“9. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Sayfa 96 Hecce Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Hecce Yayınları Sayfa 96
Sadece Galileo değil, ondan önce de İbn-i Sina (Görsel 3.48), eylemsizlik konusunda önemli çalışmalar yapmıştır. Aynı zamanda hekim olan İbn-i Sina, Aristo’nun hareket hakkındaki görüşlerinin yanlışlığını iddia etmiş, etki olmadan da hareketin sürebileceğini belirtmiştir.
Eylemsizliği günümüz bilgileriyle şöyle tanımlayabiliriz: Duran bir cismin durmak, hareket eden cismin hareketini sürdürmek istemesine eylemsizlik denir.
Madde, bulunduğu hareket durumunu değiştirmek istemez, hareket durumunda oluşacak bir değişikliğe de karşı koymaya çalışır. Bu tepki, maddenin eylemsizlik özelliğinden kaynaklanır. İçinde bulunduğumuz otobüs ansızın fren yapınca öne doğru savrulmamız bu özelliğin sonucudur. Ansızın fren yapan otobüs yavaşlamaya başlar. Vücudumuz ise önceki hızını korumak ister ve yavaşlamaya tepki olarak öne doğru sarsılır.
Görsel 3.49 a’da görülen olayda, bir engele büyük bir hızla çarptırılan deney otomobilinden emniyet kemeri bağlanmamış deney mankeni camdan fırlamıştır. Trafik kazalarında da sıkça rastlanan bu olumsuz olayın nedeni eylemsizliktir. Otomobil engele çarptırıldığında otomobilin ve içindekilerin hızı ansızın sıfırlanmıştır. Deney mankeni ise önceki hızını devam ettirmek eğiliminden dolayı öne doğru savrularak camdan fırlamıştır. Motorlu taşıtlarda emniyet kemeri takma zorunluluğu, bu sorunun çözümü için düşünülmüş bir uygulamadır (Görsel 3.49 b).Bindiğimiz otomobil dönemeci dönerken oturduğumuz koltukta yana doğru savruluruz. Otomobil dönemeci dönerken hızının yönünü sürekli değiştirmektedir. Vücudumuz ise bu değişikliğe katılmak istemez, hızının yönünü hep aynı tutmak ister, bunu sağlamak için yana doğru savrulur. Dönemeçlerde sadece yolcular değil otomobilin kendisi de dönemecin dışına doğru savrulur. Eğer otomobil çok süratliyse yoldan bile çıkabilir. Bu nedenle taşıtların dönemece girerken süratlerini azaltmaları gerekir.
Bindiğimiz otomobil dönemeci dönerken oturduğumuz koltukta yana doğru savruluruz. Otomobil dönemeci dönerken hızının yönünü sürekli değiştirmektedir. Vücudumuz ise bu değişikliğe katılmak istemez, hızının yönünü hep aynı tutmak ister, bunu sağlamak için yana doğru savrulur. Dönemeçlerde sadece yolcular değil otomobilin kendisi de dönemecin dışına doğru savrulur. Eğer otomobil çok süratliyse yoldan bile çıkabilir. Bu nedenle taşıtların dönemece girerken süratlerini azaltmaları gerekir.
Uçak havalanırken midemizin sırtımıza doğru çekildiğini duyumsamamız yine eylemsizlikle ilgilidir. Uçak havalanırken müthiş hızlanmaktadır. İç organlarımızın bu hızlanmaya katılmaması, geriye çekilmelerine neden olur. Bu da bize kendimizi tuhaf hissettirir. Aynı duyguları hızlanan ve yavaşlayan asansörlerde de yaşarız.
Eylemsizliğin ölçüsü kütledir. Bir başka deyişle kütle büyüdükçe eylemsizlik de büyür. Ansızın fren yapan bir otobüsün içindeki çocuklar, yetişkinlerden daha çok savrulur. Çünkü yetişkinlerin kütlesi ço- cuklarınkinden büyük olduğundan hız değişikliğine onlar daha çok direnç gösterir. Bir başka deyişle büyük kütleye hız değişikliği yaptırmak, küçük kütleye yaptırmaktan daha zordur. Bu nedenle günümüzde kütle, madde miktarı olarak değil, eylemsizliğin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Hecce Yayıncılık Fizik Ders Kitabı Sayfa 96 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum