9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 40
“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 40 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 40
Soru: Aşağıdaki metni düzyazıya özgü vurgu ve tonlamaya dikkat ederek sesli okuyunuz.
PICASSO’NUN HATLARI
Picasso’nun (Pikaso) son yıllarda İslâmî harflere benzeterek bazı resimler yaptığı söyleniyor. O resimleri görmedim. Ama o resimleri görüp görmemek bizim burada değinmek istediğimiz konu bakımından o kadar önemli değil. Resimlerden söz açacak değiliz çünkü.
O resimler dolayısıyla bazılarımızda Picasso’nun “İslâmî hat sanatının” etkisi altında kaldığına inanma eğilimi görüldü. Acaba böyle bir görüş doğru mu? Bu soru üzerinde durmak istiyoruz.
Ancak bu soruyu doğru biçimde cevaplandırabilirimiz için onu şöylece ortaya koymak araştırmamızı kolaylaştıracaktır: Picasso, acaba, gerçekten bizim “hat sanatr’mızın etkisi altında mı kaldı da o resimleri yaptı, yoksa “hat sanatını bir “malzeme olarak” kullanarak kendine özgü bir niyetini gerçekleştirmek mi istedi?
Böyle bir soruya, Picasso’nun “hat sanatı “nın etkisi altında kaldığını söyleyerek cevap vermek hoşumuza gitse bile, Picasso’nun herhangi bir İslâmî niyet taşımadığını bilirsek, onun, söz konusu hatları sadece bir malzeme olarak kullandığını kabul etmek zorunda kalırız.
Başka biçimde söylersek; Picasso’nun o resimleri İslâmî hatlara ne kadar benziyor olursa olsun, o resimlerle bir İslâm sanatı meydana getirilmiş olmamaktadır. O resimler, kullanılan malzemelerin cinsi, mahiyeti ne olursa olsun, Batı kültürünün temsil ettiği bir algılamanın, bir kavrayışın yansımasını gösterir. Picasso, yaptığı resimlerle İslâmî hatları, mensup olduğu kültürün perspektifinden nasıl gördüğünü, o hatları nasıl kullanabildiğini göstermiş oldu, o kadar.
Picasso’nun resimlerine bakarak bir İslâm sanatının varlığından söz açamı- yorsak, öyleyse nedir, bize bir sanat eserinin, bir edebiyat metninin İslâmî olup olmadığı hususunda karar vermemizi etkileyen?
Biçimsel bakımdan benzerlikler taşımasına rağmen acaba eksik olan şey nedir?
Son yıllarda bazı şairlerimizin denemeye çalıştığı “gazel”, “kaside” başlığı altında yazılan şiirlerle, Picasso’nun yaptığı resimler arasında bu bakımdan bir ilgi yok mudur? Çünkü o şiirler de gazel, kaside diye ad taşıdıkları halde, hattâ bazı biçimsel özellikleri kullandıkları halde, bir bakışta bu şiirlere İslâmî diyemiyorsak, acaba İslâm sanatının yahut edebiyatının nesini eksik görüyoruz da böyle bir kanaata varıyoruz?
Bunun tersi örnekler de var elimizde. Söz gelişi, bir Sezai Karakoç’un, bir Erdem Bayazıt’ın, Bir Cahit Zarifoğlu’nun, Akif İnan’ın, Osman Sarı’nın şiirlerinden süzülen öyle bir hava var ki, İslâmî bir koku duymamak mümkün değil. Bu şiirler, çoğu kez, geleneksel biçimlere uygun düşmese bile..
Son yıllarda, üzerinde oldukça yoğun biçimde durulmuş olmasına rağmen “gelenek” konusuna değinmeden geçemeyeceğiz. Gelenek kavramı, gördüğüm kadarıyla, genel olarak edebiyat metninde sadece bir “malzeme” olarak anlaşılmaktadır. Bazı biçimsel özellikler, eldeki “modern” metne aktarılarak onu daha da “modernleştirme” çabası güdülmektedir.
- Cevap: Bu etkinliğin cevabı diğer sayfadadır. (Bkz. sayfa 40)
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 40 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.