Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
7. Sınıf Türkçe Dörtel Yayınları

Van Gölü’nün Şafağı Metni Etkinlik Cevapları (7. Sınıf Türkçe)

Van Gölü’nün Şafağı metni cevapları ve soruları, Dörtel Yayınları 7. Sınıf Türkçe Ders kitabı sayfa 98-99-100-101-102-103-104-105-106 (Doğa ve Evren Teması)

Van Gölü’nün Şafağı Metni Cevapları

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 98 Cevabı

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. Van Gölü’nün özellikleriyle ilgili yaptığınız araştırmadan elde ettiğiniz bilgileri sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

  • Cevap: Van Gölü hem tatlı su hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH’sı ise 9.8 dir. Bu yüzden Van Gölü yüksek rakıma ve sert kışlara rağmen, donmaz.

2. Ülkemizin hangi yöresini gezip görmek istersiniz? Düşüncelerinizi sınıfta anlatınız.

  • Cevap: Ben özellikle İstanbul’u görmek isterdim. Çünkü İstanbul’da hem tarihi hem de doğa güzellikleri vardır. Boğaz’ın muhteşem manzarası Ayasofya Yerebatan Sarnıcı gibi yerleri özellikle görmek isterdim.

3. Ülkemizin tarihî ve turistik yerleriyle ilgili hazırlıkta derleyip sınıfa getirdiğiniz resim ve fotoğrafları arkadaşlarınıza gösterip bunlarla ilgili bilgi veriniz.

  • Cevap: Bu etkinlik için Turizm Bakanlığı’nın internet sayfasından edindiğiniz fotoğraf ve resimleri kullanabilirsiniz.

Aşağıdaki metni noktalama işaretlerine dikkat ederek önce sessiz sonra sesli okuyunuz. Okuma sürecinde tartışarak okuma stratejisinden yararlanabilirsiniz.

VAN GÖLÜ’NÜN ŞAFAĞI

Emiş, Van Gölü’nün doğu ucunda, Esrük Dağı’nın eteğine kurulmuş doksan evlik bir köydür. Esrük Dağı’nın toprakları, kayaları tepeden tırnağa kıpkırmızıdır. Kan kırmızısı ve çimen yeşili… Gün ışığı da yeşile, kırmızıya boyanıyor. Toprak alaimisema gibi oluyor. Uçsuz bucaksız karlar ortasında kurulmuş birer adacık, bu topraklar. Ernis köyünde bir yaşlı adam var. Adı Ali Menco. Doksan sekizinde bu yıl. Ama daha dinç. Yüzü büyük, pembe. Sakalı süt beyaz, kocaman. Sanki kucağındaki sakal değil de bir kucak pamuk. Ali Men- co’yla dost olduk. Sohbeti tatlı bir adam. Çok az konuşuyor. Belki günde bir kere. Ama konuşunca da hoş konuşuyor. Boş, havaya laf ettiği yok. Kuştan, kurttan, böceklerden, yılanlardan, cümle mahlukattan haberdar. Yaşayışlarını bir bir biliyor. Suyu, toprağı, yağmuru, ekini, ağaçları en ilginç yerinden yakalamış. En ilgili yönlerini söylüyor. Bilmediğim, duymadığım şeyler söylüyor dünyaya dair.

Ali Menco her gün, gün ışımadan önce kalkıyor yataktan. Ay boynuzlu öküzlerini önüne katıp doğru tarlaya gidiyor. Tarlaya giderken kaldığım evin önünden geçip bana da haber veriyor. Alelacele giyinip arkasına düşüyorum. Tarlaya kadar hiç mi hiç konuşmuyoruz. O, varıyor öküzlerini sabana koşuyor. Sabanın kulpuna yapışıp taşlı tarlanın bir ucundan bir ucuna ağır ağır gidip geliyor. Sürdüğü toprak ıslak ıslak parlıyor gün vurdukça… Ben de bir taşın üstüne oturup bu beli bükülü asırlık ihtiyarı seyrediyorum. Öğle yemeğini beraber yiyoruz. Birkaç baş soğan, biraz lor peyniri… Yemekte konuşuyoruz. Ali Menco açılıyor hem yiyor hem söylüyor.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 99 Cevabı

