8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 8. Ünite Sayfa 15
8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 8. Ünite Sayfa 15 Meb Yayınlarına ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 8. Ünite Sayfa 15
HAYAT NE TATLI
(…)
Her şey yerli yerinde, hayat her vakit olduğu gibi… Hafız Nuri Efendi, kapının arkasından şemsiyesini aldı, yavaşça sokağa çıktı. Neden? Bir işi mi var? Birini mi görecekti? Hiç bir işi yok. Hiç çıkmasa da olabilirdi. Ancak çıkmış bulundu. Ayakları onu dört yol ağzına doğru götürdü. (…) Hafız Nuri Efendi, köşeye dayanmış duruyordu. Birdenbire yanında birini gördü. Kavaf’ın Şükrü… Arka sokaktan mı çıktı?… Nuri Efendi’ye: — Birini mi bekliyorsun? Diye sordu. — Yoooook!… — E, duracak mısın? Diye sordu. — Bilmem, duruyorum işte… Nuri sesini çıkarmadı. Biraz durduktan sonra gene Şükrü: — E, duracak mısın? Diye sordu. — Duruyorum, bilmem! Dedi. — Gelirsen, gel. Seni Kumkapı’ya götüreyim. (…) Nuri boynunu büktü. — “Gidelim” dersen, gidelim.
Dedi. — Yürü, gezmiş olursun. Yürüdüler. Karşı kaldırıma geçtiler, sağa sokağa saptılar, demir yoluna çıktılar. Şükrü: — Sen gidedur, ben sana yetişirim. Dedi, oradaki odun deposuna girdi. Hafız Nuri Efendi yürüdü. Şemsiyesine dayanarak, iki yanda bostanlara, marullara, salatalara bakarak yürüyordu. (…) Nuri Efendi yürüdü. Geçitten geçerek mahalle içinden istasyonun arkasını dolaştı, yeniden demiryoluna çıkacağı yerde mahallelerinin kömürcüsü Halil ile karşılaştılar. — Hayrola Nuri Efendi, nereye? — Valla bilmem, işte öyle gidiyorum… Arkasına dönüp bakarak: — Şükrü gelecekti, gelmedi. Halil sordu: — Hangi Şükrü? Dedi. — Kavaf’ın Şükrü! — Bir yere mi gideceksiniz? — Yooo, öyle, “gidelim” dedi idi de… Gelmedi. Halil: — Bırak canım, dedi. Şükrü’nün ipi ile kuyuya inilir mi! Kim bilir nereye takılmıştır. Ben mahalleye gidiyorum, hadi, dön gidelim. Nuri Efendi boynunu büktü: — Olur, dönelim. Dedi. — Hadi, hadi. Yürü… Döndüler. Halil, kömür almaya gelip de pazarlığı yapamadığını anlatmaya başlamış ve daha on beş adım atmamışlardı ki arkadan Halil’i çağırdılar. Bu çağrılıştan, bozulan pazarlığın düzeleceğini anlayan Halil döndü, Nuri Efendi’ye: — Sen, dedi, gidedur. Ben yetişirim. Nuri Efendi yürüdü. Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahallelerinin kahvesinin kapısı önüne kadar geldi. (…) “Eve dönsem” diye düşündü. Artık ikindi vakti. Akşam oluyor. Köşeden geçerken bakkaldan ekmeğini aldı, eve gitti. Annesi kapının ipini çekti. Mangalda pişen yemeğin kokusu bütün evi bürümüştü. (…) Bir kız çocuk, elinde bir deste maydanoz, takunyalarını tıkırdatarak geçiyor. Komşu Gaf- far’ın oğlu, iki boş küfeyi bostan kapısından sokmağa uğraşıyor. İki hanım, belli ki uzakça bir yere gitmiş ve geç kalmışlardı, hızlı hızlı eve dönüyorlar. Mutfakta annesinin takunyalarla dolaştığı duyuluyor… “Hayat ne tatlı şey” diye düşündü. İnsanın ömrü olmalı da yaşamalı…
- Cevap:
8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 8. Ünite Sayfa 15 Meb Yayınları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.