
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 240


“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 240” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 240
HANGİ ROMAN?
Yönerge: Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerden hareketle soruları cevaplayınız.
I. Metin
OSMANCIK
(…)
Osman başını kaldırmış bakıyor. Öfkeyle sendelemekte, yalpalamaktadır; ne yapacağını, ne diyeceğini bir türlü bulamıyor. Ve Ede Balı’yı, yıldızların isimsiz aydınlığında, hiçbir günün, hiçbir vaktinde görmediği kadar görüyor: Ede Balı’yı görüyor; ama gördüğü kimdir, hatta nedir, bilemiyor:
O, sanki, babası Ertuğrul’dur. Yok ama, babası değil, babasından ve babasının gaza yoldaşlarından dinlediği, dedesi Süleyman Şah’tır; dedesinin babası Kaya Alp’tır ve birbirlerinin babası, Kızıl Buğa’dır, Bayıntur’dur, Aykuluk’tur, Do- ğan’dır; kısacası Yafes’ten Nuh’a kadar bütün ceddidir, der Ede Balı. (…)
Tarık Buğra, Osmancık
II. Metin
DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU
(…)
Ben de o muayene odasının ve nice muayene odalarının önünde senelerce bekledim. Benim yanımda büyüğüm de yoktu. Yalnız başıma demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm, camlı kapıların garip bir beyazlıkla gözlerime vuran ve içimde korku ile karışarak yuvarlanan parıltıları arasında o dehlize girerdim ve yalnız başıma bir köşeye ilişirdim, kımıldamazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hissederdim. (…)
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
III. Metin
CEMİLE
(…)
Fabrikanın Amele Kapısı üzerindeki yuvarlak saat öğlenin on bir buçuğunu beş geçeyi gösteriyordu. Tam on bir buçukta dokumahane paydos olmuştu. Şimdi iplikhanenin kadın işçileri, siyah göğüslük, beyaz başörtü kalabalığı hâlinde, yorgun çıkıyorlardı.
Fabrikanın önü, pazar yeri gibiydi: Üzüm kuru yemiş, portakal, çeşit çeşit tatlı, kuru köfte, simit satıcılarının haykırışları birbirine karışıyor, kuvvetli güneşin altında hazla uçuşan besili karasinekler yiyeceklere inip kalkıyorlardı. (…)
Orhan Kemal, Cemile
IV. Metin
ŞAFAĞIN ROBOTLARI
(…)
Daneel (Denil) ağır ağır başını salladı. “Benim gibi robotlar insanlara gerçekten çok benzerler, Ortak Elijah (İlayja), saçlarımızdan gözeneklerimize kadar insanlardan farkımız yoktur. Seslerimiz normaldir, yemek yemek gibi şeyler de yapabiliriz. Yine de davranışlarımızda gözle görülür bazı farklar vardır. Zamanla ve teknik daha ilerledikçe belki bu farklar ortadan kalkacak. Şimdiki halde pek çok fark olduğunu söylemeliyim. İnsan biçimi robotlara alışık olmayan sen ve diğer Arzlılar bu farkları kolaylıkla göremezsiniz. Ama Aurora’lılar hemen fark eder. Hiçbir Aurora’lı Jander’ın (Jandır) ya da benim gerçek bir insan olduğumuzu sanmaz.” (…)
Isaac Asimov (Ayzek Ezimovj, Şafağın Robotları (Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kavram Öğretimi Kitabı Cevapları Sayfa 240 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.