla bağlı kalan şairler var. Bu, duyguları devindirid bir tutum değildir. Çünkü o ürünler çağdaş duyarlığı besleyecek zenginlikler taşımaz, sözü kanatlandıracak olanaklar içermez.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
- Yeni imgeler çağrıştırmama
- Temaları günlük yaşamla sınırlı tutma
- Alışılmış söyleyişlerin dışına çıkamama
- Bireysel yaratıcılığı önleme
- Belirli biçimler içinde sıkışıp kalma
Cevap B
2012 YGS
Çevremdeki her şeyi izlerim. Otobüste, yolda, vapurda, ilgimi çeken hiçbir durumu kaçırmam. Bunun gibi, dinlediğim bir şarkıdaki duygu, izlediğim bir fimdeki sahne, zihnimde imgeye dönüşebilir. Tüm bu deneyimler, birikimler, duygulanımlar sonucunda bakıyorsunuz ki sözcükler üzerinde düşünmeye, onlarla dans etmeye başlamışsınız. Hatta sözcükleri yaşıyorsun dahası sözcüklerin iç evreninde bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Sözcüğün melodisi, tınısı, kâğıda dökülürken çıkardığı ses, büyük bir lezzet sunuyor. Sizin kattığınız duyguyla bambaşka bir zenginlik kazanıyor.
13. Bu parçada konuşan kişi altı çizili sözlerle, sözcüklere yönelik olarak neyi yaptığını belirtmiştir?
- Onların anlam katmanlarında dolaştığını
- Anlatımını yalnızca dilin çevrimindekilerle sınırlandırdığını
- Ses özelliklerine, anlamdan daha çok önem verd iğini
- Kullanıma yenilerini kattığını
- Duygusal boyutlu olanları sıkça kullandığını
Cevap A
2012 YGS
Bir yazara göre çocuk beyinleri aynı tornadan çıkmış küçük kaplara benzer, bunların ancak algılarla doldurulması gerekir. İşte bu yüzden onlara masal anlatılmayacaktır. Hatta çiçek desenli halılar ya da kuşlu kelebekli tabaklarla fincanlar görmeleri de engellenecektir. Çünkü onlara göre çiçekler halılarda yetişmez: kuşlarla kelebekler, tabaklara ve fincanlara yapışıp kalmaz. Çocukların her şeyi dört işlem yoluyla değerlendirebilmeleri, yaşamları boyunca salt akıllarının buyruğuna uyarak davranmaları sağlanacaktır böylece. Birer insan değil de ileride yararlı olmaları beklenen robotlar sayılan çocuklara ancak gözle görülen, akılla kavranan olgular öğretilecektir. Yazar, bu yönteme göre yetiştirdiği çocukları bir tahta perdenin deliğinden sirk gösterilerini izlerken yakalayınca neredeyse fenalık geçirmiştir. Çünkü bu, akılla ve çarpım tablosuyla hiçbir ilişkisi olmayan, şiir okumak kadar ayıp bir eğlencedir.
14. Su parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
- Kişisel farklılığı yok sayma
- Gerçekler dünyasıyla sınırlı kalma
- Duyguları önemsemeyip dışlama
- Başkalarının isteklerine göre yaşama
- Her şeyi olumsuz yönleriyle değerlendirme
Cevap E
2012 YGS
Bir gün Nuruosmaniyede bir yazar arkadaşımla karşı- aştım. “Ne o beyim, romancılığa mı başladın?” dedi. Şaka etmediğini sesinden, bakışından anlamıştım. Demek benim takma adla yazmama bir şey demiyordu da kendi adımı kullanarak yazmamı ————- sayıyordu. Roman, romancıların alanıydı. Bir ozan buraya burnunu sokamazdı.
15. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir?
- kendi borusunu çalmak
- başına dert açmak
- iş çıkarmak
- çizmeden yukarı çıkmak
- kendi göbeğini kendi kesmek
Cevap D
2012 YGS
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde klasiklerle ilgili farklı bir düşünce dile getirilmiştir?
- Söyledikleri, hiçbir dönemde tüketilmez.
- Okurların dünyasında özgün ve değişmeyen bir yeri vardır.
- fnsan, yaşamının her döneminde onlarda kendini bulur.
- Anlaşılıp kavranabilmesi özel bir çaba, özel bir okurluk donanımı gerektirir.
- Onları okumaktan alınan haz hiçbir zaman azalmaz.
Cevap D
2012 YGS
17. Barthes’in ‘ Sözcükler herkesin malıdır ama cümle yalnızca yazarın ” sözü aşağıda kile iden hangisiyle ilişkilendirilemez?
- Anlatım
- Anlamdaşlık
- Özgünlük
- Öznellik
- Biçem
Cevap B
2012 LYS
Hızla artan iletişim olanakları sayesinde bilgiye kolayca erişebiliyoruz. Bu yolla bilgi dağarcığımız zenginleşiyor. Peki, gelecekte en başarılı işleri en çok bilgi sahibi olanlar mı yapacak? Bu soruya “Elbettehayır”diyeceğiz. Çünkü geleceğin başarılı insanları bilgice zengin olanardan çok, şunları yapabilen kişiler arasından çıkacaktır: bilgiyi analiz etme, (I) içinde bulunduğu koşullar değiştiğinde bunlara uyum sağlayabilme, (II) küresel nitelikli konularda uzmanlarla iş birliği yapabilme, (III) çeşitli nakış açılarını göz önünde bulundurma (IV) ve düşüncelerini nesnel verilere dayandırarak açıklama. (V)
18. Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?
- I, öğrendiklerini inceleyip açıklayarak sonuca bağlama
- II, karşılaştığı yeni durumlara ayak uydurabilme
- III, uluslararası alanda ortak çalışmalarda yer alma
- IV, farklı görüşleri dikkate alma
- V, karşısındakinin sezme ve kavrama yetisini geliştirme
Cevap E
2013 YGS
Sözlük hazırlamanın en güç yanı sözcükleri anlam kayganlığından kurtarma, onları belli bir yere oturtmadır. Bu da ancak Samuel BuHer’in dediği gibi onların belirsiz yanlarını söz duvarlarıyla kuşatmakla gerçekleşebilir.
19. Bu cümledeki altı çizili sözle, sözcüklere yönelik olarak ne yapıldığı anlatılmıştır?
- Tanımsal sınırlar koyulduğu
- Birbirlerinden e İkilen işlerin in gösterildiği
- Çağrışımsal değerlerinin belirtildiği
- Zenginleştirme yollarının açıklandığı
- Kullanım sıklığının yansıtıldığı
Cevap A
2013 YGS
Bazı insanlar yapabileceklerinin farkında olmadan, süreki bir özgüven eksikliği içinde yaşarlar. Bazıları da abartılı bir özgüvenle, hayatta her şeyi başarabileceklerine, her alanda en iyi olduklarına inandırırlar kendilerini. Oysa insan kendisine içbükey veya dışbükey aynada değil, düz aynada bakmalıdır.
20. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
- İnsanın kendisine güvenerek başladığı her işte başarılı olması mümkündür.
- İnsan, her alanda kendisinden daha üstün birilerinin olabileceğini unulmamalıdır.
- Yaşamda mutlu olmak için olumsuzluklar karşısında direnmeli, önüne çıkan engeleri sabırla aşmaya çalışmalıdır.
- insan, yeteneklerinin sınırlarını gerçekçi bir tutumla belirlemeli, kendisini tarafsız bir gözle değerlendirmelidir.
- insanlar, hayattaki olumsuz durumları da olumlu durumlardaki gibi olgunlukla karşılamalıdır.
Cevap D
2013 YGS
Frank Baum, bu dünyadan geçerken (I) öyle derin izler bıraktı ki (II) yaşamanın değerini (III) milyonlarca kez kanıtlamış oldu. Bu ölümsüz yazarın eli değdiği (IV) anda çocuk edebiyatı yeşermeye (V) başladı.
21. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?
A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap C
2013 LYS
Özellikle Orhan Veli Kanık ve arkadaşlarının şiirlerinde iç uyum, müzikalite ortadan kalkmış; kuru bir görselliğe dayanan bir şiir, hatta resim-şiir denilebilecek bir tür ortaya çıkmıştır. Oysa şiirde ———- müzikte olduğu kadar önemlidir.
22. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
- duygu ve akıl
- sezgi ve anlam
- sözcük ve yoğunluk
- tema ve imge
- ses ve ahenk
Cevap E