Eşref Saati Deyiminin Çıkış Hikayesi

Eşref Saati Deyiminin Çıkış Hikayesi

Saat çeşitlerini bilir misiniz? Güneş saati, su saati, kum saati, kösteki i saat…

Bunları kastettim efendim. Eskiden insanlar saate çok önem verirlerdi. Hemen her insanın cebinde ya da kolunda saat olurdu. Son yıllarda bu durum epey değişti.

Sıkı tutunun başlıyoruz…

Gelin de çıkın işin içinden. Benim aklıma kim geliyor biliyor musunuz? Bizim arka sokakta oturan ve liseyi beş yılda bitiren Eşref.
İyi çocuktur kendisi. Acaba bu deyimdeki Eşref o Eşref mi? Neden olmasın? Çocuk hırs yapıp deyimler Sözlüğüne girmiş olabilir.

Bu nasıl bir deyimdir Allah aşkına? Allah bilir bu deyimden sonra “Ahmet-Mehmet saati” diye deyimler de önümüze koyarlar.
Arkadaş kim bu Eşref? Nereden çıktı karşımıza? Amacı ne? Saatini kaybettiyse ben görmedim. Gitsin başka yerlere sorsun. İşimiz gücümüz var kardeşim…

Eşref Saati Deyiminin Anlamı

İş görecek kişinin mutlu ve keyifli olduğu, aksilik çıkarmayacağı zaman; bir işe başlarken en uygun zamanın Seçilmesi, anlamında kullanılan bir deyimdir.

Eşref Saati Deyiminin Hikayesi

Osmanlı Devleti döneminde ortaya çıkan bir deyimdir. Bazı insanlar (padişah, halk) bir işe girişecekleri zaman, mutlaka eşref saatini-uğurlu zamanı beklerdi. Bu önemli iş: Savaş, düğün, yolculuk gibi şeylerden bir tanesi olabilirdi.

Bazı insanlar buna çok dikkat ederdi. Öyle ki, müneccimlere gidenler bile olurdu. Buradaki müneccim, o dönemlerin bir bakıma astronomuydu. Müneccimler yıldızların hareketlerinden yola çıkarak en uygun zamanı ya da uygun olmayan zamanları Söylerlerdi.