
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 114


“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 114 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 114
mektep dönüşü bazen gelir, yine gölgeler içinde küçük bir kedi gibi bozulur, kabak çekirdekçiyi beklerdi.
Bir akşam kesici, dondurucu bir kara yel fırtınası arasında zavallı bir sivrisinek inceliğiyle kabak çekirdekçisinin sesini duydum. Onu Müsteşar Beyin evinin önündeki parlak ziyada bir an görebildim.
Evvelâ belki altı olmayan kocaman düğmesiz iki potin içinde yürümeğe çabalayan değnek gibi iki çıplak ayak göründü; sonra etrafında parça parça pantolonu sarkmış iki bacak hareket etti. Çöp gibi boynunun içinde kaybolduğu eski geniş bir redingot bakiyyesi elektrik içinde belirdi, rüzgârla dağılan uzun vahşi bir kır sakal ortasında zavallı, ince, mavi, hasta bir sima rengini kaybetmiş bozulmuş bir fes alında öne doğru eğilerek arkasında götürdüğü ağzı bağlı kabak çekirdeği çuvalını çekmeğe çalıştı.
Sesini ve kendini sürükledi geçti. Bu projektör içinde bir insan görmüş gibiydim. Dimağımda iki acı uç battı kaldı. Hayatının sefaletini görmemek için öne bakan gözlerin kapaklarındaki acılık ve mes’ut efendileri hatırlatan karikatür hayali şeklindeki redingot. Saat sekizdi ve kıştı. Kabak çekirdeği satarak Fazlı Paşa’dan Karagümrük’e gidecekti.
Ertesi gün kar başladı. O günlerde bir akşam yeğenim soğuktan kızarmış gözleri ve burnuyla geldi. Ürkmesin diye lâmbayı yakmadım.
— İsmail Hakkı Bey geldi.
Uzun bir sükût sonra yine;
— Dün akşam bizim kapının önünde gazın altında oturdu, kendi kendine uzun uzun sayıkladı.
— Ne dedi? dedim.
— Bir liram olsa. Kabak çekirdeği alsam, üç yüz kuruş kazanır mıyım, kazanmaz mıyım?” diyordu. Galiba hasta, tuhaf tuhaf konuşuyor. Karların üstüne çökü çöküveriyor.
— Acaba üç yüz kuruşu ne yapacak?
— Kızını mektep takunya ile almıyormuş. Hoca “ayakkabı almazsan gelme” demiş.
— Ya!
— Bir de şimdi yavaşçacık kulağımıza kabak çekirdeğine para yerine ekmek vermemizi istiyor.
Yüzümü yeğenimden saklamak ihtiyacında idim. Yüzümü cama yapıştırdım. Müşteşar Beyin burada titreyen parlak elektriğine baktım. Belki yeğenim de yüzüne bakmadığıma minnettardı.
Halide Edip Adıvar Dağa Çıkan Kurt
Soru: 1) Okuduğunuz Kabak Çekirdekçi adlı metnin anı ile benzer ve farklı yönleri nelerdir? Yazınız.
- Cevap:
Kabak Çekirdekçi Adlı Hikâyenin Anı ile Benzeyen Yönleri:
• İki yazı türü de olaylara dayalıdır.
• İkisinde de kişiler, mekân ve zaman gibi olay yazılarının ögeleri vardır.
• Her ikisinde de olay örgüsü vardır.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 114 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.