Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları

8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 7. Ünite Sayfa 20

8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 7. Ünite Sayfa 20 Meb Yayınlarına ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 7. Ünite Sayfa 20

GAMSIZ’IN ÖLÜMÜ
O sabah ana mektebinin bahçesinde fevkalade bir telaş ve canlılık vardı. Talebe bayramı günüydü. İlk ve orta mektepler, kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, şehrin uzak mesirelerine dağılıyorlardı. En ihtiyar talebesi altı yaşında olan bu ana mektebinin o kadar uzaklara götürülmesine imkân yoktu. Onlar, bayramlarını -kendi mini mini ve paytak adımlarıyla- yirmi dakika çeken bir dere kenarında yapacaklardı.(…)Bu ana mektebinin bütün gezintilerde olduğu gibi alay başını yine “Gamsız” çekiyordu.
Gamsız, sarı tüylü ihtiyar bir mahalle köpeğiydi. İnsan gibi anlayışlı, fakat insandan daha vefakâr bir mahluktu.(..)Öğretmenler, bu altın sarısı gözlerinde mahzun bir vefa ile bakan, çocukların her nazına tahammül eden ihtiyar sokak köpeğini kovmamışlar, bilakis gizli gizli himaye etmişlerdi. Kısacası, Gamsız, mektebin hademesi, kapıcısı gibi bir emektar, küçüklerin en sevgili bir arkadaşı olmuştu. Nihayet bayram yerine varıldı. Burası, gölgeler içinde serin bir ırmak kenarıydı. Suların içine yeşil söğütler sarkıyordu.
Küçüklerin velvelesinden çayırdaki kuşlar ürküp kaçmıştı. Şimdi gün onlarındı. Koşuşa çığrışa etrafa dağılıyorlar, ağaçlara tırmanıp çimenlerde yuvarlanıyorlardı. Akşama daha dünya kadar zaman olduğunu hesap edemeyerek kuvvetlerini, neşelerini israf ediyorlar hatta yiyeceklerini, yemişlerini yemeğe başlıyorlardı. Gamsız da bir aralık canlanmış, çocuklarla beraber oynamak istemişti. Fakat birdenbire durdu, başını kaldırarak acı acı uludu. Sonra yavaş yavaş çekildi, iki büyük taşın arasında kıvrılıp yattı.
Gamsız, hastaydı. Çocuklar derhal bunu fark ettiler. Yemek götürdüler. O, verilen yiyecekleri yemiyor, yalnız bırakmaları için yalvarır gibi dişlerini çıkararak hafif hafif bağırıyordu. Büyücek öğrencilerden biri -altı, yedi yaşlarında bir kız- birden bire bir şey hatırlayarak bağırmağa başladı: — Eyvah, Gamsız’ı zehirlediler. Bu sabah, bir şey almak için bakkala gitmiştim. Köşe başında, süprüntülükte Gamsız’ı gördüm. Öteki köpeklerle beraber bir şey yiyordu. Mutlaka zehirli ekmek yedi. Çocukların neşesi birdenbire sönmüş, çayıra bir eski mezarlık sükûtu çökmüştü. Bazıları sızlanıp ağlıyorlardı. Yapılacak bir şey yoktu. Öğretmenlerden biri: — Çocuklar, korkmayın. Siz bilmezsiniz. Gamsız, bir kere daha zehirlendi de kurtuldu. Ona bir şey olmaz. Haydi oyununuza, diye bağırdı. Küçükleri, yarı zorla dağıtmağa başladılar. Bazıları ağlamaya devam ediyor, bazıları hocanın sözleriyle kendilerini teselli ederek: “Gamsız, gayretlidir. Bir şey olmaz!” diyorlardı. Hatta küçük ellerini açarak onun için dua edenler bile vardı.
Öğretmenler, nihayet başka bir çare düşündüler. Bayram yerini iki üç dakika uzakta bir başka ağaçlığa nakletmek. Battaniyeler, paketler toplandı ve kafile, Gamsız’ı yalnız bırakarak hareket etti. Çocukların arasında derhal gizli bir teşkilat yapılmıştı. Üç beş dakikada bir talebeden ikisi kayboluyor, gizlice Gamsız’ı görmeye giderek ondan haber getiriyordu. Havadis, derhal küçükler arasında yayılıyor, en mini minileri bile bunu öğretmenlerden saklıyordu. Bir saat sonra yine acı bir haber geldi. Gamsız, ölmek üzere idi. Hep birden ağlaşıp bağrışarak koşmaya başladılar. Öğretmenler, ikisini, üçünü zorla yakalasa; sekizi, onu kurtulup kaçıyordu. (.) Irmak kenarındaki ince tahta köprünün yanında, beş yaşında iki mini mini kız vardı. Bunlar, köpeğin tozu dumana katarak geldiğini görünce korktular. Tahta köprüden karşıya geçmek istediler. Fakat birisi telaş ile ırmağa düştü. Çırpınmaya başladı. Gamsız, bu kazayı görünce birdenbire durdu. Yolunu değiştirdi. Tahta köprüye koştu. Çocuğun arkasından suya atıldı. Onu ağzıyla eteğinden yakaladı. Öğretmenler yetişinceye kadar onu suyun yüzünde tuttu. Sonra, artık takati kesilmiş gibi kendini bıraktı. Bir iki kere daldı, etrafındaki suları köpürttü ve öldü. Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı.

  • Cevap:

8. Sınıf Türkçe Çalışma Sayfaları Kitabı Cevapları 7. Ünite Sayfa 20 Meb Yayınları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2025 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!