Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Tarih Meb Yayınları

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 181

“9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 181 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 181

Feodalite, Avrupa’da devlet otoritesinin zayıfladığı ve özellikle de yöneticilerin halkı koruma konusunda yetersiz kaldığı bir dönemde ortaya çıkmıştır. Feodal sistemin imtiyazlı sınıflarından olan şövalyeler, kendilerine ait şatolar ve kalelerde yaşamıştır. O dönemde şatolar hem maddi gücün hem de statünün sembolü olarak inşa edilmiştir.

Kaynak G

“Kavimler Göçü’nün yaşandığı dönemde kilise, kök salmak ve yayılmak için yaşanan korku ve karmaşa ortamından faydalanmıştır. Kilise, Batı Roma İmparatorluğunun yıkılışından sonra gücünü korumuştur. Batı Roma’nın bıraktığı boşluğu doldurarak daha güçlü bir kurum haline gelen Kilise sonunda imparatorluğun mirasını devralmıştır. 5. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar Avrupa’da Hristiyanlığın köylüler ve barbarlar arasında yayılması büyük ölçüde tamamlanmıştır. Böylece şehirlerden başlayarak köylere kadar inen kilise örgütlenmesi de güçlenmiştir. Bu durum aynı zamanda Orta Çağ Avrupası’nın en belirgin özelliklerinden biri olan skolastik düşüncenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Skolastik düşüncede esas olan kilisenin ortaya koymuş olduğu öğretidir. Aristo mantığına sıkı sıkıya bağlı olan bu düşüncede kitap ve üstat bilgileri esas alındığı için tabiatın doğrudan doğruya müşahedesi yoktur. Gerçeği araştırma düşüncesi ya da yeni bir dünya görüşü endişesi yoktur. Dünyevî işlerin dışında olması gereken Kilise, piskoposlar aracılığıyla yönetime katılmayı normal görmüştür. Yönetime katılmak bazen bölgede kralın temsilcisine yardımcı olmak, bazen de onun denetleyicisi olma biçiminde olmuştur. Bu arada inananların sadakatleri ile oluşturulan, kiliselerin mal varlığı, muazzam servetlere dönüşmüştür.”
Gül, 2009, s. 103-108. *

Kaynak Ğ

“Nibelungen Destanı, Avrupa Hun Kağanlığı ve büyük hükümdarı Attila’nın taşıdığı yüksek askerî ve diplomatik mertebeyi dünyaya tanıtan önemli bir eserdir (…). Ayrıca Cermenlerin millî destanı olmasından ve içinde farklı kültürlerden birçok öğe barındırmasından dolayı da hakkında çok fazla araştırma yapılmış ve tarihe ışık tutmuştur. Türk tarihi açısından kanaatimizce önemi Hunlar ve Attila’nın yüzyıllardır dünya üzerinde hafızalardan silinemeyen bir algı oluşturmasında büyük pay sahibi olmasıdır. Destanda anlatılanlar destanî bilgi niteliğinde kalmamış, tiyatro, opera, sinema gibi pek çok alanda işlenerek Avrupa Hun kültürünün dünyaya duyurulmasında büyük rol oynamıştır.” Ilgın, 2021, s. 14. *

KaynakH

“Balkan coğrafyası M.S. 376’lardan itibaren Türk tarihinde büyük bir öneme haiz olmuştur. Bu yüzyıldan itibaren İtil nehrini geçerek Doğu Avrupa’dan Balkanlar’a kadar uzanan bölgeye ulaşan başta Doğu Avrupa Hunları olmak üzere, Avarlar, Bulgarlar, Sabarlar, Hazarlar, Peçenekler, Uzlar (Oğuz) ve Kuman-Kıpçaklar bu geniş sahada büyük ve etkili bir güç oluşturmuşlardır. Bu Türk kavimleri bölgeyi kendilerine yurt edinerek hem vatan telakki etmişler, hem de Balkan milletlerinin teşekküllerinde ve kültürel gelişimlerinde önemli roller oynamışlardır. Balkanlardaki Türk varlığı Anadolu Selçuklu Devleti ile Osmanlı Devleti zamanında da devam etmiştir. Özellikle de Osmanlı Devleti döneminde en yüksek seviyesine ulaşmıştır.”

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 181 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!