

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 157

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 157 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 157
yayvan tandır ekmeğine alışmıştı; yer sofrasında bunu hem kaşık çatal yerine dürümleyerek kullanmayı beceriyordu.
Bir gün halası sokaktan bağırarak geçen bir satıcıyı çağırdı.
Evin avlusuna sırtında çuval kaplı bir yayvan torba, elinde bir ufacık iskemle ve uzun bir demir parçası, dağınık kılıklı bir adam girdi. Torbasında da mukavva gibi bükülmüş bir tomar duruyordu.
Konuştular, sonra önüne bir sürü patlak, sökük, parça parça ayakkabı dizdiler.
Satıcı, iskemlesine oturdu. Haşan da merakla karşısına geçti. Bu dörtyanı duvarlı, tek kat, basık ve toprak evde öyle canı sıkılıyordu ki… Şaşarak, eğlenerek seyrediyordu: Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki tarafı keskin incecik, sapsız bıçağiyle kesişine, ağzına bir avuç çivi dolduruşuna, sonra bunları birer birer, İstanbul’da gördüğü maymun gibi avurdundan çıkarıp ayakkabıların altına çabuk çabuk mıhlayışına, deri parçalarını, pis bir suya koyup ıslatışına, mundar çanaktaki macuna parmağını daldırıp tabanlara sürüşüne, hepsine bakıyordu. Susuyor ve bakıyordu.
Bir aralık nerede kimlerle olduğunu keyfinden unuttu, dalgınlığından ana diliyle sordu:
— Çiviler ağzına batmaz mı senin?
Eskici başını şaşkınlıkla işinden kaldırdı. Uzun uzun Hasan’ın yüzüne baktı:
— Türk çocuğu musun be?…
— İstanbul’dan geldim!
— Ben de o taraflardan… İzmit’ten!
Eskicide saç sakal dağınık, göğüs bağır açık, pantolonu dizlerinden yamalı, dişleri eksik ve suratı sarı, sapsarıydı; gözlerinin akına kadar sarıydı.
Türkçe bildiği ve İstanbul taraflarından geldiği için Haşan, şimdi onun yanlız işine değil, yüzüne de dikkatle bakmıştı. Göğsünün ortasında, tıpkı çenesindeki sakalı andıran kırçıl, seyrek bir tutam kıl vardı.
Dişsizlikten peltek çıkan bir sesle yeniden sordu:
— Ne diye düştün bu cehennemin bucağına sen?
Haşan anladığı kadar anlattı.
Sonra Kanlıca’daki evlerini tarif etti; komşunun oğlu Mahmut’la balık tuttuklarını, anası doktora giderken tünele bindiklerini, bir kere de kapıya beyaz boyalı hasta otomobili geldiğini, içinde yataklar serili olduğunu söyledi.
Bir aralık da kendisi sordu:
—Sen niye buradasın?
— Bir kabahat işiedik de kaçtık!
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 157 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum