Evvel Cevap
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 292
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 292

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 292 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 292

Ders İçi Çalışma

Aşağıdaki çalışmaları yapınız.

Soru: 1) Aşağıda sunucunun Âşık Veysel’e sorduğu sorular yer almaktadır. Siz olsaydınız bu soruları nasıl sorardınız? Yazınız.

Soru: a) “Âşık Veysel Şatıroğlu da günümüz halk ozanlarından hem de halk ozanlarının en ünlülerinden. Her ozanın bir öyküsü vardır. Veysel’in de kendine özgü bir hayat öyküsü vardır. Nasıl âşık oldu?

  • Cevap: Nasıl bir hayat öykünüz var, Âşık Veysel? Hayatınızı şekillendiren olaylar nelerdi ve âşık olma yolunda neler yaşadınız?

Soru: b) “Anladığıma göre burda daha ziyade hâkim olan bütün diğer şiirlerinde de olduğu gibi tasavvufi düşünce. Son yıllarda özellikle son on yılda yazdığın şiirde tasavvuf ağır basıyor âşık. Bunun nedenini izah eder misin?”

  • Cevap: Şiirlerinizde sıklıkla tasavvufi düşünceye yer veriyorsunuz. Özellikle son yıllarda yazdığınız şiirlerde bu düşünce daha yoğun bir şekilde işleniyor. Tasavvufun sizin şiirinizdeki rolünü nasıl tanımlarsınız?

Soru: c) “Dağlarıyla, ovalarıyla, sularıyla, rüzgârlarıyla kıpır kıpır canlı bir doğa var şiirlerinde. Renk dolu bu şiirler. Ve hep kendi kendime düşünmüşümdür; âşık, yedi yaşında gözlerini kaybettiğine göre renkleri acaba nasıl canlandırır? Mesela sarı deyince, siyah deyince, kırmızı deyince bizim anladığımız bir sarıyı, kırmızıyı, siyahı mı düşünür? Yoksa ozanın dünyasında tamamen kendisinin yarattığı renkler mi vardır? ”

  • Cevap: Şiirlerinizde doğa, dağlar, ovalar, rüzgârlar her zaman canlı bir şekilde yer alıyor. Ancak yedi yaşında gözlerinizi kaybettiğiniz halde renkleri nasıl algıladığınızı çok merak ediyorum. Sarı, kırmızı, siyah gibi renkleri nasıl hayal ediyorsunuz? Ozanın dünyasında renkler sizin için ne anlama geliyor?

Soru: ç) “Bak âşık, bizim gördüğümüz renklerde ışık eksik. Senin dünyanda renkler çok daha güzel çok daha canlı bir biçimde yer almış. Peki, eşyalar ve insanların şekilleri hakkında düşüncelerin var mı?”

  • Cevap: Bizim gördüğümüz renklerde eksiklikler olduğunu söylüyorsunuz. Sizce sizin dünyanızda renkler ve şekiller nasıl? Eşyalar ve insanlar hakkında özel bir bakış açınız var mı?

Soru: 2) Aşağıda Âşık Veysel’e sorabileceğiniz bazı sorular yer almaktadır. Bu soruları kendi yorumlarınız ve değerlendirmeleriniz çerçevesinde cevaplayınız.

Soru: a) Hayatınızda iz bırakan isimler kimlerdir?

  • Cevap: Hayatımda iz bırakan isimler arasında halk ozanları, şairler ve müzisyenler bulunuyor. Özellikle Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal ve Neyzen Tevik gibi büyük ozanlardan çok şey öğrendim. Ayrıca köyümdeki insanlar da bana büyük bir etkide bulundu.

Soru: b) Nasıl meşhur oldunuz? Sizi Türkiye’ye ilk olarak kim, ne zaman tanıttı?

  • Cevap: Benim meşhur olmam zamanla oldu. İlk kez 1940’larda İstanbul’da tanınmaya başladım. Radyolarda ve konserlerde şarkılarım çalındı, bu da benim adımı duyurdu. İlk olarak sazım ve şiirlerimle halkın gönlünde yer edindim.

Soru: c) Atatürk’le karşılaşmış olsaydınız ona neler söylerdiniz?

  • Cevap: Atatürk’ü çok seviyorum. Ona Türk halkı için yaptıklarından dolayı minnettar olduğumu söylerdim. Onun halkı için yaptığı devrimlerin değerini anlayarak, bu topraklarda barış ve özgürlüğün devamı için dua ederdim.

Soru: ç) Bir hikâyesi olan, sizi derinden etkileyen bir şiiriniz var mı?

  • Cevap: Evet, “Uzun İnce Bir Yoldayım” şiirimin derin bir anlamı vardır. Hayatın zorluklarına ve ölümün kaçınılmaz olduğuna dair duyduğum bir yolculuğu anlatır. Bu şiir beni her zaman etkilemiştir çünkü insanın yaşadığı zorlukları ve yaşamın anlamını yansıtır.

Soru: d) Şiirlerinizin oluşum ve kayda geçirme süreci nasıldır?

  • Cevap: Şiirlerim genellikle duygularımın derinliklerinden çıkar. Birçok şiirimi sazım eşliğinde doğaçlama olarak söylerim. Ardından bunları kayda alır ya da insanlara aktarırım. Şiirlerimi halkla birlikte paylaşmak en büyük amacım olmuştur.

Soru: e) Sizden sonraki nesillere bir âşıklık mirası bırakmak isteseydiniz bu ne olurdu?

  • Cevap: Benim mirasım, özgürlük ve halkıma duyduğum sevgidir. Âşıklık geleneğini yaşatmak, türkülerimle insanların duygularına dokunmak isterdim. Her bir genç âşığın, halkın sesine kulak vermesini ve kalpten söylemesini temenni ederim.

Soru: Yaptığınız çalışmalar sonrasında yandaki karekodda bulunan öz değerlendirme formunu doldurunuz.

  • Cevap: Karekodda bulunan öz değerlendirme formunu sizler doldurabilirsiniz.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 292 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum