9. Sınıf Tarih Tuna Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 78
9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 78 Cevapları Tuna Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Tarih Tuna Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 78
5. Orta Çağ’daki Siyasi Oluşumlarda Silahlı Güç
İlk Çağ’da olduğu gibi Orta Çağ’da da devletler silahlı bir güce dayanarak kurulmuştur. Bu duruma verilebilecek en tipik örneklerden biri Moğol İmparatorluğu’dur. Moğol ordusu Büyük Hun Devleti hükümdarı Mete Han’ın kurduğu onlu sistemi örnek alarak teşkilatlanmıştı. Ordu; at üzerinde ok kullanabilen, hareketli, hafif süvarilerden meydana geliyordu. Disiplinli ve çok iyi eğitim görmüş Moğol askerleri ok, yay, mızrak ve pala kullanırlardı. Oklarının uçları kalın zırhları delebilecek şekilde tasarlanmıştı. Moğollar ordu dizilişleri, etkili silahları ve savaş taktikleriyle Orta Çağ’ın en korkulan askerî güçlerinden biri olmuşlardı.
Çin ordusunun ana gövdesini ülkenin özellikle kuzey bölgelerinde yaşayan, köklü asker aileleri ve zorunlu askerlik yükümlüleri arasından seçilenler oluştururdu. Orduya seçilen erkekler yirmili yaşlarda askere alınır ve atmış yaşına kadar hizmete devam ederlerdi (Görsel 3.4). Askerler seferde olmadıkları zamanlarda, evlerinde oturur, devletin kendilerine tahsis ettiği topraklarda çiftçilik yaparlardı.
Herhangi bir tehlike durumunda ise vilayetlerindeki garnizonlarda toplanır ve imparatorluk merkezinden gönderilen generallerin emri altına girerlerdi. Sefer bitiminde askerler kendi topraklarına komutanlar da tekrar merkeze dönerdi. Komutanların barış dönemlerinde başkentte tutulmasının nedeni merkezî otoriteyi güçlendirmekti. Diğer yandan askerî birlikler belli zamanlarda komutanların gözetiminde talim yaparlardı. Ayrıca üçer yıllık sürelerle dönüşümlü olarak başkentte ve sınır garnizonlarında muhafızlık görevinde bulunurlardı.
Çin ordusunun bir diğer unsuru sınır bölgelerini yöneten valilerin kurduğu paralı askerlerden oluşan profesyonel birlikler idi. Valiler, gerekli gördükleri hallerde komuta ettikleri bu birlikleri doğrudan taaruza geçirebilirlerdi. Böylece sınır boylarında aniden gelişen saldırılara hızla müdahale edebilme imkanı bulurlardı.
Sasanilerde Şehinşah denilen hükümdar, devlet yönetimine olduğu gibi savaşa da fiilen katılarak ülke içindeki meşruiyetini pekiştirirdi. Süvariler ve piyadeler olarak iki ana gruptan oluşan Sasani ordusunda süvariler, İran’ın soylu ailelerinden seçilirdi. Orduda, halktan seçilerek yetiştirilen piyadelerin yanı sıra yassalların gönderdikleri birlikler ve çeşitli milletlerden gelen ücretli askerler görev yapardı. Ordu birlikleri, Türkler ve Moğollarda olduğu gibi onluk sisteme göre düzenlenmişti.
Orta Çağ’ın güçlü devletlerinden biri olan Doğu Roma İmparatorluğu’nda ordu, eski Roma ordusu esas alınarak kurulmuştu. Başkomutanlığını doğrudan imparatorun yaptığı Doğu Roma ordusu yayalar ve süvariler olmak üzere iki kısımdan meydana geliyordu. Süvariler imparatorun toprak verdiği kimseler tarafından yetiştirilen, kendileri ve atları zırhlı seçkin askerlerdi. Yaya birlikleri ise çeşitli Avrupa ülkelerinde, Yakın Doğu ve Kuzey Afrika’dan getirilen ücretli savaşçılardan oluşuyordu. Doğu Roma ordusunun en etkili silahı suda bile yanıcı özelliğe sahip Rum ateşi (Grejuva) idi.
Ege Denizi ve Akdeniz’e kıyısı olan Doğu Roma İmparatorluğu için deniz kuvvetleri de önemliydi. İmparatorluk donanması VIN. yüzyılın ortalarına kadar Akdeniz’in en büyük deniz gücü durumundaydı.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Tarih Tuna Matbaacılık Ders Kitabı Sayfa 78 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.