Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74

HİKÂYEYİ TAHLİL EDİYORUM

Yönerge: Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.

PAZARLIK

Sıcak yaz gecesi. Mahalle kahvesinin önündeki setin üstü sanki ufak bir bahçecikti. Ortada küçük bir havuz, içinde gazoz şişeleri, etrafında biraz çimen, kına çiçekleri. Kahve pencerelerine sicimler gerilmiş, gecesefaları, telgraf çiçekleri, kireçle sıvanmış yarım tenekeler içinde sardunyalar sıralanmış. Kapının sağ tarafında bazısı giyimli, birtakımı da gecelik entarileri, şam hırkaları ile dört beş kişi, İstanbul’un son büyük zelzelesinden konuşuyorlardı. Gümrük aracılarından Faik Efendi, kırk beş yaşlarında, uzun kara bıyıklı, esmer bir adam. Ayağının birini altına alarak, kaşlarını yukarı aşağı oynatarak anlatıyor:
“Ben” diyor, “hareket olurken Eminönü’ndeydim. Feyzi Bey, Allah sizi inandırsın, o Yeni cami minareleri yok mu birbirine dokunuyor ayrılıyor, dokunuyor ayrılıyor, o kaldırım taşları sanki su içinde fasulye kaynar gibi böyle kaynıyordu. O mavnalarda ne kadar yemiş varsa hepsi dansa kalkmış. Herkes köprüye koştu, ben de koştum. Köprünün üstüne gelen yığıldı, hilafsız beş yüz bin kişi vardı.”
Muhatabı şam hırkalı, zayıf, uzun boylu, kalın sesli Harbiye Nezareti Mektubi Kalemi müsevvitle- rinden Feyzi Bey:
“Yok hacım” dedi, “bu biraz hilaflı oldu.”
Faik Efendi bozulmuş, sordu: “Neden?” dedi.
“Neden olacak elmasım, köprünün üstü beş yüz bin kişi alır mı?”
Faik Efendi, sonra fena hâlde saracaklarını ve bu işin bitip tükenmeyeceğini bildiğinden, işi kabul ettirmeye çalışıyordu. Salkım ağacının kütüğüne dayanmış askerî eczacı Remzi Efendi hiç gülmeyen yüzüyle yavaş sesle sordu:
“Köprü bu kadar adamı nasıl kaldırır” dedi, “hikmet!”
“İstanbul halkının yarısı? Vardı ya, ne zannediyorsunuz? Yarım milyon dediğin nedir!”
Etraftakiler çokça gülüştüler, Faik Efendi de biraz gevşer gibi oldu:
“Adam” dedi, “beş yüz bin olmasın da dört yüz bin olsun!”
“Dört yüz bin de olmaz.”
“Neden?”
“E, hesap meydanda. Diyelim köprünün boyu olsun dört yüz metre, öyle mi?”
“Ne bileyim, ölçmedim ya!”
“Canım, şimdi beş yüz bin kişiyi gözle hesap ediyordun, köprüyü neden hesap edemiyorsun?”
“Ne bileyim ben, sizin sözünüze karşı söylüyorum!”
Feyzi Bey hesap yaparken, Faik Efendi ona bakıyordu. Biraz düşünür gibi oldu. Kaşlarını oynatarak:
“Ben hesap mesap bilmem” dedi, “dört yüz bin yoksa, iki yüz bin kişi ferah ferah vardı. İsterseniz başkalarına da sorun.”
Biraz durdu. Sonra işe az daha tav vermiş olmak için:

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 74 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!