Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye Deyiminin Çıkış Hikayesi
Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye Deyiminin Çıkış Hikayesi
Laf Salatası: Bize ne Bor’dan, Niğde’den. Yani domates, patlıcan almak için tutup da Niğde’ye mi gideceğiz
kardeş? Ne özelliği var oradaki pazarın. Domates, patlıcan, biber burada da var.
Yok eğer fiyatlarda indirim yapacaklarsa, gidelim. Hem oradan İstanbul’a servis var mı? Geri dönüş yollarında yorulmayalım. Bir de satılan mallar organik mi? Yani yerli malı yurdun malı. Gidip de bize ithal malları satmasınlar. Hem bu Bor ne oluyor kardeş? Boru yazılacaktı da ‘U’ harfi unutuldu mu yoksa?
Bu deyimi kim ortaya çıkardıysa, gelsin cevap versin. Niğde’ye kadar yorulmayalım boş yere.
Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye Deyiminin Anlamı
Niğde, İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan bir şehirdir. Bor da, Niğde’nin bir ilçesidir. Bu arada “BOR” çok kıymetli bir madendir. Bu deyim bize: fırsatın kaçtığını, geç kaldığımızı ve başka taraflara yönelmemiz gerektiğini anlatır. Bazı fırsatlar insanın eline bir defa geçer. Bu fırsat eş, iş, mal olabilir. Geç kalırsak elde edemeyebiliriz. Bu yüzden fırsatlar karşısında uyanık olmalıyız.
Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye Deyiminin Hikayesi
Bor’da Salı günleri çok güzel bir pazar kurulurmuş. İnsanlar bu pazarda istedikleri her şeyi uygun fiyatlarla bulabiliyorlarmış. Bu yüzden halk bu pazara oldukça ilgi göstermekteymiş.
Şükrü dayı erkenden yola koyulmuş. Oğlu evlenecekmiş. Hanımı pazardan alınacakları sıkı Sıkı tembih etmiş.
Eskiden araba yok, yol yok…
Bir yerden bir yere gitmek, öyle kolay bir iş değilmiş. Şükrü dayının bir eşeği varmış ki tembellikte dillere destanmış. Şükrü dayı da ondan pek geri kalmazmış. Yarım saatte bir dinlenmek için mola verirmiş.
Kendisine yine bir mola yeri bulmuş. Ağaç gölgeli, dere kenarı…
Şükrü dayı eşeğini Salmış çayıra, kendisi de ağaç gölgesine sırtüstü uzanmış.
Uzandığı yer öyle rahat gelmiş ki kendini evdeki döşeğinde sanmış. Hayal kura kura uykuya dalmış.
Aradan saatler geçmiş. Zavallı adam bir uyanmış ki vakit epey ilerlemiş. Hemen eşeğine binmiş. Bir saatlik yolculuktan Sonra nihayet pazara varmış. Bu arada eşek de kendi de kan ter içinde kalmış. Ama bir de ne görsün?
Pazarcılar tezgâhları çoktan toplamışlar. Üzülmüş elbette. O kadar yolu boşa gelmiş. Onun durumunu gören diğer köylüler “Geçti Bor’un pazarı. Sür eşeği Niğde’ye.” demişler.
O günden Sonra bu deyim Söylenir olmuş.