9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Çalışma Soruları 2. Ünite Cevapları

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Çalışma Soruları Cevapları 2. Ünite Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Çalışma Soruları 2. Ünite Cevapları

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Çalışma Soruları Cevapları 2. Ünite Sayfa 12

1. Aşağıdaki metinlerin hangisi gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır?

A) Kadın, içinden “Allah, Allah!” dedi, “Uyanıkken düş mü gördüm, neydi bu ses?” Sokağa bir daha baktı. Evet, kimseler yok. Kapıyı kapatıp eve yöneldi. Yönelirken Karadağ’ın üstüne baktı, şafağın pembesi bulutlara vurmuş.
B) En kritik zamanda, mesela bir penaltı atarken birden babamın bana seslenişini duyardım. Etraf derin bir sessizliğe gömülürdü. Maç bitince de babamla el ele yola koyulurduk.
C) Orağı ekinlerin üzerine attı. Eldivenlerini kuşağının arasına soktu. Kolunun kenarıyla alnına biriken terleri silip sofraya oturdu. Ayran tasını başına dikti. Bulgur pilavının üzerine kapatılan yufkaları dizine aldı. İri lokmalar yapıp pilavı yemeye başladı.
D) Denize girdiğimde yaptığım hareketler ile denizin üzerinde durabildiğimi, batmadığımı anladım. Ohh, dünya varmış! Bir sevindim,
bir rahatladım sormayın. Ardından, yüzenleri seyrederken gördüğüm hareketleri taklit etmeye başladım. Evet, evet, oluyor, ha gayret!
E) Biraz ısınınca günlüğünü yazmadığını hatırladı. Canı sıkıldı. Mecburen kalkacaktı çünkü günlük tutmak onun en büyük zevkiydi. Bunca derbederliği arasında hayatındaki tek düzenli şey, günlük tutmaktı.

• Cevap: C

2. Başını kaldırıyor. Ağaçları tanımaya çalışıyor. § Tanımıyor. Ben bunların üç yapraklı fidanlıklarını bilirim, güneş gibi. Elimle diktiklerim vardı. Niye böyle uzak, yabancı bunlar? Gövdelerini yokluyor. Eğriliklerini, boylarını inceliyor. Hayır. Hiçbirini tanıyamıyor. Evle bahçe arasında, altındaki çimeni hep yeşil tutan ulu dutları bile tanımıyor. Eve bakıyor. O da yabancı. Bu metinde aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?

A) Diyalog
B) İç konuşma
C) Geriye dönüş
D) Bilinç akışı
E) Parodi

• Cevap: B

3. Masal tadında manzaralar sunan Sinop Kalesi’ndeki birkaç saatlik geziden sonra şehrin iç bölgelerine doğru uzanıyorum. Gittikçe güzelleşen yılankavi asfalt yol, hemen her virajda pastoral kır manzaraları seriyor önüme. Bir yanda Karadeniz’in iyot yüklü rüzgârlarının okşadığı böğürtlen çalıları, diğer yanda seyrek ağaçların güzelleştirdiği kıvrımlı tepeler… Anton Çehov tadında taşra manzaraları, fotoğraf makinemi şenlendiriyor. Şehir merkezinden yaklaşık birkaç kilometre sonra kayalık sahile ulaşıyorum. Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur?

A) Tanık gösterme
B) Sayısal verilerden yararlanma
C) Örnekleme
D) Tanımlama
E) Benzetme

• Cevap: E

4. Evin içinde garip şeyler dönüyordu. Görünüşte her zamanki gibi idi sesler, çağırışlar, yemek zamanları hatta yüzler. Keşke bütün eşyalar yer değiştirmiş olsaydı da bu her şeyin her zamanki yerindeliğine bile karşı gelen hava olmasaydı. İnsan beklerdi o zaman masaların, bardakların, iskemlelerin yerlerinde yer etmesini. Hayır, her şey yerli yerinde idi. Küçük kardeşim sabahleyin aynı saatte uyanıyor. Çay aynı dakikada kaynıyor, küçüğün tabağına konacak ekmeğin kokusu yatakta burnuna geliyordu. Sobanın başında geçen küçük, kendi hâlinde sabahımız aynı idi. Bu metin aşağıdakilerin hangisinden alınmış olabilir?

A) Fıkra
B) Biyografi
C) Masal
D) Fabl
E) Hikâye

• Cevap: E

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Çalışma Soruları Cevapları 2. Ünite Sayfa 13

5. Aşağıdaki metinlerin hangisinde ilahi (tanrısal) bakış açısı kullanılmıştır?

A) Neriman ayaklarının ucuna basarken merdiven başına geldi, idareyi eline aldı; önüne bakarak ve merdivenleri gıcırdatmaktan çekinerek bir eliyle tuttuğu tırabzanlara dayandı ve birkaç basamak çıktı. Biraz durdu ve başını kaldırınca merdivenin dönemeç yerindeki küçük boşlukta, bembeyaz bir şekil gördü. Birdenbire bütün vücudu korkuyla irkilmişti.
B) Sabah olmak üzereydi. Bir gece daha sona eriyor, bir gün daha doğuyordu. Gün, denizin karayla birleştiği kıyılarda gittikçe ışıyan sabahın loşluğunda belirmeye başlamıştı. Ağzından köpük saçıyordu sanki deniz.
C) Günaydın dediğime bakma, ancak öğleden sonra alabildim kalemi elime. Dün gece yazdıklarımı bitirdikten sonra âdeta içim geçmiş, sızıp kalmışım masa başında. Güç bela attım kendimi yatağa. Uyandığımda vakit öğleyi bulmuştu yine. Sersem gibiydim, soğuk suyla yıkanınca kendime geldim biraz.
D) Çocuk gözlerini açar açmaz, yatağından kalktığı gibi odanın sokağa bakan penceresinin önüne koştu. Kollarını pencerenin önündeki pervaza yaslayıp çenesini de kollarının üstüne koydu. Boş sokağı izlemeye koyuldu.
E) Eskiden eylül, benim için yeni bir yılın başlangıcıydı: Geçen bir yılın hesabı, yaptıklarım, yapmak isteyip de yapamadıklarım, gelecek yıl için yapmayı düşündüklerim.

• Cevap: A

6. I. Çocukluğumda evimizin birkaç kilometre uzağında çıplak bir tepenin eteğinde nasılsa serpilip gelişmiş bir ahlat ağacı vardı.
II. Şaşkınlık, korku, heyecan, şüphe ve sevincimi katmer katmer artırarak hiçbir şey söylemeden odanın ortasında dolanıp duruyordum.

Aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi iki metinde bulunmaktadır?

A) Mekân – Zaman
B) Olay – Kişi
C) Olay – Zaman
D) Zaman – Kişi
E) Kişi – Mekân

• Cevap: E

7. Günler geçip gider, pazar gelir, öğleye kadar mutfakta börek pişiren babamın etrafında dört dönerdik. Öğle yemeği telaş içinde yenir, son lokma yutulur yutulmaz hep birden yerimizden fırlardık. Babam eline bir kazma alırdı. Kömür bulmak için mağaraya doğru yavaş yavaş yürürdük. Babam mühim bir iş yapıyormuş gibi etrafı inceler, düşünür taşınır, sonra: “Bir de şurayı kazalım.” derdi.
Bu parça ile ilgili;
I. Olay, kahramanın bakış açısından anlatılmıştır.
II. Kişi ve mekân tasviri yapılmıştır.
III. Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.
IV. İç konuşma tekniğinden yararlanılmıştır.
ifadelerinden hangileri söylenebilir?

A) I ve II
B) I ve III
C) II ve III
D) II ve IV
E) III ve IV

• Cevap: B

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Çalışma Soruları Cevapları 2. Ünite Sayfa 14

8. Her yazın kışı, her kışın da baharı olur. Dünya dönmeye devam eder ve mevsimler birbirini takip eder. İşte yine soğuk kış günlerinden sonra güzel bahar günleri gelmişti. Ağaçlar bir gelin gibi süslenmişti. Kurt da böyle güzel bir günde kırlara dolaşmaya çıkmıştı. Kırlar, çiçekler ve kelebekler gerçekten de çok güzeldi. Bütün bunlar kurdun karnını doyurmaya yetmiyordu. “Bahar havası çok güzel. Bir de ağzıma layık bir yiyecek bulsam çok iyi olacak.” diye söylendi. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi kesinlikle söylenemez?

A) Okuyucuda estetik zevk ve haz uyandırır.
B) Yaşanmış ya da yaşanabilecek bir olay anlatılmıştır.
C) Öyküleyici bir anlatıma başvurulmuştur.
D) Sözcükler gerçek anlamlarının dışında da kullanılmıştır.
E) Anlatımı zenginleştirmek için tasvirlerden yararlanılmıştır.

• Cevap: B

9. Akşam yemeğinden sonra Ahmet, yılkının başına gitti. Gece geç vakte kadar da dönmedi. Kendi kendine kızıyor, her şeyi unutmaya çalışıyordu. Fakat gündüz gördükleri, bir türlü aklından çıkmıyordu. Yılkısının başında bozkırda dört dönerken durmadan aynı şeyleri düşünüyordu. “Kim bilir belki de onun hakkında birdenbire karar vermek doğru olmaz, benim yaptığım da doğru sayılmazdı hani.” Kırılgan bir ruh hâli ile ne yaptığını bilmeden ortalıkta dolaşıyordu. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Kişi, zaman ve mekân unsurlarına yer verilmiştir.
B) Olay, kahraman bakış açısıyla anlatılmıştır.
C) Betimleyici anlatım ağırlıktadır.
D) Öğretici bir metinden alınmıştır.
E) Örneklerle somutlaştırılmıştır.

• Cevap: A

10. Aşağıdakilerin hangisinde kahraman bakış açısı kullanılmıştır?

A) Yabancı adam, yazgısına yenik düşmüş hâlde kendiliğinden duvara yaslandı. Islak şapkası ve buruşuk giysilerinden sular akarak yere damlıyordu. Ama o, ne kendini ne şapkasını silkelemek için en ufak bir çaba sarf ediyordu. Yağmur damlaları durmadan alnından ve yüzünden aşağı akıyordu. Tamamen kayıtsızdı duruşu.
B) Yan yana dar bir şerit hâlindeki kuru yerde ayakta duruyorlardı. Ahşap büfenin kapalı kepenginin önündeki sundurmanın altındaydılar. İkisi de çok sıkılmıştı. Doymak bilmeyen yağmur haince faaliyetini sürdürürken birden patlayan fırtına, nemli soğuğun boşluğa savrulan paçavralarını durmadan çarptı.
C) Böyle amaçsızca durdu bir süre. Sonra deri kaplı sandalyeye oturup masadaki kitapları karıştırdı. Bir şeyler okuyası yoktu. Sonra önüne bir defter açıp kalemi eline aldı ve bir şeyler yazmaya başladı. Yazılarla kurduğu dünyanın, hoşuna gittiği yüzünden okunuyordu.
D) Burnumun dibinde genç, aklı başında, canlı, nefes alan bir insan duruyordu. Bütün gücünüzü toplamadığınız takdirde, düşünen, konuşan, bu gencin iki saat içinde neye dönüşeceğini biliyorsunuz. Onun anlamsız direncini kırma çabam, o an âdeta öfkelenmeme ve hiddetlenmeme neden oldu.
E) Temizlik, artık onun en önemli, olmazsa olmaz işiydi. Temizlik konusunda aklına- her geleni sıraya soktu. Öncelik bulaşıktaydı. Piyasaya daha ilk çıktığında hemen bir bulaşık makinesi edindi. Gelgelelim, makinede yıkadıklarını şöyle bir gün ışığına tutup baktığında ona üzerlerinde lekeler varmış gibi geldi.

• Cevap: D

9. Sınıf Çalışma Soruları Türk Dili ve Edebiyatı 2. Ünite Cevapları Meb Yayınları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.