11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 157
“11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 157 Dersdestek Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
11. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 157
3. 1821 Rum İsyanı ve Yunanistan’ın Kurulması
Osmanlı toplumu içinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olan Rumlar, genellikle deniz ticareti ile uğraştılar. Rumlar, diğer gayrimüslim topluluklar gibi din ve inanç özgürlüğünden yararlanıp dillerini serbestçe konuşabildiler. Devlet memuriyeti için Müslüman olma şartı aranmasına rağmen Osmanlı Devleti’nin dış ilişkilerinin yürütüldüğü dairelerde tercümanlık gibi önemli görevlere getirildiler. Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları gibi üst düzey devlet görevlerine atandılar.
Rumlar sahip oldukları ayrıcalıklı konuma rağmen XVIII. yüzyılın sonlarına doğru bağımsızlık çabası içine girmekten geri durmadılar. Bu amaçla Megali İdea (Büyük Fikir) adını verdikleri Büyük Yunanistan’ı kurma ülküsü etrafında toplandılar. Megali İdea, Batı Trakya ve Selânik’i içine alacak şekilde bağımsız Yunanistan’ın kurulmasının yanı sıra Adalar (Ege) Denizi’ndeki adaların, Girit’in ve Kıbrıs’ın da bu devlete ilhakını içeriyordu. Rumların bir diğer hedefi Karadeniz’de Pontus Rum Devleti’ni kurmaktı. Ayrıca Rumlar kendilerini Bizans İmparatorluğu’nun mirasçısı olarak görüyor ve İstanbul’u Türklerden alarak Bizans’ı yeniden canlandırmayı hayal ediyorlardı.
Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik akımı bağımsız Yunanistan fikrini daha da güçlendirdi. Rumların bu konudaki en büyük destekçisi Rusya oldu. Rum aydınlarının propagandasını yaptıkları bağımsızlık hareketi diğer Avrupa ülkelerinde de sempatiyle karşılandı. Avrupalılar bilim ve sanatta ulaştıkları gelişmişlik düzeyini eski Yunan uygarlığına borçlu olduklarını düşünüyorlardı. Rumları da bu uygarlığın temsilcileri olarak görüp destekliyorlardı.
Rum İsyanı’nın öncülüğünü 1814’te Odessa’da kurulan Filik-i Eterya Cemiyeti (Dostluk Derneği) yaptı. 1820’den itibaren başkanlığını Rus çarının yaveri Aleksandro İpsilanti’nin üstlendiği cemiyetin amacı, Osmanlı yönetimindeki Rumların bağımsızlığını sağlamaktı. İleride Etnik-i Eterya (Millî Dernek) adını alacak olan Filik-i Eterya Cemiyeti, siyasi propogandalar yoluyla Rumları harekete geçirmeye çalıştı. Cemiyetin yöneticileri Rusya’dan kolayca yardım alabilecekleri düşüncesiyle ilk isyanlarını 1820 yılında sınır bölgesindeki Eflâk’ta çıkardılar (Görsel 4.5). Ancak bekledikleri desteği alamayınca Avusturya’ya sığınmak zorunda kaldılar.
Rumlar başarısızlıkla sonuçlanan ilk girişimlerinin ardından 1821’de Mora’da yeni bir isyan başlattılar. Ortodoks din adamlarının öncülük ettiği bu ayaklanma İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi tarafından
da desteklendi. Aynı günlerde Osmanlı Devleti, Batı Yunanistan’ın Yanya bölgesinde vali olan Tepedelenli Ali Paşa’nın isyanıyla karşılaştı. Durumu fırsat bilen Rumlar, Avrupa devletlerinin de yardımıyla Mora’nın büyük bölümünü ve bazı Ege adalarını ele geçirdiler. Buralarda yaşayan on binlerce Müslümanı katledip kalanları da göç etmek zorunda bıraktılar.
Osmanlı Devleti, Mora İsyanı’nı bastırmakta yetersiz kalınca Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. Mehmet Ali Paşa, Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesi şartıyla yardım edebileceğini bildirdi. Bu isteğinin kabul edilmesi üzerine de oğlu İbrahim Paşa’yı Mora’ya göndererek isyanı bastırdı.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
11. Sınıf Dersdestek Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 157 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.