Bir gün de bana gölü gösterdi. “Bu göl sihirlidir.” dedi. “Bu gölü baştan aşağı gez. Gece gündüz gez. Sihrini sen de göreceksin. Bu gölde günün doğuşunu ve batışını mutlak seyret. O zaman sihrini görürsün.” Küçücük mavi birer düğme gibi gözlerini uzaklara, göle dikmişti. “Gölü gez.” dedi. Konuşkanlığı üstündeydi ama gene de gölü, gölün sihrini anlatmadı. Yüzü öylesine bir hâl aldı ki bu şafağı görmeden edemezdim. İçime kurşun gibi ağır bir merak oturdu. Van Gölü dağların ortasındadır. Denizden yüksekliği 1720 metredir. Derin, kocaman, dev bir kuyu gibi… Fırdolayı, dört bir yanındaki dağlar tepeden tırnağa karlıdır, uludur. Dağlar, Süphan Dağı’na kadar hemen hemen hep bir hizadadırlar. Süphan Dağı’nda gelip bir ulu düğüm olurlar. Süphan Dağı bu yanların en yüksek dağı: 4434 metre. Tepesinde masmavi, büyük bir krater gölü de var.

Van Gölü’nün mavisi hiçbir maviye benzemiyor. Bir başka mavi. Kalın bir camı kesip kesitine bakın, işte o maviye azıcık yaklaşıyor. Bir başka mavi ki tarif edilemez. Yalnız mavi değil. Göl, günün her anında bir başka renge giriyor. Bu renkler de bildiğimiz, gördüğümüz renklerden değil… Mesela bir an yeşil oluyor. Görülmemiş bir yeşil. Yeşilin de bir yanı yaprak yeşili, bir yanı zehir yeşili… Karışıyor. Bir bakıyorsun morumsu bütün su, bir bakıyorsun açık maviye dönüyor. Bir yeri turunculaşıyor durup dururken. Bir yeri de bozarıveriyor. Sonra da dalga dalga renkleri görmek için zamanını beklemek gerek. Göl kıyısının insanları bunu biliyorlar.

Günün batması da bir âlem, bir acayip… Süphan Dağı’nın ardına usuldan çekiliyor gün. Derken iniveriyor. Sonra Süphan Dağı’ndan bir al ışık fırlıyor, gölün batı ucundan giriyor, şimşek gibi kayarak, dağa doğru uçarak doğusundan çıkıyor. Bu al ışık oyunu bir, iki, üç dakika sürüyor. Bundan sonra da göl karanlık olacağına bir an için süt beyaz kesiliyor. Tabii gölün ortaları gene kapkaranlık. Sadece kıyılar beyazlaşıyor. Karlı dağların göle vuran aksi olsa gerektir. Dağlar da yarı dumana, yarı ışığa batmış. Bir an geliyor, cümle dağlardan ışık fışkırıyor. Ortalık aydınlığa, ışığa boğuluyor. Gölün ışıkları karlı dağlara, karlı dağlarınki göle… Bazı, ışıktan göle bakamıyorsun. Gözlerin yoruluyor. Dağlar altından aydınlatılmış gibi. Dağlar billurdanmış gibi. Çok gezdim tozdum. Bu dağlara benzer dağlara hiç rast gelmedim. Dağlar biraz heybetli, biraz karanlık olur.

Gece yarısından iki saat önceydi ki motorcu beni uyandırdı. “Babo” dedi. “Tam sırasıdır. Denize açılalım (Buralarda göle deniz diyorlar.). Dağın dibine ancak varırız.” Motoru bir kayaya bağlamıştı. Binip açıldık. Batıya, Süphan Dağı’na doğru gidiyoruz. Sular hışıldı- yor. Ay batmış. Ortalık gene aydınlık. Yıldız ışığı var. Kıyılar, beyaz beyaz görünüyor. İncecik bir soğuk var. Hoş bir soğuk… Uzaklardan, geceden, köpek havlamaları geliyor. Çobanlar kepeneklerine bürünüp uyuşmuşturlar şimdi. İnsan şaşırıyor. Burada yepyeni, alışmadığımız bir toprak, bir su, bir dağ… Sanki harikalar diyarı. Gölde nereye gidersen git, batıya git, doğuya git, Süphan Dağı yanında, tependeymiş gibi durup duruyor. Ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş ondan, gene tepende Süphan Dağı.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 100 Cevabı

