

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 241

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 241 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 241
Soru: c) Çalıkuşu adlı romanda yer alan karakterlerin özellikleri romanın üslubunu nasıl etkilemiştir? Yazınız.
- Cevap: Karakterlerin özellikleri romanın üslubunda samimi ve duygu yüklü bir anlatımın oluşmasını sağlamıştır. Feride’nin güçlü ve mücadeleci yapısı hikâyeye cesaret ve umut katan bir ton verir. Kâmran’ın romantik ve duygusal yönü anlatımı daha derin ve etkileyici hale getirir. Doktor Hayrullah Bey’in olgun ve akılcı tavrı romanın üslubuna bilgelik ve sakinlik katar. Munise ve Müjgan gibi yan karakterler ise samimi diyaloglarla eserin sıcak ve içten havasını destekler.
Soru: 4) Aşağıdaki aşamaları takip ederek istenen çalışmayı yapınız,
- Cevap:
Soru: a) Çalıkuşu adlı romandan alınmış bölümleri okuyunuz.
I
“Bunun sebebine gelince, öyle sanıyorum ki ben etrafındaki hayata pek fazla kendini kapıp koyuveren, hafif ve dikkatsiz bir çocuktum. Besbelli sıkı zamanlarda kendi kendimle, kendi fikirlerimle yalnız kalmak için gözlerimle dünya arasında, bu saçlardan bir perde koymaya çalışıyordum.”
II
“Kalem sapını kebap şişi gibi dişlerimin arasında çevirmeye gelince, onun hikmetini doğrusu kendim de pek anlamadım. Bütün bildiğim, dudaklarımdan mor mürekkep lekelerinin eksik olmadığı ve bir genç kız hâli alır gibi olduğum bir yaşta, beni bir gün mektepte ziyarete gelen birisinin karşısına âdeta bıyık çekmiş gibi çıkarak yerin dibine geçtiğimdir.”
III
“Yıkık bir değirmenin önünde abalı, sarıklı bir ihtiyara rast geldik, kaburga kemikleri soyulmuş zayıf bir ineği, ipinden sürüye sürüye bu evlerden birine doğru götürmeye çalışıyordu. Bizi görünce durdu, dikkatli dikkatli bakmaya başladı. Bu ihtiyar hoca Zeyniler muhtarı imiş. Arabacı onu tanıyordu. Birkaç kelime ile benim kim olduğumu anlattı.”
IV
O gece, akşam yemeği bir düğün ziyafetine benzedi. Sofranın başında çocuk gibi maskaralıklar eden Aziz Bey:
— Ah Çalıkuşu, sen beni âdeta dertli etmiştin! Sesin kulağıma geldikçe ağlayacak gibi olurdum. Meğer ben seni ne kadar severmişim, diyordu.
Senelerden sonra, bir daha görmekten ümit kestikleri bir günde yuvaya dönen Çalıkuşu, oraya sadece biraz neşe değil, eski günlerinin rikkat ve muhabbet dolu bir parçasını da beraber getirmiş gibiydi. Bütün yüzler gülüyor, bütün kalplerde -açık pencerelerden içeri dolan, lambaların etrafında dönen pervaneler, gece böcekleri gibi- bir şeyler titriyordu.
Soru: b) Bu bölümlerin üslup özelliklerini tablodaki ilgili alana işaretleyiniz.
- Cevap:
Soru: c) Siz bu bölümlerde nasıl bir üslup kullanırdınız? Söyleyiniz.
- Cevap: Bu bölümlerde daha sade ve akıcı bir üslup kullanırdım. Betimlemeleri fazla detaylandırmadan okuyucunun hayal gücüne yer bırakırdım. Psikolojik tahliller yerine duyguları kısa ve net cümlelerle ifade ederdim. Çağrışım değeri yüksek kelimeleri daha az kullanarak herkesin kolayca anlayabileceği bir dil tercih ederdim. Böylece metinler daha samimi ve anlaşılır olurdu.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 241 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum