Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Tarih Meb Yayınları

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 24

“9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 24 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 24

Kaynak D

“Tarihin sosyal bilim kümesi içinde yerini saptadıktan sonra, sosyal bilim ve doğa bilimi arasındaki farklılıklar konusunda ileri sürülen savları tartışarak, tarihi tekçi bilim anlayışı içine oturtabiliriz. (…)
Farklılık savlarından birincisi fiziğin ya da doğa biliminin önermelerini laboratuvar koşullarında kolayca yineleyebildiği olgular üzerinde geliştirdiği, oysa tarihin önermelerini yinelediği olgulara dayanarak değil, yeniden kurduğu, geçmişte yaşanmış olgulara dayanarak ileri sürmesidir. Bu gözlem doğrudur. Nitekim yorumbilgisi tarihin olguları yeniden kurma işlemini sistemleştirmek için gelişmiştir.”

Soru: Kaynak D’ye göre tarih hangi yönüyle fen bilimlerinden ayrılır? Açıklayınız.

  • Cevap: Tarih ilmi olayları incelerken fen bilimlerinin kullanmış olduğu yöntem olan deney ve gözlemi kullanamaz. Çünkü tarihi olayların tekrarı söz konusu değildir.

Kaynak E

“Tarih, kullandığı yöntemler ve diğer bilim dallarıyla olan ilişkisi yoluyla bir bilimdir. Bilimde, zaten bilinen şeylerin bir araya getirilmesinden ve onun şu ya da bu çeşit örüntüler içerisinde düzenlenmesinden ibaret değildir. Bilim, bilinmeyen bir şeye yönelmek ve onu keşfetmeye çalışmaktır. Bilim, bilinmeyeni aramak, araştırmak ve soruşturmaktır. Bu anlamda tarih de bir bilimdir demek mümkündür.”

Soru: Kaynak E’nin yazarı, tarihin bir bilim dalı olduğu görüşünü hangi kanıtlara dayanarak savunmaktadır? Açıklayınız.

  • Cevap: Tarih bir bilimdir. Olayları araştırırken kullandığı yöntemler ve diğer bilim dalları ile olan ilişkisi onun bilim dalı olduğunun göstergesidir. Tarih bilimi olayları ve olguları incelerken belirli bir metodoloji izler.

Kaynak F

“Bilgi, bir sisteme, bir düzene bağlanmaksızın karmakarışık şeylerdir. Bu bilgiler tasnif edilip sistemleştirilir, o bilgilerin kaynakları, oluş tarzları belirli kanunlara bağlanırsa o vakit ilim olur. Bilgi vuzuhsuz, ilim ise kesin ve açıktır. İlmin ikinci karakteri her zaman için aynı gerçeği ifade etmesi, yer ve zaman farkı gözetmemesidir. (…) İnsanların yaptıkları da aynı şekilde kesin kanunlara bağlanabilirse ilim olur, aksi takdirde bunlar bilgidir. İnsanların yaptıklarında tabiat hadiseleri kadar açıklık ve katiyet bulunmadığından, kesinlik kıstası tarihte mevcut değildir. Şu halde tarih ilim olamaz denilebilir. Ancak tarihi ilim olarak ele almak, tarih bilgilerimizi sistemleştirmek mümkündür. Zaten tarihî olaylar bir sisteme bağlanırsa ilim olur. Şu halde tarihin, konusunu insanın teşkil ettiği gelişmelere ait bütün bilgileri toplaması, araştırması, tanzim etmesi, bunları yaparken ilmî tenkidin ve metodun belirli kurallarına uyması gerekir. Çünkü ancak böylece bir bilim olur.”

Soru: Kaynak F’ye göre tarihsel bilginin bilimsel olması için neler gerekmektedir? Gerekçeleriyle açıklayınız.

  • Cevap: Bilgiler tasnif edilip sistemleştirilir, o bilgilerin kaynakları, oluş tarzları belirli kanunlara bağlanırsa o vakit ilim olur. Bilgi vuzuhsuz, ilim ise kesin ve açıktır. İlmin ikinci karakteri her zaman için aynı gerçeği ifade etmesi, yer ve zaman farkı gözetmemesidir. İnsanların yaptıkları da aynı şekilde kesin kanunlara bağlanabilirse ilim olur, aksi takdirde bunlar bilgidir. Ancak insan faaliyetlerinde tabiat olaylarındaki kadar açıklık ve netlik olmadığından tarihsel bilgi açısından kesinlik kıstası yoktur. Tarihi olaylar bir sistem dahilinde incelenirse bilimsel özellik kazanır. Tarihi olaya ait tüm bilgilerin toplanması, araştırması, tanzim etmesi bunları yaparken de bilimsel metod ve yöntemleri kullanması gerekmektedir. Bu adımlar izlenirse tarihi bilgi bilimsel nitelik kazanır.

Kaynak G

“(…) Tarihin akışını rastlantı belirlemez. Her devlette, onun doğuşuna, varlığını sürdürmesine ve yıkılışına yol açan genel nitelikte maddi ve manevi nedenler vardır. Bütün rastlantılar bu nedenlere bağımlıdır; eğer bir meydan savaşı, bir devletin yıkılmasına tek başına neden olmuşsa, bu ancak devleti bir tek savaşla yıkılacak duruma getirmiş olan genel bir nedenin bulunmasıyla açıklanabilir: kısacası, bütün bireysel etkenler, ana gidiş doğrultusunda yer alırlar.
Eğer tarihte birbirine belli bir biçimde bağlanan nedenler ve sonuçlar ayırd edilemeseydi, eğer her şey öngörülmesi olanaksız her türden rastlantılara bağımlı olabilseydi, o zaman tarihçinin rolü, anlamaya ya da açıklamaya çalışmaksızın, (…) olayları üstüste yığmak ve onları yazgıya bağlayarak anlatmaktan ibaret kalırdı.

Soru: Kaynak G’ye göre tarihte nedenler ve sonuçlar ayırt edilmeseydi ne olurdu? Açıklayınız.

  • Cevap: Tarih biliminde olayların neden ve sonuçları ayırt edilemeseydi, tüm olaylar tamamen bir rastlantının ürünü gibi anlatılırdı. Bu durumda tarihçiler olayları anlatırken olayları açıklamadan ve neden sonuç ilişkisi kurmadan üst üste yığarak anlatmayı tercih ederlerdi. Bu şekilde tarih yazıcılığa hikayeden öteye geçemezdi.

Soru: Kaynak G’de bahsedilen suikast, I. Dünya Savaşı’nın başlamasının tek nedeni olabilir mi? Açıklayınız.

  • Cevap: Gabriel Princip isimli suikastçinin, 1914 yılında Avusturya- Macaristan Arşidükü Ferdinand ve eşi Düşes Sophıa’yı suikast neticesinde öldürmesi, I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan olaylar arasında yer alır. Şüphesiz yaşanan bu suikast tek başına I. Dünya Savaşı’nı başlatan olay değildir. Ancak savaş öncesinde sömürgecilik yarışı, hammadde bulma yarışı gibi nedenlerin etkisi ile kutuplaşmanın yaşandığı bir dönemde bardağı taşıran son damla olmuştur.

9. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 24 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!