
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 80


“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 80” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 80
GÖZLERİMLE GÖRDÜM
Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
ARABALAR BEŞ KURUŞA
Akşam, caddelerin kalabalık zamanında, köşe başına bir kadınla bir çocuk gelirdi. Siyah bir çarşafa bürünen kadın elleriyle çarşafını yüzüne kapatır, yalnız iki siyah göz, sokağın yarı aydınlığında, parıltısız, önüne bakardı. Çocuk yanında ayakta dururken o çömelir, küçük bir çuvaldan birtakım oyuncaklar çıkarırdı: Bunlar bir değneğin ucuna takılmış bir çift tahta tekerlekti. Tekerleklerin üzerinde, iki yuvarlak tahtanın arasına çivilenmiş dört çubuktan ibaret kameriye gibi bir şey duruyor ve tekerlekler yerde yürütülünce bu kameriye fırıl fırıl dönüyordu.
Oyuncaklar kadının önünde dizilince çocuk bir tanesini eline alıyor, kaldırımda ileri geri götürerek incecik sesiyle bağırmaya başlıyordu:
— Arabalar beş kuruşa… Beş kuruşa… Arabalar beş kuruşa!..
Ve sokaklar tenhalaşıncaya kadar, belki üç dört saat, burada duruyorlardı.
Çocuk sekiz yaşında vardı, fakat ilk görüşte altı yaşından fazla denilemezdi. Zayıf ve minimini idi. Sonra, hiç durmadan bağıran sesi küçük bir kızın sesi gibi ince ve titrekti. “Beş kuruşa!” derken “ş”lere basıyor ve dudaklarının arasından onları ezerek çıkarıyordu.
Kendisi de annesi gibi hep önüne bakar ve başını kaldırmazdı.
(…)
— Arabalar beş kuruşa!..
Başını çevirip baktı, sonra koşarak o tarafa gitti, siyah çarşaflı kadının yanındaki çocuğun elini tutarak:
— Aaa! Dedi, sen burada araba mı satıyorsun?
Satıcı başını kaldırıp baktı. Hemen yüzü güldü, o da “Aaa” dedi ve ilave etti:
— Annem yalnız gelemiyor, sonra bağıramıyor da… Onun için ben de geliyorum!..
Beyaz tozluklu çocuk, yün eldivenli ellerini paltosunun cebine sokarak küçük bir kese kâğıdı çıkardı, içinden bir badem ezmesi alıp ağzına attı, bir tane de arkadaşına verdi. Ağzını şişirerek sordu:
— Derslere ne zaman çalışıyorsun?
— Mektepten çıkınca… İki saat filan çalışıyorum, dersleri yapıyorum. Ondan sonra buraya geliyoruz.
(…)
Sabahattin Ali, Bütün Öyküleri (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 80 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.