9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 63
“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 63” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 63
9. sınıf öğrencisi Ayşe’nin Türk Edebiyatı dersinde günlük türüyle ilgili hazırladığı sunu aşağıda verilmiştir. Ayşe, sunudan önce konuşma süresini göz önünde bulundurarak prova yapmıştır. Sunu yaparken etkileşimli tahtadan ve önceden hazırladığı konuşma kartlarından faydalanmıştır. Konuşmasında boğumlama, vurgulama, tonlama ve duraklamalara dikkat etmiş ve beden dilini etkin bir biçimde kullanmıştır.
Aşağıdaki sunu metnini okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
Arkadaşlar merhaba,
Günümüzde pek çok insan, gün içinde yaşadığı birçok olayı sosyal medyada “hikâye” şeklinde paylaşmaktadır. Bu davranışın altında yatan nedeni hiç düşündünüz mü? Peki, çantamıza hatta cebimize sığan bir aletle rahatlıkla fotoğraf çekip saniyeler içinde paylaştığımız bir dönemde değil de fotoğrafın henüz bulunmadığı bir dönemde yaşasaydık gün içinde yaşadıklarımızı nasıl kaydederdik? Tabii ki yazarak.
İnsanlar tarih boyunca yaşadıklarını, gördüklerini kaydetmek istemiş, bu isteğin sonucu yazma eylemi ortaya çıkmıştır. Yazma eyleminin belli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesiyle anı, günlük, gezi yazısı gibi türler ortaya çıkmıştır. Bugün bu türlerden biri olan günlük türüne değineceğiz.
Günlüğü şöyle tanımlayabiliriz: Kişilerin, başından geçen olayları, bu olaylarla ilgili duygu, düşünce ve izlenimleri günü gününe ve tarih belirterek yazdıkları yazı türüne günlük (günce) denir. Günlüğün divan edebiyatındaki adı ruznamedir. Edebiyatımızda Batılı anlamdaki ilk günlük örneği Direktör Ali Beye ait Seyahat Jurnali adlı eserdir.
Günü gününe yazıldığından kısa olan bu yazılar yazarın hayatından izler taşır. Günlüklerin dili konuşma diline yakındır.
Günlükler genellikle yayımlanmaz ancak yayımlanmak için yazılmış günlükler de vardır. Bazı romanlar günlük tarzında kaleme alınmıştır. Bu romanlardan biri Peyami Safa’nın Biz İnsanlar adlı romanıdır. Ancak yazarın, romanın tamamını değil belli kısımlarını günlük tarzında yazdığını belirtelim. Bu bölümlerden birini sunmak istiyorum.
“20 Mart, yalı, gece
Orhan’dan bir mektup daha aldım. Elâzığ’a kadar çektiği yol meşakkatlerini anlatıyor. Kendimi onun yanında sandım. Birkaç kere daha kriz geçirmiş galiba yazmıyor ama hissediliyor. Mektubu önümde. Biraz evvel cevabını yazdım.
On günden beri kendimde değilim. Sinirlerim bir hoş. Evin içinde kimsenin yüzünü görmek istemiyorum. Yengemle günde sekiz kelimeden fazla konuşmuyorum. Yemeğe inmediğim günler pek çok. Besime ikidir geliyor, yanına çıkmadım. Rüştü de birkaç defa geldi, ikisi de beni görmeden gitti. Yalnız dün Uzun Safiye ile konuştum. Cici kadın. Tanıdıklarım arasında bana yakın bir o var.
— Rüştü’nün ipiyle kuyuya inilir mi hiç? diyor. Hem ben onun seni resmen istediğine inanmıyorum. Ailece lakırdısı geçmiştir. Rüştü’yü bilirsin; fantezilerini de hakikat gibi konuşur. İnanma.
Bu inanma deyişinde benim eski şüphelerimi ayaklandıran bir tecrübe kuvveti var. Safiye ile Rüştü arasında bir şeyler geçtiğinden eminim. İkisi de maharetle gizliyorlar. Bu sefer Safiye onu daha yakından tanıyormuş gibi bir eda ile konuştu. Halinde bir itiraf vardı. Belki sorsam gizlemeyecekti. Sormadım. Sormam da. Ağzını bile aramadım. Benim için Rüştü, mağaza vitrinlerinde sabahtan akşama kadar dimdik durmağa yarar bir manken.”
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kazanım Kavrama Etkinlikleri Cevapları Sayfa 63 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.