10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayıncılık Sayfa 120
“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 120 Düşler Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayınları Sayfa 120
Dümende ve başaklarında insanları vardı ki bunlar
uzun eğri burunlu
ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin
zaferi için
hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler…
Karanlıkta kurşuni derisi kırmızıya boyanan
baltabaş gemi İngiliz torpitosudur.
Ve dalgaların üstünde sallanarak alev alev
yanan:
Şaban Reisin beş tonluk takası. Kerempe Fenerinin yirmi mil açığında, gecenin karanlığında, dalgalar minare boyundaydılar ve başları bembeyaz parçalanıp dağılıyordu. Rüzgâr:
yıldız – poyraz.
Esirlerini bordasına alıp
kayboldu İngiliz torpitosu.
Şaban Reisin teknesi
ateşten direğiyle gömüldü suya.
Arhaveli İsmail
bu ölen teknedendi.
Ve şimdi
Kerempe Fenerinin açığında, batan teknenin kayığında emanetiyle tek başınadır, fakat yalnız değil: rüzgârın,
bulutların
ve dalgaların kalabalığı,
İsmail’ in etrafında hep bir ağızdan konuşuyordu.
Arhaveli İsmail
kendi kendine sordu:
“Emanetimizle varabilecek miyiz?”
Kendine cevap verdi:
“Varmamış olmaz.”
Gece, Tophane rıhtımında Kamacı ustası Bekir Usta ona:
“Evladım İsmail,” dedi,
“hiç kimseye değil,” dedi,
”bu, sana emanettir.”
Ve Kerempe Fenerinde
düşman projektörü dolaşınca takanın yelkenlerinde, İsmail, reisinden izin isteyip,
“Şaban Reis,” deyip,
“emaneti yerine götürmeliyiz,” deyip
atladı takanın patalyasına, açıldı.
“Allah büyük
ama kayık küçük” demiş Yahudi.
İsmail bodoslamadan bir sağnak yedi, bir sağnak daha, peşinden üç-kardeşler.
Ve denizi bıçak atmak kadar iyi bilmeseydi eğer
alabora olacaktı.
Rüzgâr tam kerte yıldıza dönüyor.
Ta karşıda bir kırmızı damla ışık görünüyor: Sıvastopol’ a giden bir geminin
sancak feneri.
Elleri kanayarak
çekiyor İsmail kürekleri.
İsmail rahattır.
Kavgadan
ve emanetinden başka her şeyin haricinde, İsmail unsurunun içinde.
Emanet:
bir ağır makinalı tüfektir.
Ve İsmail’in gözü tutmazsa liman reislerini ta Ankara’ya kadar gidip onu kendi eliyle teslim edecektir. Rüzgâr bocalıyor.
Belki karayel gösterecek.
En azdan on beş mil uzaktır en yakın sahil.
Fakat İsmail
ellerine güvenir.
O eller ekmeği, küreklerin sapını, dümenin yekesini (…)
aynı emniyetle tutarlar.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Düşler Yayıncılık Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 120 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.