Biz motorla pat küt yol alırken doğudaki dağların başı ağarıverdi. Motorcu gazı kesti. Göl hafif dalgalı. Beşik gibi usul usul sallanıyor. Ben gözümü günün doğacağı yere, gittikçe ağaran dağların tepelerine diktim. Heyecanla sihri bekliyorum. Bizim ak sakallı ihtiyarın sihrini. O söylemedi sihrin ne olduğunu ya, ben başkalarından duydum, inanmadım. Şimdi bekliyorum. Bulunduğumuz yer tam gölün yarı yeri, doğudaki ucundan Süphan Dağı’na daha yakın… Ağaran tepelerden birkaç bulut kalktı. Bulutların alt uçları parlıyordu. Derken bir dilim kırmızı köz gibi Güneş’in bir ucu çıktı battı. Derken yarısı çıktı battı. Çıktı battı. Sayamadım. Belki on, on beş kere… Dağlar sallanıyor gibi. Azıcık bir ara verdi. Sonra çıkıp çıkıp batmaya başladı. Sonra Güneş’in tümü birkaç kere şimşek hızıyla dağların tepelerine çıktı çıktı geri battı. Sonra kan kırmızı bir yuvarlak karlı dağın tepesine oturdu.

Ve her gün Van Gölü’ne Güneş böyle doğar işte. Gerçekten bir sihirdir bu, büyüdür. Güneş’in büyüsüdür. Kocaman Güneş yalımı karlı dağları kana boyayarak çıkıp çıkıp batıyor. Bir dakikada belki on kere. İkinci gün Ali Menco’yu tarlasında buldum. Gülerek baktı. Gözlerinde soru vardı. ‘Tamam.” dedim. Bundan sonra gölün bütün kıyılarını dolaştım. Van Gölü kıyıları tarih yatağı. Urartulardan kalma Van Kalesi… Bu kaleyi Semiramis’in yaptırdığını söylerler. Bir de göle karışan çaylar, dereler var. Bunlar bol miktarda balık getiriyorlar. Gölde, su sodalı olduğu için, hiçbir hayvan yaşamıyor. Balıklar, akarsuların ağızlarında, göl suyuyla tatlı suların katıştığı yerde yaşıyorlar. Haziran on beşten sonra da gölden çayların gözlerine doğru bir balık akımdır başlıyor. Sular, yukarı doğru balık akıyor üst üste. Köylüler sepetlerini daldırıp çaydan balık çıkarıyorlar, zahmetsiz… Yukarı akan balıklar, mısır patlağı gibi çay sularının üstünde sıçraşıyorlar. Bir de göldeki Adır Adası’nda seyrettim şafağı… Adır Adası bin dönümlük bir yerdir aşağı yukarı. Eskiden kalma badem ağaçları da var. Yarısı kayalık, yarısı topraktır. Adır Adası pelikanların adası. Adada o kadar çok pelikan var ki ada almıyor sanki. Hepsi birden uçunca adanın üstü kapanıyor.
Yaşar Kemal

1. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 101 Cevabı

Okuduğunuz metinde geçen anlamını bilmediğiniz kelime ve kelime gruplarını tespit edip aşağıya yazınız. Sonra bu kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tahmin edip yazınız.

  • Cevap:

alaimisema: gökkuşağı
cümle: bütün
mahlukat: yaratıklar
haberdar: haberli
önüne katmak: önden yürüyüp kendisi ardı sıra gitmek.
arkasına düşmek: birini gözden ayırmayarak akasından gitmek.
saban: çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı.
fırdolayı: çepeçevre
krater gölü: yanardağ ağzında oluşmuş göl.
akis: yansıma
billur: çok berrak
heybetli: görünüşü korku ve saygı uyandıran
kepenek: çoban giysisi
yalım: alev

2. ETKİNLİK

Metinden alınan aşağıdaki cümlelerde geçen deyimleri bulup altını çiziniz. Sonra bu deyimleri birer cümlede de siz kullanınız. Bu deyimlerin metne olan katkısını söyleyiniz.

  • Cevap:

• Küçücük mavi birer düğme gibi gözlerini uzaklara, göle dikmişti.
• İçime kurşun gibi ağır bir merak oturdu.
• Biz motorla pata küte yol alırken doğudaki dağların başı ağarıverdi.

Deyimleri cümlede kullanıyorum

  • Cevap:

→ Kardeşim gözlerini dikmiş, manzarayı seyrediyor.
→ Gözlerime kurşun gibi ağır bir uyku çöktü.
→ Yola erken çıktığımı için epey yol aldık.

Bu deyimler sayesinde söylenmek istenen daha etkili ve ilgi çekici biçimde söylenir.

3. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 102 Cevabı

Okuduğunuz metinden örnekte olduğu gibi söz sanatlarının geçtiği yerleri tespit edip adlarını yazınız.

Bu gölü baştan aşağı gez. Gece gündüz gez. Sihrini sen de göreceksin. (Tezat (Karşıtlık))
Bir an geliyor, cümle dağlardan ışık fışkırıyor. (Abartma (mübalağa))

  • Cevap:

→ Toprak alaimisema gibi oluyor. [teşbih (benzetme)]
→ Sanki kucağındaki sakal değil de bir kucak pamuk. [teşbih (benzetme)]
→ Bu gölde güneşin doğuşunu ve batışını mutlak seyret. [tezat (karşıtlık)]
→ Küçücük mavi birer düğme gibi gözlerini uzaklara dikmişti. [teşbih (benzetme)]
→ Gölde nereye gidersen git, batıya git, doğuya git…  [yineleme (tekrarlama)]

4. ETKİNLİK

Okuduğunuz metinden anladıklarınızı özetleyiniz.

  • Cevap: Bu metinde yazar, Van’a yaptığı bir geziyi, Van’da gittiği köyü, kayalıkları ve en çok da Van Gölü’nü anlatıyor. Orada tanıştığı ve beraber zaman geçirdiği Ali Menco’yu, onunla yapıp ettiklerini, Ali Menco’nun değişik kişiliğini ve özellikle de Van Gölü’nü, gölün etrafındaki dağları buralarda günün farklı saatlerinde ortaya çıkan güzellikleri anlatıyor.

5. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 103 Cevabı

Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Ali Menco kimdir? Nerede yaşıyor? Fiziksel özelliklerini belirtiniz.

  • Cevap: Ali Menco, yazarın Van gezisi sırasında tanıştığı, Ernis köyünde yaşayan bir yaşlı adamdır. Ali Menco, doksan sekiz yaşında, dinç, yüzü büyük ve pembe, sakalı kocaman ve süt beyaz birisidir.

2. Ali Menco, yazara neler söylüyor?

  • Cevap: Ali Menco yazara kuşlardan, böceklerden, yılanlardan, tüm yaratıklardan bahsediyor. Su, toprak, yağmur, ekin ve ağaçlarla ilgili konuşuyor ve dünyaya dair yazarın bilmediği, duymadığı şeyleri anlatıyor.

3. Metinde “Boş, havaya laf ettiği yok.” sözüyle ne anlatılmak isteniyor?

  • Cevap: Yani az konuşup söylediği her şeyin önemli, bilgilendirici şeyler olduğunu anlatmak istiyor.

4. Motorcu, yazarı niçin uyandırıyor?

  • Cevap: Motorcu yazarı denize yani Van Gölü’ne açılmanın tam zamanı olduğu için uyandırıyor.

5, Yazarın heyecanla beklediği nedir? Yazar, Güneş’in ilk çıkışını neye benzetiyor?

  • Cevap: Yazarın heyecanla beklediği şey, Ali Menco’nun ona sihir diye bahsettiği şey yani güneşin doğumu sırasında ortaya çıkan büyüleyici manzaradır. Yazar güneşin ilk çıkışını bir dilim kırmızı köze benzetiyor.

6. Ali Menco Van Gölü’ne niçin büyülü göl diyor? Van Gölü gerçekten büyülü göl müdür? Yoksa bu bir benzetme midir?

  • Cevap: Güneşin doğuşu sırasında güneşin alevlerinin karlı dağları kana boyayarak çıkıp batmasından dolayı yani gün doğumu sırasındaki eşsiz manzaradan dolayı büyülü göl diyor. Van gölü gerçekte büyülü değildir. Yazar bunu bir benzetme, gölün güzelliği ve etkileyiciliği için söylüyor.

7. Yazar, Van Gölü’nün kıyılarıyla ilgili hangi gözlemlerini dile getiriyor?

  • Cevap: Yazar gece yaptıkları göl yolculuğunda kıyıların beyaz göründüğünü, gölün mavisinin başka hiçbir maviye benzemediğini, bazen yeşil bazen morumsu bazen turuncu olduğunu, bazen de bozardığını söylüyor.

