

8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 216

“8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 216 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 216
7.5 TÜRKİYE’NİN ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞİ
Çoğulculuk demokrasinin temel prensiplerindendir. Ülke yönetiminde farklı eğilim ve düşüncelerin örgütlenmesi, siyasi hayatta ve ülke yönetiminde söz sahibi olması gelişme ve kalkınma için oldukça önemlidir. Türk milleti demokrasi konusunda tarihî tecrübeye ve birikime sahiptir. Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra, Türkiye Cumhuriyeti demokratik esaslar üzerine kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’de demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla hayata geçirmek için büyük çaba harcamıştır. Onun döneminde yeni Türk devletinin ilk siyasi partisi kurulmuş ve çok partili hayata geçmek için iki deneme yapılmıştı fakat dönemin şartlarının uygun olmaması nedeniyle bu denemeler başarılı olamamıştı. Cumhuriyet Halk Partisi uzun bir süre tek parti olarak ülkeyi yönetmeye devam etti fakat ülkede muhalefet görevini yerine getirecek siyasi oluşuma ihtiyaç duyulmaktaydı. CHP’nin muhalefet görevini yerine getirmesi için kendi içinden çıkardığı bağımsız grup da beklentileri karşılayamamıştır.
CHP’nin 1935’te yapılan dördüncü kurultayında parti genel sekreteri İçişleri Bakanlığına atandı. Dönemin valileri mülki idarenin ve parti teşkilatının başına getirildi. Atatürk’ün ölümünden sonra İsmet İnönü cumhurbaşkanı seçildi ve “Millî Şef” ilan edildi (Görsel 7.25).
II. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı sıkıntılar, CHP’de görüş ayrılıklarının giderek artmsına neden oldu. Halk yaşanan tüm bu olumsuzluklar ve sıkıntıların kaynağının tek parti iktidarı olduğunu düşünüyordu. Ülkenin acil olarak muhalefete ihtiyacı vardı. Tek partili siyasi yapıdan uzaklaşması ve çok partili siyasi hayata geçilmesi gerekiyordu.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği Türkiye’yi tehdit ederek Kars ve Ardahan’ı istemiş ve Boğazlar’ın statüsünün kendi lehine değiştirilmesini talep etmiştir. Bu gelişmeler Türkiye’yi Sovyetler Birliği’nden uzaklaştırmış, Batı dünyasına daha fazla yaklaştırmıştır. Türkiye Batılı devletlerin siyasi ve ekonomik desteğine ihtiyaç duymaktaydı. Türkiye’de çok partili hayata geçişte dış gelişmelerle birlikte iç dinamikler de etkili olmuştur. Her geçen gün ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunlar halkın CHP’ye karşı tepkisini arttırmıştır. Savaş döneminin ağır şartlarını fırsata çeviren, stokçuluk ve karaborsacılıkla zenginleşen bir kesim ortaya çıkmıştır. Halkın düşük ve orta gelirli kesimleri, hayat pahalılığını derinden hissetmiş ve giderek yoksullaşmıştır. Halkta oluşan tepkiler ve parti içi muhalefetin zorlamasıyla tek parti iktidarı demokratikleşme konusundaki tavrını yumuşatmak zorunda kalmıştır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ülkede demokratik adımların bundan böyle daha fazla atılacağına çeşitli açıklamalarında yer vermiştir.
Soru: Farklı düşüncelerin mecliste temsil edilmesinin demokrasi açısından önemini araştırınız.
- Cevap: Farklı düşüncelerin mecliste temsil edilmesi, toplumun tüm kesimlerinin görüş ve taleplerinin siyasal karar alma süreçlerine yansımasını sağlar. Bu durum, demokrasi kültürünü güçlendirir ve uzlaşı ortamını destekler.
Soru: Türkiye’nin çok partili hayata geçiş sürecinde etkili olan dış faktörler nelerdir? Açıklayınız.
- Cevap: Türkiye’nin çok partili hayata geçiş sürecinde, II. Dünya Savaşı sonrası oluşan uluslararası demokrasi rüzgarları etkili olmuştur. Özellikle ABD ve Batı ülkelerinin demokrasiye yönelme çağrıları ve Türkiye’nin Batı bloğunda yer alma isteği bu süreçte önemli bir rol oynamıştır.
8. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 216 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yeni Yorum