Evvel Cevap
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 108
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Sayfa 108

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 108 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 108

Büyük babamın elinde ticarethane öyle büyük bir ehemmiyet almış ve işlerine öyle bir genişlik gelmiş ki buna daha geniş bir yer vermek için İstanbul’da bir şube açmaya lüzum görülmüş, ve bu şube sermayesiyle beraber babama, Hacı Halil Efendiye verilmiş.
işte Uşak’tan İzmir’e sarkan Helvacızadelerin bir kolu da büyük babamın en büyük oğlu olan babamla İstanbul’a gelmiş oluyor ve ben, babamın üç çocuğundan en küçüğü, ailenin bu kolu İstanbul’a uzandıktan sonra İstanbul’da doğuyorum.

Eyüp’te Balcılar yokuşu’nda… Bir kere büyüklerimden biri beni oraya götürerek: “İşte doğduğun ev…” diye göstermişti. O zaman eski, kararmış yüzüyle, yıkılmaya hazırlanmış görünen bu ev hâlâ orada mıdır, hatta Eyüp’ün “Balcılar yokuşu” hâlâ o isimle duruyor mu? Bilmiyorum.

Burada ne kadar zaman kaldık, onu da bilmiyorum. Her halde pek az kalmış olacağız ki asıl evimizin yapılış zamanına kadar ailenin kiracı olarak oturduğu Sepetçilerdeki konakta geçen ilk yılları bile hatırlayamıyorum.

Doğumumun en gerçek tarihi olarak ailece 1284 yılı yazılmıştır. Şu halde demek oluyor ki bugün… yok, bu hesabı yapmamak daha doğru olur.

İzmir’den gelince babamı Eyüp’e sürükleyen sebebi onun iç temayüllerinde aramak gerektir. O, daha sonraları meydana çıktı, bir iş adamı olmaktan çok bir fikir ve duygu adamı idi. Zamanında tek öğrenme esası olan Arap ve Acem dilleriyle uğraştırılmış, daha çocuk iken babasının yanında hacca gitmiş. Farisî ile çok uğraşmasından Mesnevi ile, Hafız Şirazî ile fazla alışkanlık peyda etmiş, onların telkinleri kendisini tasavvufla uğraşmaya sürüklemiş idi. Babamın Eyüp’te eski bir ahbabı vardı ki Mehmet Bey adında, ağır başlı, soylu, kibar, her suretle muhterem bir zat idi. İşte Eyüp’te oturmaya sebep olan bu olacak. Ben doğunca babamın pek derin duygularla sevdiği bu ahbabının kucağına verilmişim, kulağıma o ezan okumuş ve parmağını dudaklarıma bastırarak bana “Mehmet Halit Ziyaeddin” adını vermiş.
(…)

Halit Ziya Uşaklıgil Kırk Yıl 

Soru: 1) Okuduğunuz metinde yazar, yaşadıklarını günü gününe mi yoksa olayların üzerinden bir süre geçtikten sonra mı kaleme almıştır? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

  • Cevap: Yazar, yaşadıklarını olayların üzerinden bir müddet geçtikten sonra kaleme almıştır. Anlattığı olayların çoğu kendisinin doğumundan önceki döneme aittir.

***

Soru 2) 

Soru: a) Halit Ziya Uşaklıgil’in çocukluğuna ait bu anıyı yazmasının gerekçeleri ne olabilir? Söyleyiniz?

  • Cevap: Bu anıyı yazmasının gerekçeleri kendisiyle ilgili olayları kaydetme düşüncesi, geleceğe bir hatıra bırakma isteği, bu anıyla ilgili başka olaylara ışık tutma amacı gibi gerekçeler olabilir.

Soru: b) Çocukluğunuza ait bir anınızı yazınız.

  • Cevap: Çocukluğumda, yaz tatillerinde ailemle köyümüze giderdik. Bir sabah, büyükannem beni erkenden uyandırdı ve beraberce çilek toplamaya gittik. Sabahın serinliği, taze çimen kokusu ve kuş sesleri arasında çilek tarlasında koştururken hissettiğim mutluluğu hiç unutmam. Büyükannem, topladığımız çileklerle eve döndüğümüzde bana taze çilek reçeli yapmayı öğretti. O gün, hem güzel bir anı biriktirmiş hem de hayatımın en lezzetli reçelini tatmıştım.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 108 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Ders ve Çalışma Kitabı Cevapları
Benzer İçerikler

Yeni Yorum

  • beril
    beril

    çok beğendim :)

  • Adamsınız

  • Çok güzel bir uygulama bütün ihtiyaclarımı bu uygulama da bula bilirim yani e-cevaplar🥰🥰🥰🙂