Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ödev Yayınları

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 18

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 18 Ödev Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 18

Batı; müzisyenini, ressamını, ilim adamını, bunların hayatlarını, alanlarında getirdikleri yenilikleri yazarlarına kaleme aldırdıktan sonra oyuncusuna görev verip en iyi şekilde canlandırmasını sağlamaktadır. Yani sanat, edebiyat ve bilim iç içe, en uygun şekilde bağlantılar kurularak ilerletilmeye çalışılmaktadır (…) “Sanat” bilimden uzaklaştırıldığında alçaltılmaya ve seviyesizleştirilmeye başlanmıştır. Oysa tarihte sıralanan ileri medeniyetlerin yüksek dönemleri hep bilimin ve sanatın birlikte zirvelere taşındığı dönemler olmuştur.

Çağımızda ve özellikle son yıllarda, aslında var olanın keşfi sayılacak bilgiler de insanda çok yönlülüğün varlığını savunmakta ve buna “çoklu zekâ yaklaşımları” da denmektedir. Yani insanın duygusal, sosyal, sayısal ve benzeri zekâlarından bahsedilebileceği de vurgulanmaktadır. (…) Genelde İlmî yönleri ile tanınan İbni Sina, Farabi, Beyrunî ve benzerleri aynı zamanda edebiyatla, şiirle, müzikle de uğraşmışlar ve hatta bu konularda eserler de vermişlerdir. Avrupa’da “fizik bilimi”alanındaki çalışmaları ile tanınan Kurt Levvin, fizikten psikolojiye geçiş yapmasını çok iyi başaran bir bilim adamıdır. Kısaca mıknatısın “manyetik alanı”ndan hareket ederek psikolojide insanın davranışlarını ve kararlarını etkileyen “sosyal psikolojik alan” teorisini ortaya koymuştur. Bütün dünyadan örnekler daha da çoğaltılarak verilebilir.

T. S. Eliot’ın “Şair ne kadar zeki ise o kadar çok alanla ilgilenecek demektir.” sözünü; “Bilim insanı ne kadar zeki ise o kadar çok alanla ilgilenecek demektir.” şeklinde ifade etmek de mümkündür. Çünkü adı geçen bilim adamları sadece bir bilim dalı ile ilgilenmedikleri gibi sanatın bazı dalları ile de ilgilenmişlerdir. (…)

Sami Paşazade Sezai Bey (1858-1935), “Bu Büyük Adam Kimdir?” adındaki hikâyesinde ilim insanını ve şairi şu cümlelerle karşılaştırır: “İlim insanının beyaz başı, hiçbir hararete karşı erimez karlarla örtülü bir dağ gibi hissiz, soğuk, büyük görünmez mi? Şairinki ise sisler, dumanlar içinde kalmış dağ başlarını andırmaz mı?”

Karşılaştırmaya dikkat ediniz. Ortak ve en önemli nokta “baş” yani düşüncedir, duygudur, beyindir. Bilim ve sanat insanı özellikle çalışmalarını yaparken farklı kulvarlarda ortak kaderleri paylaşmaktadır. O hâlde bazen bilimin “sanat”, bazen de sanatın “bilim” olmadığını söylemek mümkün mü? Mesela Mimar Sinan’ı hangi kefeye koyacaksınız? Ölçünün, hesabın hassasiyetini sanatın zirvesine mi oturtmuş; yoksa sanatının harika noktasını bilimle mi kaynaştırmıştır? Yahya Kemal “Süleymaniye’de Bayram Sabahı”nı yazarken şair de Sinan bu abideyi dikerken nedir? Örnekleri çoğaltmak mümkündür ancak bilimde ve sanatta çok önemli bir husus önem arz eder ki buna da zihniyet denir. (…)

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi

Doğayı keşfetme duygusu insanı bilime yönlendirir. Bilim ve sanat, insanın ihtiyaçlarına ve beklentilerine karşılık verir, Doğayı keşfeden insanda her şeyi güzele yönelik değiştirme isteği ortaya çıkar. Bu da insanı sanata yönlendirir. Bilim, deney ve gözleme dayalı olarak doğruyu bulmayı; sanat güzele ulaşmayı hedefler. Bilimde teoriler ve ispatlar, sanatta kişisel düşünceler önem taşır. Bilim de sanat da yeniliğe açıktır.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Ödev Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 18 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!