8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 186

ilişkilerde, ebedi dostluk veya ebedi düşmanlık duygusu beslemek yerine, değişen şartları ve karşılıklı yarar ilişkilerini esas almıştır.

Mütekabiliyet

Mütekabiliyet, bir devletin diğer devlet vatandaşlarına, mahkeme kararlarına veya herhangi bir davranış biçimine karşılık diğer devletin de aynı biçimde davranmasıdır. Karşılıklılık anlamına da gelen mütekabiliyet, hukuk dilinde en az iki devlet arasında uygulanan ve her birinin ülkesinde, diğerinin vatandaşına aynı esaslar çerçevesindeki hakları karşılıklı tanımaları şeklinde ifade edilmiştir.

Atatürk Dönemi Türk dış politikasında milletlerarası ilişkilerde mütekabiliyet ve eşitlik ilkeleri ön planda tutulmuş, millî menfaatleri gözetilerek hareket edilmiştir. Diğer devletlerin iç ve dış işlerine karışılmamış, bağımsızlığına saygı gösterilmiş, diğer devletlerden aynı tutum beklenilmiştir. Millî gücü esas almakla beraber, millî gücü güçlendirme ve dış tehditleri önleme açısından karşılıklı çıkara ve saygıya dayalı ittifaklara önem verilmiştir. Görüşmeler ve antlaşmalarda bu konuya ilişkin kararlar alınmasına özen gösterilmiştir. Lozan Antlaşma- sı’nda da mütekabiliyet ilkesi prensip edinilmiş antlaşmaya taraf diğer devletlerle Türkiye’nin eşit konumda olduğu vurgulanmıştır.

Lozan Antlaşması’nın 45. maddesinde; Türkiye’deki gayrimüslimlerle Yunanistan’daki Müslüman halkın insan hakları açısından benzer muamele görmeleri hususunda iki devlete karşılıklı sorumluluk yüklenmiştir. Yine antlaşmanın diğer bir maddesinde geçen, a yabancı ülkelerdeki Müslümanlara tanınan haklar kadar haklar tanınacağı vurgusu da mütekabiliyet ilkesiyle ilgilidir.

Barış

Atatürk Dönemi Türkiye’nin dış politikasının en önemli ilkelerinden biri barışçılıktır. Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış.” diye tanımladığı bu ilke Millî Mücadele devam ederken dahi sorunlara barışçı yaklaşılmasını sağlamıştır. Türkiye’nin dış politikada barışçılık ilkesini esas alması Lozan Antlaşması’ndan kalan dış sorunların çözümünde Türkiye’ye kolaylık, haklılık ve kazanç sağlamıştır. Bu durum barışçılıkla ilgili olduğu kadar gerçekçilikle de ilgilidir.
Millî Mücadele’den yorgun çıkmış bir devletin çözülmesi gereken sorunları vardı. Millî Mücadele

Soru: Akılcılık ve bilimin ülkelerin ilerlemesindeki etkisi nedir? Tartışınız.

Cevap: Akılcılık ve bilim, ülkelerin ilerlemesinde teknolojik gelişmeler, ekonomik büyüme ve toplumsal refahın artmasında temel rol oynar. Bilimsel düşünce, sorunların çözümünde rehber olurken, akılcılık ise kaynakların verimli kullanılmasını ve doğru kararların alınmasını sağlar. Bu sayede ülkeler, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşabilirler.

8. Sınıf Meb Yayınları İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 186 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.