7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 113
“7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 113 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 113
Mekke Dönemi’nde bir grup müşrik, miraç olayından henüz haberi olmayan Hz. Ebu Bekir’e gelmişti. “Senin arkadaşın bu gece Kudüs’e gidip geldiğini anlatiyor, herhâlde artık buna da inanacak değilsindir.” diye onunla alay ettiler. Ebu Bekir (r.a.), “Bunları Resulullah mı söyledi?” diye sordu. Evet, cevabını aldığında ise dudaklarından tarihe geçen şu sözler döküldü: “Eğer o söylüyorsa doğrudur. O, asla yalan söylemez!” Hz. Peygamber de (s.a.v.) çok sevdiği arkadaşına “Ey Ebu Bekir, sen sıddîksin!” diyerek iltifat etmiştir.5 Böylelikle Ebu Bekir (r.a.) doğru sözlü anlamına gelen “Sıd- dîk” sıfatıyla anılmaya başlanmıştır. Bu sıfatının gereği olarak Hz. Ebu Bekir, bütün büyük savaş ve seferlerde Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yanında bulunarak sahabilere ve kendinden sonra gelen müminlere örnek olmuştur.
Hudeybiye’de sahabenin Hz. Peygambere bağlılığını gören Kureyş’in önde gelenlerinden Urve b. Mesud, yanındakilere şunları söyledi: “Ey kavmim! Ben birçok kralın huzuruna çıktım; heyet olarak Kayser’e, Kisrâ’ya ve Necâşî’ye gittim. Vallahi, Muhammed’in ashabının ona gösterdiği gibi bir saygıyı hiçbir krala emri altın- dakilerinin gösterdiğini görmedim! O bir şey emredince sahabileri emrini hemen yerine getirmeye koşuşuyorlar. Söz söylediği zaman sahabileri hafif bir sesle onu tasdik edip ona cevap veriyorlar. Peygamber’in sahabileri saygılarından onun yüzüne dikkatle bakamıyorlar.”
Allah Resulü’ne (s.a.v.) bütün sadakatiyle bağlı olan sahabiler aynı zamanda İslam dininin daha geniş coğrafyalara yayılması için mücadele vermişlerdir. Verilen bu mücadeleye cihat denilmiştir. Dinî emirleri öğrenip ona göre yaşayan sahabiler ellerinden gelen bütün imkânları kullanarak nefislerine ve Müslüman olmayanlara karşı mücadele etmişlerdir.6
Allah’ın (c.c.) rızasına uygun bir şekilde yaşayan sahabileri cihat yolunda motive eden iki yüce mertebe gazilik ve şehitliktir. İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla savaşa gidip büyük yararlılıklar gösterip sağ olarak dönmeye gazilik denir.7 Şehitlik ise Allah (c.c.) yolunda veya O’nun korunmasını emrettiği din, vatan, namus, mal ve can güvenliği gibi kutsal değerlerin uğruna can vermektir.8 Sahabiler bu hedef uğruna harekete geçerek Kur’an’da, “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayınız! Bilakis onlar diridirler, Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar.”9 ayetiyle verilen müjdeye ulaşmak istemişlerdir.
Rahmet Peygamberi, “Canım elinde bulunan Allah’a yemin ederim, istedim ki Allah yolunda tekrar tekrar savaşıp öldürüleyim ve diriltileyim!”10 duasıyla ümmetine şehitliğin faziletini de öğretmiş oluyordu.
Müslümanlar Uhud Savaşı’nda başta Mus’ab b. Umeyr, Abdullah b. Cahş ve Resulullah’ın (s.a.v.) amcası Hz. Hamza olmak üzere yetmiş şehit vermişlerdi. Bu şehitlerden biri de Enes b. Nadr’dı. O, Bedir Savaşı’na katılamamanın üzüntüsü içindeydi. Bu sebeple müşriklerle yapılan ilk savaşta kendini göstermek istiyordu.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
7. Sınıf Meb Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 113 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.