12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 152
“12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 152 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 152
4.2.1. Türkiye-Yunanistan İlişkileri
1923-1930 yılları arasında Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki temel sorunlar nüfus mübadelesi ve Patrikhane konularıdır. Lozan Konferansı’nda Batı Trakya’daki Türkler ile İstanbul’daki Rumlar hariç Türkiye’deki Rumlarla Yunanistan’daki Türklerin değişimine karar verilmişti. Buna karşın Yunanistan, 30 Ekim 1918’den önce geçici dahi olsa İstanbul’daki her Rum’un etabli (yerleşik) sayılacağı iddiasını ileri sürdü. Yunanistan’ın amacı İstanbul’da daha çok Rum bırakmak ve Batı Trakya’daki Türkleri göçe zorlamaktı. Bu durum Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde gerginliğe sebep oldu. Sorun, Milletler Cemiyetine taşındı ancak sonuç elde edilemeyince Yunanistan ile yeni bir savaşın eşiğine gelindi. İki taraf arasında 10 Haziran 1930’da imzalanan antlaşmaya göre (Görsel 4.3) doğum yerleri ve bölgeye yerleşme tarihleri ne olursa olsun İstanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerinin tamamı “etabli” kabul edildi. Böylece Lozan’dan beri devam eden anlaşmazlık sona erdirildi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir başka uzlaşmazlık Patrikhane Sorunu olmuştur. Türk heyeti Lozan Görüş- meleri’nde Patrikliğin Türkiye dışına çıkarılmasında ısrar etmiş ancak heyetin isteği Batılı devletlerce kabul edilmemişti. Patriğin siyasetle uğraşmaması ve sadece İstanbul’da kalacak Rumların dinî meseleleriyle ilgilenmesi şartıyla Patrikhanenin İstanbul’da kalmasına karar verilmişti. Bundan sonra seçilecek patriğin mübadele kapsamı dışında olması gerekiyordu. 1924’te patrik seçilen VI. Konstantinos ise mübadeleye tabi idi. Türkiye bu duruma itiraz etti. Yunanistan, konuyu Uluslararası Lahey Adalet Divanına taşımak istedi. Ancak Türkiye iç sorunu olarak değerlendirdiği bu konuda taviz vermeyince Patrik istifa etti, yerine mübadeleye dâhil olmayan Vasil Georgiadis (Vasil Yorgiadis) seçildi. Türkiye, bu süreçteki tutumuyla Patrikhanenin ekümenikliğini tanımayacağını ve kendi iç işlerine müdahaleye izin vermeyeceğini ortaya koydu.
1928’de Yunanistan’da Eleftherios Venizelos’un [Elefterios Venizelos (Görsel 4.4)] iktidara gelmesiyle Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Venizelos, 30 Ağustos 1928’de İsmet Bey’e bir mektup gönderdi ve “Sizi temin etmek isterim ki benim en büyük arzum, iki ülke ilişkilerinin düzenlenmesiyle iki ülke arasında yakın bir dostluğun sağlanması ve bu yakın dostluğu, bu sefer mümkün olan en geniş şekliyle bir dostluk antlaşması, saldırmazlık ve hakemlik antlaşmasıyla resmîleştirmektir. Türkiye’nin bizim topraklarımızda gözü olmadığını iyi bildiğim için seçim süresi boyunca her fırsatta halk önünde Yunanistan’ın da Türk topraklarında hiçbir şekilde gözü olmadığını defalarca tekrarladım.” diyerek Türkiye ile dostluk ve iyi komşuluk ilişkileri kurmak istediğini belirtti. İki ülke arasında 30 Ekim 1930’da Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakem Antlaşması imzalandı. Venizelos, 1934’te Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göstererek dünya siyaset tarihinde bir ilke imza atti. İki ülke arasındaki dostane ilişkiler Kıbrıs Sorunu’na kadar sürdü.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Sayfa 152 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