8. Van Gölü’nün ortasındaki adayı hangi özelliğiyle tanıtıyor?

  • Cevap: Adanın yaklaşık bin dönüm olduğunu, eskiden kalma badem ağaçlarının olduğunu, yarısının toprak yarısının kayalık olduğunu ve adasa pek çok pelikanın yaşadığını, adanın bir pelikan adası olduğunu söylüyor.

6. ETKİNLİK

Okuduğunuz metnin içeriğini yorumlayarak metinden öznel ve nesnel yargılara örnekler veriniz.

Öznel yargılar:

  • Cevap:

→ Kocaman Güneş yalımı karlı dağları kana boyayarak çıkıp çıkıp batıyor.
→ Derken bir dilim kırmızı köz gibi Güneş’in bir ucu çıktı battı.
→ İncecik bir soğuk var. Hoş bir soğuk…
→ Dağlar altından aydınlatılmış gibi. Dağlar billurdanmış gibi.
→ Sanki kucağındaki sakal değil de bir kucak pamuk.

Nesnel yargılar:

  • Cevap:

→ Ernis, Van Gölü’nün doğu ucunda, Esrük Dağı’nın eteğine kurulmuş doksan evlik bir köydür.
→ Esrük Dağı’nın toprakları, kayaları tepeden tırnağa kıpkırmızıdır.
→ Van Gölü dağların ortasındadır.
→ Denizden yüksekliği 1720 metredir.
→ Balıklar, akarsuların ağızlarında, göl suyuyla tatlı suların katıştığı yerde yaşıyorlar.

7. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 104 Cevabı

Okuduğunuz metinde yazar hangi anlatım biçimlerinden ve hangi düşünceyi geliştirme yollarından yararlanmıştır? Örneklerle belirtiniz.

Anlatım biçimleri

  • Cevap: Olay anlatılırken öyküleyici anlatım, varlıklar belirgin özellikleriyle anlatılırken betimleyici anlatım, Van Gölü’yle ilgili bilgiler verilirken açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.

Düşünceyi Geliştirme Yolları

  • Cevap: Metinde Ali Menco’nun sakalı pamuğa bebzetilirken benzetme, Van Gölü’nün denizden yüksekliği ve Süphan Dağı’nın yüksekliği verilirken sayısal verilerden yararlanma, “Süphan Dağı, bu yanların en yüksek dağı: 4434 metre.” derken karşılaştırmaya yer verilmiştir.

8. ETKİNLİK

Aşağıdaki cümleleri anlatım bozukluğu yönünden inceleyiniz. Varsa bozukluğun nedenini belirtiniz.

Fırdolayı, dört bir yanındaki dağlar tepeden tırnağa karlıdır, uludur.

  • Cevap: Fırdolayı kelimesi gereksiz yere kullanılmıştır. Fırdolayı çepeçevre anlamındadır, fırdolayı kelimesinden sonra dört bir yanındaki şeklinde bir yazım vardır. Cümlenin düzeltilmiş hali “Dört bir yanındaki dağlar tepeden tırnağa karlıdır, uludur.”

Dağlar, Süphan Dağı’na kadar hemen hemen hep bir hizadadırlar.

  • Cevap: Burada özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklı bir anlatım bozukluğu vardır. Cümlenin düzeltilmiş hali “Dağlar, Süphan Dağı’na kadar hemen hemen hep bir hizadadır.”

Süphan Dağı, bu yanların en yüksek dağı: 4434 metre.

  • Cevap: Burada yanlış anlamda sözcük kullanımından kaynaklı bir anlatım bozukluğu vardır. Cümlenin düzeltilmiş hali düzeltilmiş hali “Süphan Dağı, bu bölgenin en yüksek dağı: 4434 metre.”

Bir an geliyor, cümle dağlardan ışık fışkırıyor. Ortalık aydınlığa, ışığa boğuluyor.

  • Cevap: Aydınlık ve ışık kelimeleri aynı anlamdadır. Gereksiz sözcük kullanımdan kaynaklı anlatım bozukluğu vardır. Cümlenin düzeltilmiş hali “Bir an geliyor, cümle dağlardan ışık fışkırıyor. Ortalık aydınlığa boğuluyor.

9. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 105 Cevabı

Yaşadığınız çevreyi (sokağı, mahalleyi, semti veya köyü) tanıtan bir röportaj yazınız. Yazınızı uygun görsellerle destekleyiniz. Yazınıza uygun bir başlık koyunuz. Yazınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini (oysaki, bir başka deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak) kullanınız.

  • Cevap: Bizim mahallede birkaç tane çocuk parkı var. Bu parklarda birkaç tane bank var. Bu banklar insanların oturup dinlenmesi için oraya kondu. Ama işsiz güçsüz insanların alkol aldıkları bir yer hâline geldi. Bu sebeple çocuklar için güvenli bir yer olmaktan çıktı. İlk olarak konuyla ilgili mahalle muhtarıyla yaptığım görüşmede çocuk parklarında 24 saat görev yapacak özel güvenlik görevlisi bulundurulmasının sözünü aldım. Bu şekilde kurulan parkların 7 gün 24 saat güvenli halde olmasının hepimiz için büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 106 Cevabı

YAZARI TANIYALIM

Yaşar Kemal (1923-2015)

Asıl adı Sadık Kemal Gökçeli olan Türk romancı, senaryo ve hikâye yazarıdır. Röportaj alanında da başarılı eserler vermiştir. Türk edebiyatının önde gelen yazarlarındandır. Düzenli bir eğitim almamıştır, kendi kendini yetiştirmiştir. Yazar eserlerinde Çukurova’ya, doğa güzelliklerine, halk kültürüne fazlaca yer vermiştir. Yalın, akıcı, açık bir dil kullanılmıştır.
Eserlerinden bazıları: Sarı Sıcak, İnce Memed, Teneke, Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Peri Bacaları, Çukurova Yana Yana…

SONRAKİ DERSE HAZIRLIK

Yaşadığımız çevreyle ilgili görseller derleyip sınıfa getiriniz.

  • Cevap:

Çevrenizde ne tür çevre sorunları yaşanıyor? Araştırınız.

  • Cevap: Çevremde kış mevsiminde hava kirliliği, çöplerin düzenli toplanmaması ve sokaklara çöp atılması gibi çevre sorunları yaşanıyor.

Genel ağ veya televizyonlardan, günlük gazetelerden çevrenin korunmasıyla ilgili haberler derleyip bu haberleri sınıfa getiriniz.

  • Cevap:

Çevre kirliliğinin, dünyada her yıl tüm savaşlar ve şiddetten daha fazla insanın ölümüne yol açtığı bildirildi.

Sonuçları Lancet dergisinde yayımlanan, 188 ülke verilerinin değerlendirildiği 51 sayfalık rapora göre, 2015 yılında 9 milyon kişinin ölümü çevre kirliliğiyle bağlantılıydı ve bu ölümlerin neredeyse tamamı, düşük ve orta gelirli ülkelerde görüldü.

Raporda, sigara, açlık ve doğal afetlerden daha ölümcül olduğuna dikkati çekilen çevre kirliliğinden en kötü etkilenen ülkelerin başında Bangladeş ve Somali’nin bulunduğu kaydedildi. 2015’te her 6 prematüre doğumdan birinin çevre kirliliğiden kaynaklanan rahatsızlıklarla ilişkilendirilebileceği, çevre kirliliği kaynaklı ölüm, hastalık ve refah seviyesinin maliyetinin, küresel ekonominin yüzde 6,2’sine tekabül ettiği belirtildi.

Raporda, 9 milyon ölümün, sigaradan ölümlerin bir buçuk, AIDS, tüberküloz ve sıtmadan hayatını kaybedenlerin 3, trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin 6, savaş ve diğer şiddet olaylarında ölenlerin 15 katı olduğuna işaret edildi.

Çevre kirliliğine bağlı ölümlerin en fazla görüldüğü ülkelerin sırasıyla Bangladeş, Somali, Çad, Nijer, Hindistan, Nepal, Güney Sudan, Eritre, Madagaskar ve Pakistan olduğu bildirildi. Çevre kirliliğiyle bağlantılı en az ölüme de Brunei, İsveç, Barbados, Yeni Zelanda, Trinidad ve Tobago, Kanada, İzlanda, Bahamalar ve Norveç’te rastlandığı ifade edildi.

Ölümlerin, kirliliğin yol açtığı, bulaşı olmayan kalp rahatsızlığı, inme ve akciğer kanseri gibi rahatsızlıklardan kaynaklandığı da aktarıldı.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Doğa ve Evren Teması Sayfa 98-99-100-101-102-103-104-105-106 Van Gölü’nün Şafağı Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!